Uzmanlar, evlilik öncesi tamamlaması gereken sağlık belgelerinin formalite bir işlem olarak görülmemesi gerektiği, olası bir hastalığın belirlenip ortadan kaldırılmasında bu kontrolün önemli olduğu uyarısında bulunuyor Çiftlerden nikah öncesi istenen sağlık belgeleri, formalite bir işlem olarak anlaşılıyor. Bunun yanlış bir düşünce olduğunu belirten hekimler ise, bu kontroller sayesinde hastalıkları ve hastalığa yakalanma riskini belirleyerek etkin korunma ve çözüm yollarını üretebildiklerini kaydediyor. Uzmanlara göre, gelecek kuşakları riskten korumak için, evlilik öncesi alınan sağlık raporu şartEvlilik öncesi sağlık hafife alınmamalıEvlenecek çiftlerin sağlık ve genetik riskler açısından değerlendirilmesi, mutlu evlilik ve sağlıklı çocuklar için önemsenmesi gereken bir konu. Evlilik öncesi sağlık, çoğu zaman önemsenmiyor. Bununla birlikte Medeni Kanun'un 136. maddesi, çiftlerin evlilik için sağlık raporu alması gerektiğini; Hıfzı Sıhha Kanunu'nun 123.124.125. maddeleri ise bu raporun niteliklerini belirlemiştir. Evlilik öncesi sağlık raporu ve evlilik danışmanlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığı'nın 2002 yıl 4134 sayılı genelgesine göre sağlık ocakları ve AÇSAP ( Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi) tarafından veriliyor. Konunun önemine dikkat çeken International Hospital Dahiliye Uzmanı Dr. İbrahim Bağcivan, sağlıkla ilgili evlilik öncesi bilinmesi gereken konuları şöyle sıralıyor: - Kan vs yolla bulaşın hastalıklar (Hepatit B vd.) - Bulaşıcı Hastalıklar (Tüberküloz, Hepatit C ve Lepra vb.) - Kan uyuşmazlığı: Kadın Rh (-) Erkek Rh (+) olduğu durumlarda, çocukta ortaya çıkabilen kan uyuşmazlığına bağlı kan yıkımı tablosu. (Gerekli tedavilerle bu sorun kısa zamanda ortadan kaldırılıyor) - İleri yaş evlilikler: Bu durumdaki kişilerde çocuk doğurma riski artar. - Genetik geçişli hastalıklar (Akdeniz anemisi, Hemofili A, Renk Körlüğü) Gebelik esnasında test yaptırılmalı Akdeniz anemisi (Talesemi) rahatsızlığının majör ve talesemi minör olmak üzere iki farklı türü olduğunu belirten Dr. Bağcivan, "Minör talesemi, hafif kan düşüklüğüne bağlı halsizlik dışında önemli klinik sorun oluşturmazken, majör talesemi ölümle sonuçlanabilen önemli bir hastalıktır" uyarısını yapıyor. Bağcivan'ın açıklamasına göre; talesemi taşıyıcısı iki insanın evlenmesi sonucunda doğacak çocukta, yüzde 25 talesemi majör hastalık riski bulunuyor. Bu riskleri olan evli çiftlerin, gebelik esnasında yaptıracakları testlerde çocuklarında talesemi majör olup olmadığını öğrenebilmeleri mümkün. Mutlu evlilik ve sağlıklı çocuk için...Türkiye'de sıkça karşılaşılan akraba evliliklerinde talesemi gibi genetik geçişli hastalıkların görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Dr. Bağcivan, "Sağlık sorunlarının önceden tespiti ve risklerin belirlenmesi, mutlu evlilik ve sağlıklı çocuk sahibi olabilmek açısından önemsenmelidir. Günümüz tıbbı; bu sorunların önceden saptanmasında, tedavisinde ve korunmasında oldukça başarılıdır. Örneğin Hepatit B taşıyıcısı olan bir kişinin eşinin aşılanması, onu Hepatit B'ye karşı korumakta. Kan uyuşmazlığı olan çiftlerin ilk çocuğun doğumundan hemen sonra alınan ilaçlarla sonraki doğacak çocuğun riski azaltılmakta, genetik geçişli hastalıkların erken tanınması değişik tedbir ve tedavilerin uygulanmasına imkan vermektedir" şeklinde konuşuyor. Dr. İbrahim Bağcivan, sözlerini şöyle tamamlıyor: "Çiftlerin evlenmeden önce yaptıracakları basit sağlık taramaları, ileride olabilecek sağlık problemlerinin ortaya çıkmasını engelleyebilmektedir"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.