Şener Konukseven: Doyumsuzluk

Doyumsuzluk seni senden eder.

İnsanlık ciddi bunalımlar içinde doyumsuz ve tatminsizlik hali yaşıyor.

Elde etmek istediklerimizi elde edince daha fazlasını istiyoruz hep. 

Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz, "kişinin iki vadi dolusu altını olsa üçüncüsü olsun ister" buyurmuşlardır.

Maalesef maneviyatımız azaldı, nerdeyse kalmadı. En iyisi en güzeli ve en çoğu benim olsun zihniyetiyle benlik ve ego patlaması hat safhada, tam bir materyalist Müslüman haline geldik. 

Bu uğurda helal haram demeden ne var, ne yok mümkün olan her şeyi yapmaya başladık. 

Her yanlışa bir bahane uydurup kendimizi haklı göstermeye çalışarak gemisini kurtaran kaptan haline geldik. 

Aile yapısı gevşiyor, ölçüler, değerler, örfler, adetler kayboluyor, tam bir deprem.

Haliyle kişinin olaylara bakışı, yaşayışı, idrak edişi ölçmesi biçmesi de buna göre oluyor. Neyin peşinde koşuyorsak biz oyuz.         

Mevlana, "Ne kadar yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar incinirsin. Kibri bırak alçak gönüllü ol" buyurmuştur.

Aklı yönlendiren, komut veren ahlaktır. Ahlak aklın şoförüdür. Yolumuzu çizen ahlak, uygulayıcısı da akıldır. Ne verdik, nasıl yetiştirdik ki o şoföre teslim ediyoruz kendimizi. O da bizi alıyor, uçurumdan aşağı atıyor. İntiharlar, cinayetler, cinnet halleri yaşanıyor.

Hâlbuki insan güzel ahlak üzere yaratılmıştır. Peygamber Efendimiz de güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir. 

Mülk suresinde, hangimizin daha güzel davranacağını sınamak için Allah'ın ölümü ve hayatı yarattığı bildirilmektedir. 

Uzun gibi görünen ama çok kısa olan ömrümüzde her şeyin hesabını vereceğimizi unutmamalıyız. Bakara süresinde "Andolsun ki biz, sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz, sabır gösterenleri müjdele" ayeti her şeyi açıklamaktadır bizlere. 

Bu imtihan sırrını unutmadan, her adımımızı helal haram çizgisine uygun atmayı kanaatkâr olmayı, ahlaklı olmayı nasip etsin Allah bizlere.