Fırsat buldukça Necip Fazıl Kısakürek'in eserlerini karıştırırım. Bazen öyle olur ki bir göz atmak için aldığım bir eseri saatlerce elimden bırakamam, ta ki sayfalar bitene kadar...
Bilindiği gibi üstad Necip Fazıl yaşadığı dönemin İslam karşıtı, mukaddesat düşmanı medyasının korkulu rüyasıdır. Güçlü kalemiyle, inanılmaz derecedeki polemik, muhakeme kabiliyetiyle adamları yazdıklarına, yazacaklarına bin pişman eder. Günlük yazılarından, sataşmalara verdiği cevaplarından oluşan eserleri karıştırırken hayrete düşüyorsunuz... Yazının yayınlandığı tarihe bakıyorsunuz otuz, kırk, elli yıl geçmiş, fakat; falan gazetenin dünkü manşetine, filanca köşe yazarına cevaben yazılmış bir yazı kadar yepyeni. Bugün sizinle paylaşacağımız Meydan şiiri 1975 tarihini taşıyor. Hayret; otuz yılda bir arpa boyu yol alamamışız:
Tek istikamet, Kabe; / Ve tek örnek, Sahabe... / Böyle yükseldi sütun, / Böyle kuruldu Kubbe. / Derken nuru kararttı, / Yobazda kara cübbe
Tuzağa düştü arslan; / Sorguç takıldı kelbe. / Vatan, yüzelli yıldır, / Manada bir harabe/ Artık iman ve ahlak / Türbedarsız bir türbe
Ne hatıra maziden / Ne isim ne kitabe / Düşmek yükselmek oldu; / Uçurum da mertebe... / Ağla ey koca tarih / Bu acıklı nasibe! / Nerdesin ulvi fikir, / Çilekeş murakuabe?/ Sahte devrimler boyu / Tarihi muhasebe?
Bağlıdır bu felaket / Tek tipe tek sebebe / Bir tıp, mücerret model; / Batı ajanı kahbe! / Sürüyü teslim eden/ Avrupalı celebe...
Hale bak, şu hale bak, / Eve, yurda, mektebe! / Baba oğlundan mahcup, / Hocasından talebe... / Bizde profesör derler / Kitap yükle merkebe.
Lisan diye hırlayış / Kültür diye alfabe / Pazar müflis kent deli, / Köy boş, karakol izbe./ Bir çatışma boğuşma / Şeytan uğrunda cezbe
Karışmış gazetede / Necaset mürekkebe / Ne bulduk parti parti / Eyledik de tecrübe? / Bir kısmı İbn-i Sebe...
Gerçeğe aykırılık; / Uygunsuzluk mezhebe... / İslam gidip gelen top / Bir hizipten bir hizbe / Hak yolunda bir lider / Memur, hakkı tahribe.
Düne kadar dıştandı/ Şimdi de içten darbe, / Diyanet işleri ki / Uymaz farza, vacibe / İlminde gaiblerin, / Haşyet duymaz gaibe
Yeni bir mamul eşya; / Fetvaları şaibe, / Bu muydu Büyük Doğu / Kırk yıllık muhasebe? / Deli olsa yanaşmaz, / İşlerini tasvibe.
Ya sanayi masalı, / Derya rolünde habbe!/ Saksı içinde çınar, / Görülmemiş cazibe.../ Nefes almadan vermek... / Sor bu işi tabibe!
İş arayan bir millet; / Diyar diyar göçebe.../ Şerefli Ortak Pazar; / Ona aş sana küsbe!/ İç yüzü bu davanın, / Köle olmak salibe...
Dünkü sultan bugün kul / Ta meşrıktan mağribe / Rüşvetle maaşa zam, / Enflasyonla debdebe. / Yüz lira ona iner, / Daha inmeden cebe.
Gidere tabi gelir; / Dibi sökülmüş heybe / "Doğa"da buldukları, / Zelzele ve seylabe. / Biçare demokrasi, / Karanlıkta körebe
Parti, bölücü alet/ Batıdan bize hibe. / Gel de ey gerçek parti, / Partiyi batır dibe! / Her türlü sahteliği, / Yıkmak sana vecibe!
Bu işi ne temizler, / Hangi ok, hangi ateş / Hangi söz hangi hutbe? / Boyun eğmektir Rabbe! / Milliyet ruha bağlı: / Kıymet sadece kalbe
Fatih'te erimiştir, / Cengiz Han ve Kurt Cebe. / Davet gücü İslam'da / Komünisti edebe / Her şey, her şey İslam'da / Ferde ve kavme rütbe.
