Ey genç arkadaşım!
Çıktığın önderlik yolunun neden önemli olduğunu biliyor musun?
Paslanmış düşünceler, örümcek bağlamış beyinler bu ülkenin içine düştüğü durumu kavrayamıyorlar.
Eğer sen; sana gelen sıraya koşmaz, yapman gerekeni yapmaz, görmen gerekeni görmezden gelir isen, ya da "Bana bir şey olmaz, bana ne?" derseniz…
"Bizi vurmaz, vurursa da kader!" dersen, kadere sığınırsan, aklını kullanmayı ret edersen, bilime aldırmaz, her sakallıyı hacı, hoca ve âlim zannederseniz.
Bir başkasının sizin yapmanız gereken görevi yapacağını düşünürseniz; sorunlara arkanızı döner, giderseniz sonrasında neler olur biliyor musunuz?
Bugün ne yaşıyorsan; yarının da bugünlerinden farksız olur…
Şimdi ki gibi son pişmanlık fayda etmez!
***
Biz bu filmi bu ülkede defalarca yaşadık. 99 depremini son zannettik. Beton yığınları arasında ölenlerden, binaları denize karışanlardan, bir yüzük için enkazdakinin parmağını kesenlerden, denetlenemeyen enkaz zenginlerinden, fay hattının yerini değiştiren üfürükçülerden, deniz kumundan inşaat yapanlardan, demirden çimentodan çalanlardan, ilkokul mezunu müteahhitlerden ders almadık.
Bu ülkede bu kadar geniş araziler var iken, sırf rant uğruna yüksek katlı binalar dikmeye, bilinçsizce yapılan imar planları ile dere yataklarına, fay hatlarının üzerine "Burasını Doğu'nun Paris'i yapacağız" diyerek gökdelenler dikenlere mani olamadık.
Eğer sen bu görevi teslim almaz isen biz yine bir enkazın başında ağlar, içine düştüğümüz çaresizliği; yaşlılığımıza, ihtiyarlığımıza yükler ne yazık ki geleceğimizin üzerine bir kırk sene daha kalkınma hamlesi ekleriz...
Bilesin ki; ülkeyi idare etmek üzere seçilenlerin yaş ortalaması bile 60'ları geçmiş, ehliyet alma yaşı bile geçmiş bizlere bırakıldı ise bir hayrımız olmaz, faydamız dokunmaz.
***
Cep telefonunu bile kullanmaktan aciz, sekreter yardımı ile aradığını bulan, yazılı metinleri olmadan konuşma yapamayan siyasetçilerle, okuduğunu anlamayan, söyleneni duymayan, halkın sesine kulak vermeyenler ile körün kör liderleri olmuşlarla bir yere varamazsınız.
Bakmak başka şeydir, görmek başka…
Vizyonu olan, dünyayı imbiklemiş, gittiği ülkelerde genç kızların etek boylarına değil akıl zekâlarına erişmeyi, dillerini konuşmayı, fuarlarını, müzelerini, bilim evlerini gezmeyi görmeyi görev edinmiş, "Neden ve Niçin"leri sorgulamış gençler olarak göreve soyunmak; ülke yönetimine talip olmak zorundasınız.
Zaman, gençlerin gücünden yararlanarak taş kaldırma zamanı değildir. Genç zekâların ülkeyi kalkındırma zamanıdır. Sadece afet zamanına değil, ülkenin savaş zamanına hazırlandığı gibi seferberlik ilan etme zamanıdır.
Gözlerinin önünde mağazaları boşaltan yağmacılara, deprem mağduru insanların ziynetlerini boynundan söküp alan, evlerine zorla girerek soygun yapanlara, kadınların kızların ırzlarına göz diken namussuzlara karşı tedbir alma zamanıdır.
Evimizi mağdurlara açma, lokmamızı bölüşüp paylaşma zamanıdır.
Kısacası çocuk, kadın ve ihtiyarların korunma, gençlerin ise yardım zamanıdır…
Ölenlere rahmet, kalanlara metanet, yardıma gidenlere Allah kuvvet versin… Yönetenlere de Akıl fikir, planlama becerisi ve adalet ihsan eylesin…
- Dost… / 15.04.2025
- Çöp dağları… / 11.04.2025
- Maaşının hırsızı… / 07.04.2025
- Rekabet ve geleceğin partisi olmak… / 05.04.2025
- İlahi adalet… / 04.04.2025
- Sahne… / 02.04.2025
- Sessizlik… / 01.04.2025
- Bayramlık… / 28.03.2025
- Gelecek kaygısı… / 21.03.2025