Başkan Wilson 22 ocak 1917 günü Amerikan Senatosunda, Acunda Sürekli Barış koşullarını açıklayarak, savaşan Anlaşma Gurubu ve Bağlaşıklar Gurubuna bazı yükümlülük ve fedakarlıklar yükleyerek sürekli barışın sağlanabileceğini açıklar. Savaşan guruplar Başkan Wilson'un konuşmasını olumlu karşılamakla beraber iki noktada karşı çıkarlar. Birincisi, Başkan Wilson'un savaşan yanlar için ileri sürdüğü suçlamalar. İkincisi ise savaşan yanların, Başkan Wilson'un özel menfaatlerine ve emperyalist isteklerine karşın oluşudur. Bilhassa İngiltere ve Fransa'nın asker kayıplarının karşılığını almak isteklerine Wilson'un karşı olması onları çok kızdırmaktadır. Kısacası Anlaşma gurubundan İngiltere Hindistan, Mısır, Irak, Körfez Bölgesi, Güney İran? Pasifikteki sömürgelerinden, Fransa, Kuzey Afrika ve diğer sömürgelerinden vazgeçemeyecekleri gibi kendilerinin de hak için dövüştüklerini ileri sürerek, düşmanları olan Bağlaşık Devletleri ile Wilson tarafından bir tutulmasına çok kızmaktadırlar. Başkan Wilson'un ileri sürdüğü barış programına halk kitleleri homurdanırken Devlet adamları ölçülü konuşurlar Bunların başında İngiliz Maliye Bakanı BONAR LOW'UN, Muhafazakâr Parti Başkanı olarak 24 Ocak 1917 de yaptığı konuşma bunun bir örneğidir. Başkan Wilson'un Barış İlkelerine karşı kendi düşünceleri ile cevap verir. Bu cevabındaki düşünceleri şöyledir: Başkan Wilson yansız bir devletin başında bulunması dolayısiyle ona göre konuşmak zorunluluğundadır. Bu yüzden sorunları bizim açımızdan inceleyemezler. Başlıca nokta çok eski olan hakkı haksızlıktan ayırt etmek sorunudur. Wilson Barışın kurulmasını ve sürekli bir barış kurulmasını istiyor. Bu yön bizimde amacımızdır. Hatta tek amacımızdır. Wilson bunu bir uluslararası bir birlik kurmakla gerçekleştirmek istiyor. Amerikan Senatosunu bu yola itmek istiyor. Bu önergeyi büsbütün hayal saymak doğru değildir. Umarım ki bütün ulusların bir birlik içinde toplanıp acunun düzen ve baysallığını koruyacak bir kuvvet çıkaracakları gün gelecektir. Ancak bugün biz bir ölüm kalım sorunu ile karşı karşıyayız. Almanya'nın bir barış konferansı toplaması yolundaki önergesini ülkeler ele geçirmek veya parlak zaferler kazanmak istediğimizden, kin, garez ve öç alma duyguları beslediğimizden değil, yalnız ve yalnız şu sırada yapılacak bir barışın Alman zaferi esasına dayanan bir barış olacağı için teptik. Bunu kabul etseydik, nice kuşaklardan beri hazırlanmış olan ordu ve askeri makine yeniden aynı hazırlıkları yapacak ve ileride acunu bir kez daha korkunç duruma atmak için fırsat kollayacak olan eller de bozulmadan kalırdı. Amacımız Wilson'un amacının aynıdır, ulusumuz da içten barış istiyor. Ancak bu öyle bir barış olmalıdır ki evlerine bir daha dönmeyecek olan ölülerimiz hayatlarının boşu boşuna feda etmiş olmamalıdır?Maliye bakanı BONER LOW yukarıdaki söylevinde, vuruşmalarda verdikleri asker kayıplarının karşılığı alınmadan barışı düşünmediğini belirtiyor. Hem İngiltere'nin ve bağlaşıklarının savaş amaçları ki bular emperyalist isteklerinin tamamıdır. Bunlar gerçekleşince amaçlarının barış olduğunu söylüyorlar. Barış amaçlarının da yansız bir devlet başkanının amaçlarından farklı olduğunu resmen söyleyebiliyor. İngiltere'nin barış amaçları Arap dünyası, yani zengin petrol yataklarının bulunduğu Irak ve körfez ülkeleri, yine petrol bakımından zengin olan güney İran, Hindistan, Pasifikteki sömürgeleri, Mısır ile Güney Afrika'daki sömürgelerinin tanınmasıdır. Fransa'nın ise Afrika'daki sömürgelerine ek olarak Anadolu'da Sykıs-Piko antlaşmasında göre Anadolu'nun güney bölgeleri ile Suriye ve Filistin üzerindeki toprak istekleridir. Rusya'nın istekleri ise Savaşta Almanlara kaptırdığı Batı Avrupa toprakları ile Kırım, Ukrayna, Kafkasya ve Asya'daki Türk Boylarının yerleşmiş olduğu tüm topraklar üzerindeki sömürge haklarıdır. Bu istekler Bolşevik ihtilalinden sonraki hükümetlerin istekleri arasındadır. Değişen bir şey olmamıştır. Yalnız söylem değişmiştir. Sömürge yerine halkların kardeşliği ilkesi kullanılmıştır.Bağlaşıklar gurubunda ise emperyalist istekler konusunda yalnız Almanya hırslı olduğu görülür. Savaştan önce Afrika'daki sömürgelerinde ısrar ederken, Fransa'dan işgal ettiği topraklara karşılık olarak Avrupa'dan yeni sömürge yerleri istemektedir. Avusturya'nın Barış Amacı ise savaş öncesindeki toprak bütünlüğüdür. Osmanlı Hükümetinin barış amaçları da yalnız devletin varlığını devam ettirebilmektir. Savaş ve barış amaçları aynıdır. Ama Başkan Wilson'un da Anlaşma Gurubu Devletlerinin barış amaçlarında Türkleri Avrupa toraklarından çıkarmak ve Osmanlı Asya'sını milletlerin varlığına göre parçalamak, İstanbul ve Boğazlar üzerinde de uluslararası bir yönetim kurmaktır.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011