Şaşılık muhakkak ki bir görme kusuru, görme bozukluğudur.
Tıbbi anlamdaki şaşılık elbette ki göz doktorlarının iştigal alanıdır, bu görme bozukluğunu düzeltmek için ellerinden geleni yaptıklarından da kuşkumuz yoktur.
Bizim sözünü ettiğimiz şaşılık ise genel anlamda, topyekun hayata, gelişmelere bakıştaki bozukluk.
İnsan yaşadığı çevrenin, yakın arkadaşlarının, sohbet arkadaşlarının, okuduğu kitapların, takip ettiği gazete ve televizyonların etkisiyle zaman içinde hem bakışları şaşılaşıyor hem de algıları…
Zamanla öyle bir hal alıyor ki, çirkini güzel, güzeli çirkin, zararı kar, karı zarar, şerri hayır, hayırı şer, karayı ak, akı kara olarak görmeye başlıyor.
Adam, “haçlı savaşını ilan ediyorum” diyerek mesela Libya’nın tepesinden aşağı bomba yağdırıyor, bizimkiler de bu koalisyonun içinde yer alıyor, zaman sonra da komuta merkezini İzmir’e alıyorlar, on binlerce masum, günahsız haçlı bombaları ile katlediliyor ve fakat Türkiye’de yaşayan kimi Müslümanlar bütün bu gelişmelerde hayır arıyor, olumlu manalar çıkarmaya çalışıyorlar.
İnsanın algıları ve bakışları şaşılaşınca haçlı seferlerinin hem tarihtekileri hem de günümüzdekileri faydalı faaliyetler olarak değerlendirmeye başlıyor.
Katledilenler Müslümanlarmış, yağma ve talan edilen İslam coğrafyasının kaynaklarıymış, çiğnen Müslümanların ırzı ve namusuymuş, özel eğitimlerle şaşılaştırılan Müslümanların hiç umurunda bile değil.
Adam koskoca müftü veya vaiz, camide kürsüyü işgal ediyor, merkezi sistemle on binlere vaazu nasihat ediyor ve fakat “Firavun da halkına zulmetmişti tıpkı Suriye’deki gibi…” diyebiliyor. Peki sayın hocam, Suriye’deki Firavun ise karşısındaki Musa’yı da lütfen söyleyebilir misin?
Bir toplumda şaşılığın hangi boyutlara ulaştığını göstermesi açısında çok önemli bir örnek.
Basiret ehli herkes biliyor ki Suriye’de mevcut yönetime karşı savaşanlar, savaşanları destekleyenler, lojistik destek sağlayanlar Amerika ve İsrail’in ve dahi Türkiye’nin başını çektiği bir koalisyondur.
Türkiye çeyrek asırdan beri, küresel eşkıyaların maşası durumundaki terör örgütü ile nasıl mücadele ediyorsa, Suriye de son iki seneden beri halkının huzur ve refahına musallat olmuş olan çokuluslu teröristlere karşı birliği-dirliği korumaya çalışıyor.
Bu kadar açık ve net fotoğrafı göremiyorsan arkadaş ne işin var senin kürsüde?
Kitleler şaşılaşınca, daha doğrusu özel eğitimle, Türkçe yayın yapan Amerikan gazete ve televizyonları ile şaşılaştırılınca BOP’u İslam coğrafyası için hayırlı bir proje olarak algılıyor, bu projede görev alan eş başkanları da dünya lideri olarak görmeye başlıyor, bu projenin hayata geçiş denemeleri olan Tunus, Mısır, Libya ve Suriye operasyonlarını da bahar olarak tanımlıyor.
Şaşılık bir görme kusuru, bir görme bozukluğudur muhakkak ama ehil bir doktorun eline geçerse umulur ki şifa bulur ve bakışlar düzelir.
Yukarıda sözünü ettiğimiz eğitim araç-gereçleri ile, özel sohbetlerle şaşılaştırılan kitleler, genç dimağlar, mürekkep yalamış koca koca adamlar bu hastalıktan nasıl kurtulacaklar?
Bu işi için, Türkiye’de Türkçe yayın yapan Amerikan gazete ve televizyonlarına karşılık Türkiye’de Türkçe yayın yapan Türk gazete ve televizyonlarının acilen yaygınlaşması gerekmektedir.
Elinizdeki gazetenin tez zamanda yüz binleri aşması işte bunun için önemli.
