logo
11 NİSAN 2025

Siyaset 'üst'ten mi dizayn ediliyor?

10.07.2002 00:00:00
Türkiye kritik bir süreçten geçiyor... Çarpıcı gelişmeler birbirini izliyor... Aslında bu süreç yeni değil... 5 yıllık öyküsü var. Hatırlarsanız, bundan 5 yıl önce Refahyol Hükümeti'nin son günlerinde de DYP'den peşpeşe istifalar yaşanmıştı. Haziran 1997'de dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel; DYP, RP ve BBP'li 281 milletvekilinin yeni hükümet kurulması için Tansu Çiller'e yetki verilmesi yönündeki dilekçesini umursamazlıktan gelerek, hükümet kurma görevini ANAP lideri Mesut Yılmaz'a vermişti. Yılmaz'ın güvenoyu almak için gerekli 276 sayısına ulaşacak gücü yoktu. Bu açığı gidermek için boş mevkilere 'transfer' şarttı. Ve DYP'den patır patır istifalar gelmeye başladı. Sonunda ANAP, DSP ve DTP'nin işbirliği ile 55. Mesut Yılmaz Hükümeti kuruldu. Başbakan Yardımcısı da Bülent Ecevit'ti...

O hükümet bugün de DTP'nin yerine "etkisiz eleman" MHP'nin monte edilmesiyle hayatiyetini sürdürüyor. Ancak bu süreçte Türk halkı, Cumhuriyet tarihinin 12 Eylül öncesi 'kanlı dönem' hariç en sıkıntılı günlerini yaşadı. Krizlerle savruldu. Memleketin dinamikleri çökertildi. Hazine'si, Merkez Bankası, IMF ve Dünya Bankası öncülüğündeki 'küresel güçlerin' eline geçti. Avrupa Birliği bağlamında Kıbrıs'ın devri, Ege'de taviz verilmesi, İstanbul suriçinde Ortodoks Devleti kurulması, Karadeniz'de Pontus emellerinin canlandırılması, bin yıldır kader birliği ettiğimiz Kürt kardeşlerimizin azınlık olarak 'etiketlenmesi' hep bu döneme denk getirildi.

Son 5 yıl içinde bütün bunlar bir ülkede olabiliyorsa, "gelişmelerin sosyal olayların normal akışı doğrultusunda yaşandığını" iddia etmek biraz safdillik olur. Burada, Türkiye'yi adeta çökertme anlamına gelebilecek bu yaşanılanların "bir büyük el tarafından tümüyle uzaktan planlandığını" söylemek istemiyorum. Ancak "o büyük el, uzaktan kumandasıyla" Türkiye'de bir çok "ekranı" açtı. Açılan bu ekranlarda yeni yeni "oyunlar sahnelendi, sahneleniyor".

Kral Hüseyin örneği

Bu noktada yakın geçmişten çarpıcı bir örnek vermek istiyorum... Tarih 1 Şubat 1999... Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizlerle birlikte Osmanlı'ya kurşun sıkan ünlü Şerif Hüseyin'in yeğeni (Şevket Süreyya Aydemir "Enver Paşa" adlı eserinde, Şerif Hüseyin'in "Başımıza gelenler, Osmanlı'ya ihanetimizin ilahi cezasıdır" dediğini yazar. (Cilt 3, sf. 311) Ürdün Kralı Hüseyin ABD'de ünlü Mayo Clinic'te "lenf kanseri" kanseri tedavisi görüyor. ABD'de gizli bir el, Kral Hüseyin'in "ahır günlerini ülkesinde geçirmesi ve kendisinden sonraki dönemi dizayn etmesi amacıyla" Ürdün'e gönderir. Kral Hüseyin sağlıklı günlerindeyken Ürdün Veliahtı belliydi: Kardeşi Prens Hasan. Ortadoğu ülkeleri nezdinde etkili bir isimdi Prens Hasan. Ancak, "O büyük el" Kral'a 'son günlerinde' başka bir ismi salık vermişti. Lobiler, daha sonra Müslümanlığı seçtiği iddia edilen İngiliz Toni Avril Gardener'den doğma Abdullah'ı Ürdün'ün başında görmek istiyorlardı. Ve öyle de oldu... Ortadoğu'nun kilit ülkesi Ürdün'de "tasarım" bir hamle de tamamlanmıştı.

Türkiye'de üst tasarım

Önce geçtiğimiz hafta sonunda Meltem TV'de Muharrem Bayraktar'ın hazırlayıp sunduğu Diyalog programında Türkiye'deki yaşanılanları ifade etmek amacıyla dile getirdiğim ve program katılımcılarından Aytunç Altındal'ın da önemli açılımlarla katkıda bulunduğu "üst tasarım" kavramını açalım. "Üst tasarım" bir ülkede yaşanılanların dışardan, yaygın deyişle dış güçlerce büyük bir itina ile önceden şekillendirilmesidir. Türkiye'de son 1.5 yıldır yaşandığı gibi ekonomik alanda dizayn nispeten kolaydır ama bazen siyaset sahnesinde de "üst tasarım" olabilir. Tarih bunun örnekleriyle dolu...

