İmam Gazzali'ye İhya-i Ulumuddin eserinde sorulur; "Bir kimse, midesinin ve tenasül uzvunun şehvetlerini men edip (gözü, kulağı, kalbi ve diğer azaları korumadan) işin sırrına riayet etmese dahi -fakihlerin fetvasına göre- orucu sahihtir. Bu hükme ne dersiniz?" Cevaben şunları söyler; "Zahire göre hüküm veren fakihler, bâtını şartlar hakkında ileri sürdüğümüz delillerden zayıf delillere dayanan zahir şartları tespit etmektedirler. Hele gıybet ve benzeri gibi manevî ve batını şartlar karşısında onların delilleri çok zayıf kalır. Fakat zahire göre hüküm veren fakihler, ancak dünyaya sarılmış ve gaflete dalmış, halk ve avam tabakasına kolay gelen tekliflere bakarlar. Onları bunun ötesi pek ilgilendirmez. Bakışları tamamen ahiret âlemine yönelen âlimlere gelince, onlar orucun sahih olmasından, Allah nezdinde kabul edilmesini kastetmektedirler. Mademki kalp erbabı ve akıl erbabı nezdinde orucun sır ve hikmeti vardır, o halde şehvetlere dalarak gündüz yenen iki öğün yemeği iftar zamanında bir arada yemekten ve bütün gün kendisini aç bırakmaktan ne fayda temin edilebilir? Eğer bu hareket, herhangi bir fayda temin etmiş olsaydı, o zaman Hz. Peygamber'in "Nice oruçlular vardır ki oruçlarından sadece açlık ve susuzluk elde ederler" sözünün manası ne olurdu? ?Bu sırra binaen ashâbdan Ebu Derdâ (r.a) şöyle buyurur: "Akıllıların uykusu ve iftarı ne güzeldir! Nasıl olur da akıllılar ahmakların orucuna ve uykusuz kalmalarına hayret ediyorlar Takva ve yakin sahibi olan bir kimsenin ibadetinin bir zerresi, mağrurların dağlar kadar olan ibadetinden daha üstün ve daha makbuldür!" Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır: "Oruç emanettir. Bu bakımdan herhangi biriniz Allah'ın kendisine teslim ettiği emaneti korusun ve zayi etmesin"(el-Haraitf, Mekârim'ul-Ahlâk, (İbn Mes'ud'dan) ) Ebu Dâvud, (Ebu Hüreyre'den)). "Allah size, emanetleri ehline vermenizi emreder" (Nisâ/58) ayetini okuduğunda, Hz. Peygamber elini kulağına ve gözüne koyarak şöyle buyurmuştur: "Kulak emanettir, göz emanettir". Eğer kulak ve göz orucun emanetlerinden ve oruçla korunması gereken şeylerden olmasaydı, Hz. Peygamber "Ben oruçluyum desin" demezdi. Yani oruçlu bir kimseye biri söver ve onunla kavga etmek isterse, oruçlu ona; "Dil, Allah'ın bendeki emanetidir. Onu korumakla mükellefim. Sana kötü cevap vermek suretiyle o emanete nasıl ihanet edebilirim?" demelidir. "Bu hakikatlerden sonra anlaşılmış olmalı ki her ibadetin zahiri ve batını, kabuğu ve özü vardır. Her ibadetin kabukları hususunda da dereceleri ve her derecenin de kademeleri vardır. Bunu bildikten sonra dilersen sadece kabukla yetinir, öze inmezsin, dilersen akıllıların er meydanına inersin."(İhya-i Ulumuddin/İmam-ı Gazali) İmam-ı Gazali Hazretleri ve benzeri hak aşıkları Oruç yolunda yürümek, sırlara vakıf olmak, oruçtan en güzel şekilde istifade etmek isteyenlere böylece yol göstermiştir. Ne mutlu Oruç yolunda yürüyebilenlere, ne mutlu orucun sırrına erenlere… Gerçekten de tuttuğumuz oruçların daha fazla değer bulması, daha fazla lezzet almamız ve daha fazla mükafat alabilmemiz için yaptığımız işin ne manaya geldiğini bilmemiz faydalı olacaktır.
Kur'an-ı Keriminde Zümer suresi 9. ayette Yüce Allah; "…De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar." Buyurmakla, bilenlerin üstünlüğünü zikretmiştir. O zaman bize düşen de kulluk çerçevesinde yapmamız emir buyrulan güzel işlerin hikmetlerini kavramaya çalışmaktır. Oruçlarımız makbul, günahlarımız af olsun inşallah… Âmin
Kur'an-ı Keriminde Zümer suresi 9. ayette Yüce Allah; "…De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar." Buyurmakla, bilenlerin üstünlüğünü zikretmiştir. O zaman bize düşen de kulluk çerçevesinde yapmamız emir buyrulan güzel işlerin hikmetlerini kavramaya çalışmaktır. Oruçlarımız makbul, günahlarımız af olsun inşallah… Âmin
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025