Fransa ve Polonya parlamentolarının kabul ettikleri sözde Ermeni soykırım yasalarına karşı 6 aylık süre içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) "devlet başvurusu" yapmadıkları için görevlerini kötüye kullandıkları ve "soykırım yaftasını" Türk halkına reva gördükleri için de "Türklüğü aşağıladıkları" iddiasıyla dönemin Başbakan ve Dışişleri Bakanları hakkında yapılan suç duyurusunda takipsizlik kararı çıktı. Takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bozkurt, suç duyurusunda "suçun ve suçluların açık ve net belirtilmesi" gerektiği için böyle bir karar verirken, suç duyurusunda bulunan Avukat Sedat Vural, "Benim dilekçemde suç da suçlu da bellidir. Anılan dönemde görev yapan Başbakan ve Dışişleri Bakanlarını benim torunum bile bilir" diyerek tepki gösterdi. Avukat Sedat Vural, Fransa'nın 2001'de ve bir çok Avrupa ülkesinin yanı sıra Polonya parlamentosunun 2005'te "Ermeni soykırımı" yapıldığına ilişkin kararlarına karşı dönemin Başbakanları, Dışişleri Bakanları ve konuyla ilgili kamu görevlileri hakkında Yargıtay Başsavcılığı'na "görevi kötüye kullanmak" ve "Türlüğü aşağılamak" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, 29 Eylül 2006'da 19156 sayı ile başvuruyu işleme koyarken, dosyayı 2 Ekim 2006'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu'na gönderdi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bozkurt, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Yasa'nın 4.maddesi gereği takipsizlik kararı verdi. Savcı takipsizlik kararında "4483 sayılı yasanın 4.maddesine göre yapılacak ihbar ve şikayetlerin somut ve genel nitelikte bulunmaması suçun ve suçluların açık ve net olarak belirlenmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 4483 sayılı yasanın 4.maddesine uygun bir ihbar ve şikayetin bulunmadığı sonucuna varılmıştır" dedi.