Bizde kutsi emanet / Bizde yarın galebe. / Gün geldi, saat çaldı / İşte yol, koş takibe / Yetmez mi esaretin / Ey Türkoğlu, davran be!
Bilindiği gibi üstad Necip Fazıl yaşadığı dönemin İslam karşıtı, mukaddesat düşmanı medyasının korkulu rüyasıdır. Güçlü kalemiyle, inanılmaz derecedeki polemik, muhakeme kabiliyetiyle adamları yazdıklarına, yazacaklarına bin pişman eder. Günlük yazılarından, sataşmalara verdiği cevaplarından oluşan eserleri karıştırırken hayrete düşüyorsunuz... Yazının yayınlandığı tarihe bakıyorsunuz otuz, kırk, elli yıl geçmiş, fakat; falan gazetenin dünkü manşetine, filanca köşe yazarına cevaben yazılmış bir yazı kadar yepyeni. Bugün sizinle paylaşacağımız Meydan şiiri 1975 tarihini taşıyor. Hayret; otuz yılda bir arpa boyu yol alamamışız:
Tek istikamet, Kabe; / Ve tek örnek, Sahabe... / Böyle yükseldi sütun, / Böyle kuruldu Kubbe. / Derken nuru kararttı, / Yobazda kara cübbe
Tuzağa düştü arslan; / Sorguç takıldı kelbe. / Vatan, yüzelli yıldır, / Manada bir harabe/ Artık iman ve ahlak / Türbedarsız bir türbe
Ne hatıra maziden / Ne isim ne kitabe / Düşmek yükselmek oldu; / Uçurum da mertebe... / Ağla ey koca tarih / Bu acıklı nasibe! / Nerdesin ulvi fikir, / Çilekeş murakuabe?/ Sahte devrimler boyu / Tarihi muhasebe?
Bağlıdır bu felaket / Tek tipe tek sebebe / Bir tıp, mücerret model; / Batı ajanı kahbe! / Sürüyü teslim eden/ Avrupalı celebe...
Hale bak, şu hale bak, / Eve, yurda, mektebe! / Baba oğlundan mahcup, / Hocasından talebe... / Bizde profesör derler / Kitap yükle merkebe.
Lisan diye hırlayış / Kültür diye alfabe / Pazar müflis kent deli, / Köy boş, karakol izbe./ Bir çatışma boğuşma / Şeytan uğrunda cezbe
Karışmış gazetede / Necaset mürekkebe / Ne bulduk parti parti / Eyledik de tecrübe? / Bir kısmı İbn-i Sebe...
Gerçeğe aykırılık; / Uygunsuzluk mezhebe... / İslam gidip gelen top / Bir hizipten bir hizbe / Hak yolunda bir lider / Memur, hakkı tahribe.
Düne kadar dıştandı/ Şimdi de içten darbe, / Diyanet işleri ki / Uymaz farza, vacibe / İlminde gaiblerin, / Haşyet duymaz gaibe
Yeni bir mamul eşya; / Fetvaları şaibe, / Bu muydu Büyük Doğu / Kırk yıllık muhasebe? / Deli olsa yanaşmaz, / İşlerini tasvibe.
Ya sanayi masalı, / Derya rolünde habbe!/ Saksı içinde çınar, / Görülmemiş cazibe.../ Nefes almadan vermek... / Sor bu işi tabibe!
İş arayan bir millet; / Diyar diyar göçebe.../ Şerefli Ortak Pazar; / Ona aş sana küsbe!/ İç yüzü bu davanın, / Köle olmak salibe...
Dünkü sultan bugün kul / Ta meşrıktan mağribe / Rüşvetle maaşa zam, / Enflasyonla debdebe. / Yüz lira ona iner, / Daha inmeden cebe.
Gidere tabi gelir; / Dibi sökülmüş heybe / "Doğa"da buldukları, / Zelzele ve seylabe. / Biçare demokrasi, / Karanlıkta körebe
Parti, bölücü alet/ Batıdan bize hibe. / Gel de ey gerçek parti, / Partiyi batır dibe! / Her türlü sahteliği, / Yıkmak sana vecibe!
Bu işi ne temizler, / Hangi ok, hangi ateş / Hangi söz hangi hutbe? / Boyun eğmektir Rabbe! / Milliyet ruha bağlı: / Kıymet sadece kalbe
Fatih'te erimiştir, / Cengiz Han ve Kurt Cebe. / Davet gücü İslam'da / Komünisti edebe / Her şey, her şey İslam'da / Ferde ve kavme rütbe.
Bizde kutsi emanet / Bizde yarın galebe. / Gün geldi, saat çaldı / İşte yol, koş takibe / Yetmez mi esaretin / Ey Türkoğlu, davran be!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025