Türkiye sosyal bir devlet midir? Türkiye Cumhuriyeti'nde yasama, yürütme ve yargı birbirinden bağımsız mıdır?
Bu iki soruyu iktidara sorsanız, 'tabi tabi' der. Muhalefete sorsanız, kem küm eder, iktidarı suçlar ama evet, der.
Ben, sana soruyorum kardeşim; Türkiye Cumhuriyeti hukukun üstünlüğü ilkesini baz alan sosyal bir devlet midir?
Sakın! 20 yıllık iktidarın sosyal yardım altında dağıttığı paralara, belediyelerin özel seçili ihtiyaç sahiplerine verdiği yardımlara bakarak, 'tokiyye' müjdelerine aldanarak 'evet, sosyal devlettir' cevabı verme. Çünkü bunlar senin zaten temel haklarındı. Ama hakkını aramadığın için himmete muhtaç edildin.
Bakın sözlükte sosyal devlet, vatandaşların ekonomik ve sosyal durumuyla ilgilenen, onlara asgari bir yaşam düzeyi sağlamaya çalışan, aynı zamanda sosyal güvenliği ve adaleti temin edecek faaliyetlerde bulunan devlettir, tarifi var.
Sosyal devletin özellikleri ise şöyle sıralanıyor;
1- Devlet ezilen kesimden yana tavır sergiler.
20 yıllık AKP iktidarı kimden yana tavır sergiledi? Beşlisi başta olmak üzere yandaş holdinglerden, 20 yıldır her yıl kar rekorları açıklayan bankalardan yana.
2- Gelir adaleti amaçlanır, ekonomik uçurumlarla savaşılır.
Sonradan zenginleşmiş kişilerin yönettiği bir devlette, vatandaşa sabredin, şükredin, nankörlük etmeyin' çağrısı yapılıyorsa ortada ne amaç vardır ne de savaş!
3-Zor durumda olanların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanır.
2021 sonu itibarıyla icradaki dosya sayısı 22 milyon 571 bin. Ağustos 2022 itibarıyla icra dairelerindeki dosya sayısı 24 milyon barajını da geçmiş durumda. İktidar kimin ihtiyaçlarını karşıladı ya da karşılayamadı ki bu kadar dosya birikti?
4- Sosyal adaleti sağlamak devletin temel politikaları arasında yer alır.
'Pislik, zillet, illet, sürtük, kadın mıdır kız mıdır, hain, işbirlikçisi, süfli' gibi nice argo ve hakaret tabirlerinin dillendirildiği bir yönetim anlayışında sosyal adalet mümkün değildir.
5- Devlet sosyal politikalarla birlikte sosyal ve kültürel faaliyetler düzenler.
Sosyal medya yasasının gündemde olduğu, konser yasaklarının peş peşe sıralandığı bu günlerde bu maddeyi konuşmaya bile gerek yok.
6- Sosyal güvenlik devletin güvencesi altındadır.
Her gün bu ülkede 50'den fazla silahlı saldırı, yaralama, cinayet, gasp, hırsızlık, çete, mafya haberleri yayımlanıyor. Yayınlanmayanları bir düşünün!
7- Devlet işçiyi, işverene karşı hukuk ile korur.
Kocaman bir kahkaha atalım.
Maalesef bugün liberal-kapitalist anlayışın yaptığı sosyal devlet tanımını bile ancak sözlükte görebiliyoruz.
Oysa sizin önünüze batı menşeli değil öz ve öz kültürümüzün, tarihimizin, inancımızın evrensel ilkeleri doğrultusunda bir sosyal devlet modeli konuldu.
Dün Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, bugün BTP Lideri Hüseyin Baş, 'gelin bu kitaplarda yazılan kavramları ayağı kaldıralım, hayat verelim ki, hayat bulalım' dedi.
Bu cümleyi BTP'nin parti programı olan Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet projelerini, modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın açıklamalarından özetleyeyim:
1-Sosyal Devlet olmak devletin, vatandaşlarına karşı bir ikramı değil, onun varlığının gereği ve vazifesidir.
3- Yaşamak isteyen devlet, vatandaşlarını yaşatmak durumundadır.
3-Devlet, vatandaşlarına iş bulmak zorundadır.
4-Eğer bir birey iş bulamıyorsa, bunun sorumluluğu devlete aittir.
5-Devlet bu eksiğini telafi edinceye kadar vatandaşına işsizlik maaşı vermek zorundadır.
6-Devletin, gelirlerinin vatandaşına hizmet olarak geri döndürmesi ve milletinden topladığından daha fazlasını milletine vermek zorundadır.
7-Devlet, bireylerin haklarının önündeki engelleri kaldırmakla yükümlüdür. Bu sayede sosyal adaletin de oluşmasını sağlamaktadır.
8-Devletin bekası, bireylerin doğuştan gelen haklarının yaşanmasında saklıdır ve bu haklar kullandırılmalıdır.
9-Devlet, mutlu bir azınlığın çıkarları için değil milletin bütün fertlerinin menfaatlerini ve haklarını korumak için projeler hayata geçirilmeli, düzenlemelerini bu ölçü ile yapmalıdır.
10-Devlet, kapitalist anlayışlarda olduğu gibi başkalarının elindekileri sömürerek büyüyen değil, aksine vererek, hizmet ve ikram ederek büyüyen bir devlet olmalıdır."
Güncel bir örnek ile bitirelim. İktidar partisi, konut projesi açıkladı. Başvuru sayısının 5 milyonu geçmesiyle de övünüyor.
Yani 20 yılda 18 yaşından büyük 5 milyon kişiye, bir taş dikecek kadar imkan dahi vermemişler, sunmamışlar ve de övünüyorlar.
Peki, BTP Lideri Hüseyin Baş konut başlığında ne diyordu?
'Ev-konut, (insanın barınma alanı) bir ihtiyaç değil, haktır'.
Hakkınızı vermeyenleri, ihtiyaçlarınızı karşılamayanları ben alkışlamıyorum…
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025