Sorunları çözecek kadro BTP'de
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin sorunlarına çare olacak kadronun partisinde olduğuna işaret ederek, "Benim kadrom dünyada yoktur. Biz Türkiye'nin meselelerinin nasıl halledileceğini gerçekten biliyoruz" dedi
30.10.2015 00:00:00
YENİ MESAJ/GAZİANTEP
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin sorunlarına çare olacak kadronun partisinde olduğuna işaret ederek, "Benim kadrom dünyada yoktur. Ben bu kadroyu yetiştirdikten sonra yola çıktım. Masa başında oturup bir şey yazmadım" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Gaziantep'te düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, Anadolu'yu kadrosuyla gezip incelediklerini hatırlatarak, şunları söyledi: "Biz Türkiye'nin meselelerinin nasıl halledileceğini gerçekten biliyoruz. Vatandaş neye ehemmiyet veriyor, vallahi anlamıyorum. Doğru, biz hırsızlık yapamayız, yalan konuşamayız, adam atlatamayız, kilise açamayız... Bunları mı istiyorsunuz? Bunları biz yapamayız. Var mısınız Türkiye'yi ayağa kaldırmaya..."
Bize 6 ay yeter
Türk milletinin 7 Haziran'da Meclis'e 550 milletvekili gönderdiğini ama bir hükümet kurulamadığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, "Ondan sonra utanmadan bir daha milletin huzuruna geldiler, halka bu kez 'bir daha seçim yapalım da, bizi oraya gönderin' dediler. Bunu bir insan hangi yüzle diyebilir? Vallahi bu ülkeyi 6 ay bana teslim etsinler, ben bu ülkeyi bütün çilelerinden ve dertlerinden kurtarırım. Sadece 6 ay, fazla değil! Bunlar ilk olarak bu işi bilmezler, ikinci olarak yetkili değiller. Bir kere işi bileceksin, iki yetkili olacaksın. Türk örfünden gelen bu dediklerimi iyi anlayın. Bu arkadaşlar bu işi bilmez. Rusya bize birçok kez geldi. Hâlâ bizimle beraber yürüyor. Biz bazen heyet halinde çalışıyor, onlara proje sunuyoruz."
Kuşkusu olan kaybeder
Türkiye'nin sorunlarını ve çözüm yollarını bildiklerini dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bunda hiç kuşkunuz olmasın. Eğer kuşkunuz olursa, siz kaybedersiniz! Ben bu işin sonunu gördüğüm ve bildiğim için zerre kadar sorumluluk kabul etmiyorum. Onun için burada bugün huzurunuzdayım" dedi.
Bugün Türkiye'nin bütçesi ve gelirleri bakımından eli ayağı bağlanmış bir devlet olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, şöyle devam etti: "Şimdi ben '3 katrilyon dolarlık yeraltı kaynağımız var' diyorum. Bize kaç sene evvel Batılıların söylediklerinden yola çıkarak bunu ifade ediyoruz. Eğer bunun tam araştırmasını yaparsak, belki de bu 5 katrilyon dolardır. Mesela altın madeninde Türkiye, Güney Afrika'dan sonra ikinci sırada... Şimdi Artvin'den Gümüşhane'ye giden damar gibi öyle damarlar ortaya çıkıyor ki! Bu ülkenin taşı toprağı altın. Biz daha önce 'Gümüşhane'nin altınları ile Türkiye'yi 100 yıl bakarız' dedik. Bunları yabancılara-yerlilere peşkeş çektik. Ondan sonra millet aç-sefil kalıyor. Bu madenleri toprağıyla birlikte Karadeniz'deki limanlardan memleketlerine götürüyorlar. Türkiye'de dahi işlemiyorlar, işçi dahi yapmıyorlar Türk insanını. Nasıl bir haysiyet bu? Şimdi sen bunu göreceksin, buna tepkini göstermeyeceksin! Var mısınız bunu ortadan kaldırmaya! Biz bunu söyledik ya, 7 Haziran seçimleri öncesinde partimizin stantlarına yerli-yabancı çok sayıda ajan gelerek, 'Lozan'da gizli anlaşma varmış. Zaten bunları çıkaramazsınız' dediler. Türkiye öyle bir kuşatılmış ki... Eminim ki burada da vardır. Allah onların şerrinden Türk milletini muhafaza eylesin. Bu şer odakları çok güçlü ama Haydar Hoca gibi olursanız 'sıfır'dırlar."
