Bu sorunun cevaplarını madde madde sıralarsak, ilk sıraya elbette ABD'yi, hemen ardından da onun kuyruğuna takılan Avrupa ülkelerini yazabiliriz.
Peki ya sonrası?
Akıl ve vicdan sahibi, iz'an ve idrak sahibi olan hemen herkes ikinci sırada, soykırımcı İsrail'in cesaret kaynağı olarak İslam dünyasını işaretleyecektir.
Hemen yanıbaşlarında, kapı komşuları Gazze'de bir aydan beri devam eden soykırımda, İsrail bombaları ile ölenlerin sayısı on binleri aşmışken, yerle bir edilen şehir enkazlarının altında kalan cesetlerin sayıları belli değilken, Arapların dünyası; vur patlasın çal oynasın havası…
Dünya çapında ve dünyanın diline destan olacak cesamette eğlenceler, eğlence ve müzik programları organize ediyorlar.
Az ötedeki Arşa yükselen feryatlara aldırmadan, sele dönüşmüş olan kan ve göz yaşlarını asla umursamadan ve dahi utanmadan, sıkılmadan uluslararası eğlence programı organize edip ve orada çılgınca eğlenebiliyorlar.
İnsafını, iz'anını ve merhametini henüz yitirmemiş olan kitleler, en yakında bulunan Araplardan, en azından bir surat asma, bir kaşlarını çatma beklerken, 'insanlıktan ne haber?' dedirtecek çılgınlıklara imza atıyorlar.
Adına İslam ülkeleri denilen ülkelerin hiç birinde, katil İsrail ile ilişkileri dondurmak, var olan ticari anlaşmaları iptal etmek, diplomasi alanında sert tepkiler koymak gibi olması gereken faaliyetlerin zerresi dahi yok.
İnsaf sahibi bazı ecnebi ülkeler, elçiliklerini iptal edip, elçilerini geri çektiği halde, Türkiye dahil, hiçbir İslam ülkesinden böyle bir adım dahi gelmedi.
Sözü daha fazal uzatmadan, asıl sahibine, merhum Mehmet Akif'e bırakalım:
"Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...
Âlem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nâfile!
Kaç hakîkî müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!
İstemem, dursun o pâyansız mefâhir bir yana...
Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!
İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr,
Çok değil, ancak, necîb evlâda lâyık tek şiâr,
Varsa şâyed, söyleyin, bir parçacık insâfınız:
Böyle kansız mıydı -hâşâ- kahraman eslâfınız?
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?
Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,
Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?
Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedâr?
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?
Böyle âdet miydi bî-pervâ, yemek insan leşi?
Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan...
Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!."
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025