Şaşılık günden güne yayılıyor çünkü.
Tıbbi anlamdaki şaşılık elbette ki göz doktorlarının iştigal alanıdır, bu görme bozukluğunu düzeltmek için ellerinden geleni yaptıklarından da kuşkumuz yoktur.
Bizim sözünü ettiğimiz şaşılık ise genel anlamda, topyekun hayata, gelişmelere bakıştaki bozukluk.
İnsan yaşadığı çevrenin, yakın arkadaşlarının, sohbet arkadaşlarının, okuduğu kitapların, takip ettiği gazete ve televizyonların etkisiyle zaman içinde hem bakışları şaşılaşıyor hem de algıları…
Zamanla öyle bir hal alıyor ki, çirkini güzel, güzeli çirkin, zararı kar, karı zarar, şerri hayır, hayırı şer, karayı ak, akı kara olarak görmeye başlıyor.
Adam, “haçlı savaşını ilan ediyorum” diyerek mesela Libya’nın tepesinden aşağı bomba yağdırıyor, bizimkiler de bu koalisyonun içinde yer alıyor, zaman sonra da komuta merkezini İzmir’e alıyorlar, on binlerce masum, günahsız haçlı bombaları ile katlediliyor ve fakat Türkiye’de yaşayan kimi Müslümanlar bütün bu gelişmelerde hayır arıyor, olumlu manalar çıkarmaya çalışıyorlar.
İnsanın algıları ve bakışları şaşılaşınca haçlı seferlerinin hem tarihtekileri hem de günümüzdekileri faydalı faaliyetler olarak değerlendirmeye başlıyor.
Katledilenler Müslümanlarmış, yağma ve talan edilen İslam coğrafyasının kaynaklarıymış, çiğnen Müslümanların ırzı ve namusuymuş, özel eğitimlerle şaşılaştırılan Müslümanların hiç umurunda bile değil.
Adam koskoca müftü veya vaiz, camide kürsüyü işgal ediyor, merkezi sistemle on binlere vaazu nasihat ediyor ve fakat “Firavun da halkına zulmetmişti tıpkı Suriye’deki gibi…” diyebiliyor. Peki sayın hocam, Suriye’deki Firavun ise karşısındaki Musa’yı da lütfen söyleyebilir misin?
Bir toplumda şaşılığın hangi boyutlara ulaştığını göstermesi açısında çok önemli bir örnek.
Basiret ehli herkes biliyor ki Suriye’de mevcut yönetime karşı savaşanlar, savaşanları destekleyenler, lojistik destek sağlayanlar Amerika ve İsrail’in ve dahi Türkiye’nin başını çektiği bir koalisyondur.
Türkiye çeyrek asırdan beri, küresel eşkıyaların maşası durumundaki terör örgütü ile nasıl mücadele ediyorsa, Suriye de son iki seneden beri halkının huzur ve refahına musallat olmuş olan çokuluslu teröristlere karşı birliği-dirliği korumaya çalışıyor.
Bu kadar açık ve net fotoğrafı göremiyorsan arkadaş ne işin var senin kürsüde?
Kitleler şaşılaşınca, daha doğrusu özel eğitimle, Türkçe yayın yapan Amerikan gazete ve televizyonları ile şaşılaştırılınca BOP’u İslam coğrafyası için hayırlı bir proje olarak algılıyor, bu projede görev alan eş başkanları da dünya lideri olarak görmeye başlıyor, bu projenin hayata geçiş denemeleri olan Tunus, Mısır, Libya ve Suriye operasyonlarını da bahar olarak tanımlıyor.
Şaşılık bir görme kusuru, bir görme bozukluğudur muhakkak ama ehil bir doktorun eline geçerse umulur ki şifa bulur ve bakışlar düzelir.
Yukarıda sözünü ettiğimiz eğitim araç-gereçleri ile, özel sohbetlerle şaşılaştırılan kitleler, genç dimağlar, mürekkep yalamış koca koca adamlar bu hastalıktan nasıl kurtulacaklar?
Bu işi için, Türkiye’de Türkçe yayın yapan Amerikan gazete ve televizyonlarına karşılık Türkiye’de Türkçe yayın yapan Türk gazete ve televizyonlarının acilen yaygınlaşması gerekmektedir.
Elinizdeki gazetenin tez zamanda yüz binleri aşması işte bunun için önemli.
Şaşılık günden güne yayılıyor çünkü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025