Cumhuriyet'in tapusu Lozan'dır
Lozan Anlaşması'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi tapusu olduğunu vurgulayan BTP Genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Madenlerimiz üzerinde tek bir kısıtlama yoktur. Bunu inkâr eden haindir, ajandır! Yunan ajanı, İngiliz ajanı... Ülkeyi böyle soyuyorlar, ondan sonra da bu tür yalanları uyduruyorlar. Atatürk döneminde kurulan MTA (Maden Tetkik Arama Enstitüsü) diye bir kuruluş var. Bir sürü maden bulunmuş. Bugün Türkiye'de 100'ün üzerinde yabancı şirket, madenlerimizi işliyor. Bu şirketler bugün Türkiye'nin kaymağını yiyor, siz de sürünüyorsunuz. Ben diyorum ki, 'bunlar bize aittir, beraber olalım, kullanalım.' Başta bor, altın, petrol, kömür olmak üzere 53 çeşit madenimiz var ama hainler bizi istila etmiş. Şimdi onlar bu madenleri işletemezler. Bakın bir yerde madenlerimizden söz ediyorlar mı? ABD, Lozan'da İsmet Paşa'ya 'Bize yeraltı kaynaklarınızın işletmesini verin, biz de sizin Güneydoğu sınırlarınızı kabul edelim' teklifinde bulunmuştur. Bu durum Merhum Mustafa Kemal Atatürk'e telgrafla bildiriliyor. Atatürk, 'Can verilerek, kan dökülerek, alınan topraklar asla verilemez' cevabını veriyor. Şimdi İngiliz ve Yunan ajanları, Atatürk'ü sevmezler. Atatürk onların boğazlarına yumruk olmuş, daha yutkunamıyorlar. Atatürk bir devlet kurdu. Çin sınırından Viyana kapılarına kadar dayanan büyük bir imparatorluk çöktü gidiyor. Bir Allah kulu sahip çıkamadı. Misak-ı Milli sınırları içinde ayağına çarığı, elinde silahı olmayan askerlerle bir vatan müdafaası yapılıyor. Cumhuriyet kuruluyor. Bu sıradan bir insanın yapacağı bir iş mi? Bu insanın mutlaka başında Allah'ın sevgili kullarının eli vardır. Aksi takdirde bu şekilde başarı elde etmek mümkün değil. Erkekse şimdi yapsınlar. Oturup yalan konuşuyorlar, fitne çıkartıyorlar, iftira ediyorlar."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin sorunlarına çare olacak kadronun partisinde olduğuna işaret ederek, "Benim kadrom dünyada yoktur. Ben bu kadroyu yetiştirdikten sonra yola çıktım. Masa başında oturup bir şey yazmadım" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Gaziantep'te düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, Anadolu'yu kadrosuyla gezip incelediklerini hatırlatarak, şunları söyledi: "Biz Türkiye'nin meselelerinin nasıl halledileceğini gerçekten biliyoruz. Vatandaş neye ehemmiyet veriyor, vallahi anlamıyorum. Doğru, biz hırsızlık yapamayız, yalan konuşamayız, adam atlatamayız, kilise açamayız... Bunları mı istiyorsunuz? Bunları biz yapamayız. Var mısınız Türkiye'yi ayağa kaldırmaya..."
Bize 6 ay yeter
Türk milletinin 7 Haziran'da Meclis'e 550 milletvekili gönderdiğini ama bir hükümet kurulamadığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, "Ondan sonra utanmadan bir daha milletin huzuruna geldiler, halka bu kez 'bir daha seçim yapalım da, bizi oraya gönderin' dediler. Bunu bir insan hangi yüzle diyebilir? Vallahi bu ülkeyi 6 ay bana teslim etsinler, ben bu ülkeyi bütün çilelerinden ve dertlerinden kurtarırım. Sadece 6 ay, fazla değil! Bunlar ilk olarak bu işi bilmezler, ikinci olarak yetkili değiller. Bir kere işi bileceksin, iki yetkili olacaksın. Türk örfünden gelen bu dediklerimi iyi anlayın. Bu arkadaşlar bu işi bilmez. Rusya bize birçok kez geldi. Hâlâ bizimle beraber yürüyor. Biz bazen heyet halinde çalışıyor, onlara proje sunuyoruz."
Kuşkusu olan kaybeder
Türkiye'nin sorunlarını ve çözüm yollarını bildiklerini dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Bunda hiç kuşkunuz olmasın. Eğer kuşkunuz olursa, siz kaybedersiniz! Ben bu işin sonunu gördüğüm ve bildiğim için zerre kadar sorumluluk kabul etmiyorum. Onun için burada bugün huzurunuzdayım" dedi.
