Milletin yüreği kan ağlarken, ocağına ateş düşen şehit aileleri evlatlarının kanı bile kurumadan, sayın Başbakan cenaze törenlerinde ortaya konan vatandaş tepkisini siyasi rant kefesine koyup iyi de bir fırça kaydı. Sayın Başbakan, mağdur rollerine bürünerek kendileri lehine oluşacak hemen her konuda millete gitmekten bahsederdi. Milletin herkese hak ettikleri değerlendirmeyi yapacağından bahsederdi. Şimdi de milletin tepkisinden rahatsız olmuşlar. Eee, sayın Başbakan, ne oldu da milletin ortaya koyduğu değerlendirmeden rahatsız oldunuz? Ne o, rüzgar bu sefer sizin istediğiniz yönden esmiyor da ona mı sinirlendiniz?..Şehit cenazelerinde yüreği yanan vatandaşın tepkilerini fırsat bilip de kimse kendine siyasi rant elde etmeye kalkışmasın. Ne iktidar ne muhalefet..! Gelinen durumda herkesin payı vardır. En dinîsinden en millisine varıncaya kadar... AB uyum yasalarıyla devletin çatısını, yapısını bozanların, hele hele onun bunun kriterlerine imza atanların, hiç ama hiç konuşma hakkı yoktur!Milletin tepkisine kimsenin bir şey diyebilme hakkı yoktur.Milleti aç koydunuz, işsiz koydunuz. Asla sokaklara dökülmedi. Hep bir umutla bekledi durdu. Gidişat öğle bir hal aldı ki; millet evlatlarını bir bir toprağa vermeye devam ediyor. Canı yanan feryat ediyor. Neymiş efendim; "Bu terbiyesizliği yapmış olanların ne İslamî görevi ne insanî görevi yapmak için geliyor. Tamamen bunların dışında bir görevlendirmeyle oraya geliyorlar. Bu tabii cenaze adabına ters, şehide de saygısızca bir hareket". Yapmayın sayın Başbakan, milletin tepkisini birkaç ferdî davranışa sığdıramazsınız. Milletin kendi kararıdır herkes saygı duymak zorundadır. Hemen hemen bütün şehit cenazelerinde siyasilere, özellikle de AKP'lilere; zat-ı âlilerinize, Meclis Başkanına, Bakanlara dışarı, deniyorsa, millet kendi kararını söylüyor. "Söz milletindir" sözünü belki de en çok kullanan siyasilerden biri sizsiniz! Başbakan emekli paşalara da; "Bazı emekli generaller, paşalar, televizyon televizyon dolaşıp hükümete karşı adeta saygı sınırlarını aşan ifadeler kullanmak suretiyle, toplumda sanki bir psikolojik olumsuz hava oluşturmanın gayreti içerisine giriyorlar. Bunlar hoş şeyler değil'' diyor. Hayret doğrusu yani ülkede olumlu bir hava var da, birileri olumsuzluğa mı çeviriyor? Yapılan şey daha önce medya vasıtasıyla yaptığınız "büyünün bozulması" hadisesidir. Hepsi o kadar.Milleti mağdur rolleriyle sürekli uyutacağınızı hesapladınız ama, bu sefer evdeki hesap çarşıya uymadı.Bu sefer işiniz zor; "tılsım" bozuldu..!
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Sâlih amel neleri kapsamalıdır? / 12.06.2024
- İmanı korumak için sâlih amel şarttır / 11.06.2024
- Fitne ateştir, yaklaşanı yakar! / 10.06.2024
- Milli Ekonomi Modeliyle sosyal adalet sağlanacaktır / 08.06.2024
- Hükümet kendi eliyle kriz mi oluşturuyor? / 07.06.2024
- ‘Milli Ekonomi Modeli'ni devreye koyalım’ / 06.06.2024
- Çözümün şifreleri Milli Ekonomi Modeli’ndedir / 05.06.2024
- Ruanda ile turizm anlaşması neden yapıldı? / 04.06.2024
- Şüpheli şeylerden kaçının / 03.06.2024
- Türk siyasetinin Hüseyin Baş’a ihtiyacı var / 01.06.2024
- İmanı korumak için sâlih amel şarttır / 11.06.2024
- Fitne ateştir, yaklaşanı yakar! / 10.06.2024
- Milli Ekonomi Modeliyle sosyal adalet sağlanacaktır / 08.06.2024
- Hükümet kendi eliyle kriz mi oluşturuyor? / 07.06.2024
- ‘Milli Ekonomi Modeli'ni devreye koyalım’ / 06.06.2024
- Çözümün şifreleri Milli Ekonomi Modeli’ndedir / 05.06.2024
- Ruanda ile turizm anlaşması neden yapıldı? / 04.06.2024
- Şüpheli şeylerden kaçının / 03.06.2024
- Türk siyasetinin Hüseyin Baş’a ihtiyacı var / 01.06.2024