Akaryakıt fiyatlarındaki artış hızı, en gözde otomobil markasının son model arabası ile yarışır hale geldi.
Dünya çapında ne kadar ünlü, ne kadar hız yapan otomobil olursa olsun artık bundan böyle Türkiye'de akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlarla yarışması mümkün değil, çünkü o araba da benzin ya da mazot kullanarak yürümek zorunda.
Akaryakıt fiyatlarına zam demek, hayatın tüm alanlarına, üretilen ve tüketilen ve bir yerden bir yere nakledilen tüm kalemlere zam anlamına geldiğini söylemeye bile gerek yok, iliklerimize kadar bizzat yaşıyor ve hissediyoruz.
Son haftalarda, son günlerde çıldırmışçasına, ahırdan yeni güneşe çıkmış körpe danalar gibi, ipini koparmış atlar gibi durmadan değişen fiyatlar, hepimizin başını döndürüyor.
Bir bilen varsa, cevabını bulan varsa lütfen söylesin, bu nasıl bir iştir, bu nasıl bir gidiştir ve gidişattır?
Bu tepetaklak gidişe dur diyecek bir merci, bir makam ve mevki sahibi yok mu bu ülkede?
Sosyal medya mecralarında yaptıkları paylaşımlardan ötürü, sokak röportajlarına iştirak edip birkaç aykırı cümle sarf ettiklerinden ötürü insanlar, derhal derdest ediliyor ve sorgulanıyor fakat, zamlar doludizgin, dur durak tanımıyor, tırmanmaya ve can yakmaya devam ediyor.
Nasıl bir ülke olduk, nasıl bir yönetim tarzına geçtik anlayan var mı?
Parası pul olan ülkeler arasında ilk sıralardayız, dünya sefalet endeksinde birinci sıralara doğru hızla tırmanıyoruz, sefilleri oynadığımız bu manzaraya yandaş kanalların, yandaş basın-yayın organlarının makul bir açıklamaları var mı acaba?
Hacım sen ne dersin, "bindik bir alamete gidiyoz gıyamete" vaziyetine senin bir izahın olur mu?
İktidar çevrelerinden bazı vekillerin dediği gibi bundan böyle artık, acıktıkça, açıkta kaldıkça, geçim sıkıntısından canları sıkıldıkça insanlar, yolları ve köprüleri seyretmeye gidecekler, ama toplu taşıma araçlarını kullanarak, çünkü özel araçları kullanacak hal kalmadı millette.
Akaryakıt fiyatlarındaki at yarışlarını andıran artışlar yetmezmiş gibi, bir de yap işlet devret usulü ile yapılan yollar ve köprülerden geçiş ücretleri döviz cinsinden olduğu için o da gün aşırı artarak astronomik rakamlara ulaşmış durumda.
Bundan sonra, gidebilirsek eğer, toplu taşıma araçlarını kullanarak yolları ve köprüleri seyretmeye gideceğiz.
Yol seyretmek ne kadar karın doyurur, ne kadar can sıkıntısını giderirse artık.
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025