Siyaset kelimesi; yönetme anlamına gelip devlet işlerini düzenleme, yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır.
Günümüzde bazı dini (?) kesimler siyasetin haram olduğunu iddia ederler ama ne hikmettir ki "Şuna oy vermek gerekir, şu devletle birleşmelidir" gibi fetvalar da verirler. Bu dini (?) kurum ve kuruluşlar domuz etinin kasaplık et statüsüne gelmesine, zinanın yasallaşmasına ve 60 bin kilise evinin açılmasına vs. ise ses çıkarmazlar.
Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve İslam dinine mensubuz. Bir Müslüman olarak ölçümüz Kur'an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt'tir. Peygamber Efendimizin hayatına baktığımızda Necran Hıristiyanlarıyla anlaşma yapıp cizye ödemelerini kabul etmiştir. Bedir, Uhud vs. gibi savaşlarda komutan olup orduyu yönetmiştir. Yeri gelmiş siyasi bir lider, yeri gelmiş bir komutan...
Ehl-i Beyt'in hayatına baktığımızda da bu örnekleri görebiliriz. Ekonomi, siyasi, sosyal alanlarda hep örnek teşkil etmektedirler. Ehl-i Beyt İmamlarından Hz. Ali Efendimiz ise halifeliği döneminde beytü'l-maldan zengin fakir ayrımı gözetmeksizin vatandaşlık maaşı vermiştir. Muaviye ile yaptığı savaşlarda orduyu yönetmiş ve sosyal olaylarda hep düzenlemeler yapmıştır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bunu göz önünü aldığımızda siyasete bakış açımızı tekrar düşünmeliyiz.
Çağın geleneklerine göre siyaset anlayışı içerisine farklı kavramlar girmiştir. Demokrasi, meclis gibi? Bu kavramlara dayanarak bunların haram olduğunu söylemek doğru değildir. Çünkü bizim dinimiz aklımıza, mantığımıza uygun olanları almamızı emreder.
Ülkemiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynanmakta?
Milli birliğimiz üzerine çok ciddi oyun oynanmakta?
Dinimiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynanmakta?
Ekonomimiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynanmakta?
Durum böyleyken dini, milli kurum ve kuruluşlar nerede? Niçin ses çıkarmıyorlar? Ne çabuk unuttular; "Zulme sessiz kalan yapanla aynıdır" ölçüsünü.
Bu oyunlara kim dur diyor, diye oturup düşünmek lazım. Mü'min olarak feraset sahibi olmalıyız, her konuda araştırma yapıp uyanık olmalıyız. Dini ve milli bütünlüğümüze sahip çıkanlarla beraber olmalıyız. Bu oyunlara sessiz kalan kurum ve kuruluşlarla değil, bu oyunlara 'dur!' demek için her yönden doğruyu gösterenler ile beraber olmalıyız.
Ki o adres Prof. Dr. Haydar Baş'tan başkası değildir.
Siyaset gerçek manada halka hizmettir. Halka hizmet ise, Hakka hizmettir. Ölçü bu olursa siyaset haram mıdır, değil midir yorum sizin?
Günümüzde bazı dini (?) kesimler siyasetin haram olduğunu iddia ederler ama ne hikmettir ki "Şuna oy vermek gerekir, şu devletle birleşmelidir" gibi fetvalar da verirler. Bu dini (?) kurum ve kuruluşlar domuz etinin kasaplık et statüsüne gelmesine, zinanın yasallaşmasına ve 60 bin kilise evinin açılmasına vs. ise ses çıkarmazlar.
Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve İslam dinine mensubuz. Bir Müslüman olarak ölçümüz Kur'an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Ehl-i Beyt'tir. Peygamber Efendimizin hayatına baktığımızda Necran Hıristiyanlarıyla anlaşma yapıp cizye ödemelerini kabul etmiştir. Bedir, Uhud vs. gibi savaşlarda komutan olup orduyu yönetmiştir. Yeri gelmiş siyasi bir lider, yeri gelmiş bir komutan...
Ehl-i Beyt'in hayatına baktığımızda da bu örnekleri görebiliriz. Ekonomi, siyasi, sosyal alanlarda hep örnek teşkil etmektedirler. Ehl-i Beyt İmamlarından Hz. Ali Efendimiz ise halifeliği döneminde beytü'l-maldan zengin fakir ayrımı gözetmeksizin vatandaşlık maaşı vermiştir. Muaviye ile yaptığı savaşlarda orduyu yönetmiş ve sosyal olaylarda hep düzenlemeler yapmıştır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bunu göz önünü aldığımızda siyasete bakış açımızı tekrar düşünmeliyiz.
Çağın geleneklerine göre siyaset anlayışı içerisine farklı kavramlar girmiştir. Demokrasi, meclis gibi? Bu kavramlara dayanarak bunların haram olduğunu söylemek doğru değildir. Çünkü bizim dinimiz aklımıza, mantığımıza uygun olanları almamızı emreder.
Ülkemiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynanmakta?
Milli birliğimiz üzerine çok ciddi oyun oynanmakta?
Dinimiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynanmakta?
Ekonomimiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynanmakta?
Durum böyleyken dini, milli kurum ve kuruluşlar nerede? Niçin ses çıkarmıyorlar? Ne çabuk unuttular; "Zulme sessiz kalan yapanla aynıdır" ölçüsünü.
Bu oyunlara kim dur diyor, diye oturup düşünmek lazım. Mü'min olarak feraset sahibi olmalıyız, her konuda araştırma yapıp uyanık olmalıyız. Dini ve milli bütünlüğümüze sahip çıkanlarla beraber olmalıyız. Bu oyunlara sessiz kalan kurum ve kuruluşlarla değil, bu oyunlara 'dur!' demek için her yönden doğruyu gösterenler ile beraber olmalıyız.
Ki o adres Prof. Dr. Haydar Baş'tan başkası değildir.
Siyaset gerçek manada halka hizmettir. Halka hizmet ise, Hakka hizmettir. Ölçü bu olursa siyaset haram mıdır, değil midir yorum sizin?
Hasret Aslan / diğer yazıları