Sadeliğin ihtişama dönüşümü: Süleymaniye Camii

Süleymaniye Cam, Kanuni Sultan Süleyman devrinde 1551-1557 yılları arasında inşa edilmiştir.

Ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan tarafından tasarlanmıştır.

Mimar Sinan, bu eserinde sadeliği büyük bir ihtişama çevirmiştir. Cami, klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biridir.

İstanbul'da yüzlerce depreme rağmen caminin duvarlarında en ufak bir çatlak oluşmamıştır.

Ana kubbesi 53 metre yüksekliğinde ve 27.5 metre çapındadır. Cami avlusunun dört köşesinde birer minare bulunmaktadır. Bu minarelerin camiye bitişik iki tanesi üçer şerefeli ve 76 metre yüksekliğinde, cami avlusunun kuzey köşesinde son cemaat yeri giriş cephesi duvarının köşesinde bulunan diğer iki minare ise ikişer şerefeli ve 56 metre yüksekliğindedir.

Cami içinde, yağ lambalarından çıkan islerin tek bir noktada toplanmasını sağlayan bir hava akımı yaratılmıştır. Camiden çıkan isler ana giriş kapısının üzerindeki odada toplanmış ve bu isler mürekkep yapımında kullanılmıştır.

Caminin kıble tarafında, Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan'ın bulunduğu bir hazire mevcuttur. Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin kubbesi yıldızlarla donanmış gökyüzü imajını vermesi için içeriden metalik plakalar arasına yerleştirilmiş pırlantalarla (elmaslarla) süslenmiştir.

Süleymaniye Camii, İstanbul'un tarihini ve kültürünü yansıtan bir şaheserdir. Her taşı bir hikaye anlatır ve ziyaretçilerini büyüler. Bu kutsal mekan, hem ibadet edenlerin hem de sanatseverlerin gönlünde taht kurmuş bir eserdir.