Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte ANAP lideri Yılmaz, başörtüsü konusundaki tutumunu önemli ölçüde değiştirdi. Daha önce Anayasa Mahkemesi kararlarını gerekçe göstererek, başörtüsü yasağının kesinlikle kaldırılamayacağını savunan ve iktidarı paylaştığı 5 yıl boyunca bu konuda hiç bir olumlu adım atmayan
Yılmaz, bu kez "geniş bir mutabakat sağlanırsa, bu mesele halledilir" görüşünü seslendirdi
Hükümetin iki numaralı ortağı ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte üniversitelerde yoğunlaşan başörtüsü yasağı konusunda ağız değiştirdi. Beş yıldır iktidarda olmasına rağmen yasağın kaldırılması bir yana İlahiyat Fakülteleri ile İmam-Hatip Liselerine sıçramasına yol açan politikalara imza koyan Yılmaz, bu kez "geniş bir mutabakat sağlanması halinde, bu iş çözülür" görüşünü öne çıkardı.
Sözler ve vurgular değişti
2002 yılı başlarında İlahiyat Fakültelerindeki başörtüsü yasağının derinleşmesi nedeniyle yaptığı açıklamada, "yasağın kaldırılmasına dair hiç bir açık kapı bırakmayan ve ümit verici hiç bir görüş ortaya koymayan Yılmaz, bir soru önergesine verdiği cevapta, tamamiyle farklı bir dil kullandı. Yılmaz, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kimi noktalarda ayrımcılık boyutuna varmış olmasının tasvip edilmesi mümkün olmayan yanlış bir uygulama olduğunu ifade etti!
İnsanı devletten soğutuyor!
Yılmaz, insanı kendi devletinin kurumlarına karşı soğutucu sonuçlara yol açabilecek her tür ayrımcı uygulamanın hukuk dışı olduğunu savundu. Yılmaz, "Devletimize vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes inancına, kökenine ve kıyafetine bakılmaksızın birinci sınıf vatandaştır" dedi.
Çözüm AB'deymiş!!!
Hukuk dışı uygulamaların önlenmesi için kişisel hak arama yollarına başvurulmasının "gerekli bir önlem" olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şu görüşleri kaydetti: "Sorunun kökten çözümü için öncelikle geniş tabanlı bir mutabakat sağlanması gerektiği açıktır. Çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi, AB standartları, diğer konular gibi, bu bakımdan da ihtiyacımız olan toplumsal tartışma ve uzlaşma zemini ile kurumsal esneklik sağlayabilecek en uygun araçtır." Yılmaz, sorunlara sağlıklı, gerçekçi ve kalıcı çözümler getirecek AB üyelik sürecine sahip çıkılması ve bu sürecin gereklerinin hayata geçirilmesine katkı sağlanmasını öne sürdü.
Yılmaz, bu kez "geniş bir mutabakat sağlanırsa, bu mesele halledilir" görüşünü seslendirdi
Hükümetin iki numaralı ortağı ANAP'ın Genel Başkanı Mesut Yılmaz, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte üniversitelerde yoğunlaşan başörtüsü yasağı konusunda ağız değiştirdi. Beş yıldır iktidarda olmasına rağmen yasağın kaldırılması bir yana İlahiyat Fakülteleri ile İmam-Hatip Liselerine sıçramasına yol açan politikalara imza koyan Yılmaz, bu kez "geniş bir mutabakat sağlanması halinde, bu iş çözülür" görüşünü öne çıkardı.
Sözler ve vurgular değişti
2002 yılı başlarında İlahiyat Fakültelerindeki başörtüsü yasağının derinleşmesi nedeniyle yaptığı açıklamada, "yasağın kaldırılmasına dair hiç bir açık kapı bırakmayan ve ümit verici hiç bir görüş ortaya koymayan Yılmaz, bir soru önergesine verdiği cevapta, tamamiyle farklı bir dil kullandı. Yılmaz, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kimi noktalarda ayrımcılık boyutuna varmış olmasının tasvip edilmesi mümkün olmayan yanlış bir uygulama olduğunu ifade etti!
İnsanı devletten soğutuyor!
Yılmaz, insanı kendi devletinin kurumlarına karşı soğutucu sonuçlara yol açabilecek her tür ayrımcı uygulamanın hukuk dışı olduğunu savundu. Yılmaz, "Devletimize vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes inancına, kökenine ve kıyafetine bakılmaksızın birinci sınıf vatandaştır" dedi.
Çözüm AB'deymiş!!!
Hukuk dışı uygulamaların önlenmesi için kişisel hak arama yollarına başvurulmasının "gerekli bir önlem" olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şu görüşleri kaydetti: "Sorunun kökten çözümü için öncelikle geniş tabanlı bir mutabakat sağlanması gerektiği açıktır. Çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi, AB standartları, diğer konular gibi, bu bakımdan da ihtiyacımız olan toplumsal tartışma ve uzlaşma zemini ile kurumsal esneklik sağlayabilecek en uygun araçtır." Yılmaz, sorunlara sağlıklı, gerçekçi ve kalıcı çözümler getirecek AB üyelik sürecine sahip çıkılması ve bu sürecin gereklerinin hayata geçirilmesine katkı sağlanmasını öne sürdü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.