Bugün Türkiye'nin bütçesi ve gelirleri bakımından eli ayağı bağlanmış bir devlet olduğunu dile getiren Prof. Dr. Baş, şöyle devam etti: "Şimdi ben '3 katrilyon dolarlık yeraltı kaynağımız var' diyorum. Bize kaç sene evvel Batılıların söylediklerinden yola çıkarak bunu ifade ediyoruz. Eğer bunun tam araştırmasını yaparsak, belki de bu 5 katrilyon dolardır. Mesela altın madeninde Türkiye, Güney Afrika'dan sonra ikinci sırada... Şimdi Artvin'den Gümüşhane'ye giden damar gibi öyle damarlar ortaya çıkıyor ki! Bu ülkenin taşı toprağı altın. Biz daha önce 'Gümüşhane'nin altınları ile Türkiye'yi 100 yıl bakarız' dedik. Bunları yabancılara-yerlilere peşkeş çektik. Ondan sonra millet aç-sefil kalıyor. Bu madenleri toprağıyla birlikte Karadeniz'deki limanlardan memleketlerine götürüyorlar. Türkiye'de dahi işlemiyorlar, işçi dahi yapmıyorlar Türk insanını. Nasıl bir haysiyet bu? Şimdi sen bunu göreceksin, buna tepkini göstermeyeceksin! Var mısınız bunu ortadan kaldırmaya! Biz bunu söyledik ya, 7 Haziran seçimleri öncesinde partimizin stantlarına yerli-yabancı çok sayıda ajan gelerek, 'Lozan'da gizli anlaşma varmış. Zaten bunları çıkaramazsınız' dediler. Türkiye öyle bir kuşatılmış ki... Eminim ki burada da vardır. Allah onların şerrinden Türk milletini muhafaza eylesin. Bu şer odakları çok güçlü ama Haydar Hoca gibi olursanız 'sıfır'dırlar."
Cumhuriyet'in tapusu Lozan'dır
Lozan Anlaşması'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi tapusu olduğunu vurgulayan BTP Genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Madenlerimiz üzerinde tek bir kısıtlama yoktur. Bunu inkâr eden haindir, ajandır! Yunan ajanı, İngiliz ajanı... Ülkeyi böyle soyuyorlar, ondan sonra da bu tür yalanları uyduruyorlar. Atatürk döneminde kurulan MTA (Maden Tetkik Arama Enstitüsü) diye bir kuruluş var. Bir sürü maden bulunmuş. Bugün Türkiye'de 100'ün üzerinde yabancı şirket, madenlerimizi işliyor. Bu şirketler bugün Türkiye'nin kaymağını yiyor, siz de sürünüyorsunuz. Ben diyorum ki, 'bunlar bize aittir, beraber olalım, kullanalım.' Başta bor, altın, petrol, kömür olmak üzere 53 çeşit madenimiz var ama hainler bizi istila etmiş. Şimdi onlar bu madenleri işletemezler. Bakın bir yerde madenlerimizden söz ediyorlar mı? ABD, Lozan'da İsmet Paşa'ya 'Bize yeraltı kaynaklarınızın işletmesini verin, biz de sizin Güneydoğu sınırlarınızı kabul edelim' teklifinde bulunmuştur. Bu durum Merhum Mustafa Kemal Atatürk'e telgrafla bildiriliyor. Atatürk, 'Can verilerek, kan dökülerek, alınan topraklar asla verilemez' cevabını veriyor. Şimdi İngiliz ve Yunan ajanları, Atatürk'ü sevmezler. Atatürk onların boğazlarına yumruk olmuş, daha yutkunamıyorlar. Atatürk bir devlet kurdu. Çin sınırından Viyana kapılarına kadar dayanan büyük bir imparatorluk çöktü gidiyor. Bir Allah kulu sahip çıkamadı. Misak-ı Milli sınırları içinde ayağına çarığı, elinde silahı olmayan askerlerle bir vatan müdafaası yapılıyor. Cumhuriyet kuruluyor. Bu sıradan bir insanın yapacağı bir iş mi? Bu insanın mutlaka başında Allah'ın sevgili kullarının eli vardır. Aksi takdirde bu şekilde başarı elde etmek mümkün değil. Erkekse şimdi yapsınlar. Oturup yalan konuşuyorlar, fitne çıkartıyorlar, iftira ediyorlar."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.