Önceki gün Hüsamettin Özkan'ın başına gelenleri gördükçe, acaba Türkiye'de de "Ürdünvari bir operasyon" mu yapılıyor hissine kapıldım. Başbakan Bülent Ecevit de Başbakanlık gibi son derece mesuliyetli bir görevin yüklediği sorumlulukları yerine getiremiyor. Nitekim son 3 haftada Batı dünyasında Ecevit'in artık vazifesini icra edemediğine dair "üst tasarımcı küresel güç"lerin elindeki gazete ve dergilerde sayısız haber ve analizler çıktı. Sözkonusu haberanalizlerde hep iki isim öne çıkarıldı: İsmail Cem ve Kemal Derviş. Görüldüğü gibi Türkiye'de ekonomiyi yönlendirenler, siyaseti de arzuları doğrultusunda biçimlendirmek istiyorlar. Siyaset ve ekonomi günümüzde iç içe geçen iki kavram... Bileşik kaplar misali, birbirlerini etkiliyorlar.

Şimdi hayati soru şu: Üst tasarımcılar, Türkiye'de kimleri siyasetin tepesinde görmek istiyorlar? Geçtiğimiz hafta medyanın fazla umursamadığı bir kaç önemli gelişme yaşandı. Bunlardan biri B'nai B'rith adlı ABD'de de Yahudi lobisinin güçlü temsilcisi örgüt, başta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olmak üzere 'önemli temaslarda' bulundu. Başbakan Bülent Ecevit de, cuma akşamı kendisine geçtiğimiz yıl ABD ziyaretinde "savaşı sembolize eden bir koç borusu" veren B'nai B'rith International'ın Başkanı Richard Heideman'ı kabul etti. Bu öyle kolay atlanacak sıradan bir gelişme değildi. Bu görüşme meyvelerini vermiş olmalı ki, Cumartesi günü DSP Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı zehir zemberek bir açıklama yaparak, Özkan ve arkadaşlarını hedef aldı...

İkinci önemli gelişme, ABD'nin Irak ile ilgili senaryolarını yeniden gündeme getirmesi. B'nai B'rith'in Türkiye çıkarması bir bakıma bununla da ilgili. Çünkü ABD'deki Yahudi lobileri Irak işinin bir an önce tamamlanmasını istiyorlar. ABD, bu bağlamda ne istiyor olabilir? İstenen şu: Türkiye'de ABD tasarımına en küçük bir itiraz göstermeyen hükümet... ABD, Kuzey Irak'ta Kürt Devleti kurmak istiyorsa, Ankara'daki hükümet mesela buna hayır demeyecek...

Peki nasıl bir tasarım öngörülüyor? Tasarım DSP ile ilgili... Üst tasarımcıların arzu ettiği DSP yönetimi şöyle: Genel Başkan İsmail Cem, ikinci adam Kemal Derviş. Her ikisinin de Sabataist (Musevi dönmesi) olduğu öne sürülüyor. Kemal Derviş, siyaseti öğrenince roller değişebilir. Böyle bir DSP'nin yüzde 25 oy alabileceğini sanıyorlar. Tabii bu tasarım olabilir mi? Sözkonusu tasarımın önündeki en büyük engel olan Hüsamettin Özkan, tasfiye edildi. Şimdi parçalamadan sonra yeni parçaların montajına sıra geldi. Burada sorun, Kemal Derviş'in kararını henüz açıklamamış olması... Yukarıda da değindiğimiz gibi, siyaseti dışardan planlamak oldukça güçtür. Çünkü her siyasetçinin kendi idealleri vardır. Bazen planlar tutmaz. Son olarak şunu vurgulamak istiyorum: Dünkü Cem-Derviş görüşmesi hükümetin yeni yapısının yanısıra DSP'nin alacağı şekille de yakından ilgiliydi. Ancak, Derviş görüşme sonrasında bu konuda bilgi vermekten kaçındı. Cem-Derviş senaryosu tutmazsa, "üst tasarımcıların" elinde yeni senaryolar var. Zaten onlar hiçbir zaman tek senaryo ile 'film'e başlamazlar!!!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Recep Bahar / diğer yazıları
Trump, Colombia Üniversitesine savaş açtı!
Üniversite federal denetime alınacak
İstanbul'da sağanak ve fırtına etkili oldu
Çatılar uçtu, ağaçlar devrildi
Serbest bırakıldılar
Yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Nifak ve haset
Okullar tatil
Ankara'da kar ve fırtına beklentisi
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
Trump, Colombia Üniversitesine savaş açtı!
Üniversite federal denetime alınacak
İstanbul'da sağanak ve fırtına etkili oldu
Çatılar uçtu, ağaçlar devrildi
Serbest bırakıldılar
Yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Nifak ve haset
Okullar tatil
Ankara'da kar ve fırtına beklentisi
Tutuklama talebi
Murat Ağırel ve Timur Soykan adliyede
'Mustafa Kemal örnektir'
Endonezya lideri TBMM'de konuştu
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.