Eğitimin konusu insandır. Eğitime verilen değer, insana verilen
değerdir. Zor bir coğrafyada, kaygan bir zeminde yaşıyoruz. Gençlerimiz bizim geleceğimiz. 16 milyon genç nüfusumuzla 20 AB ülkesinden daha fazla
nüfusa sahip bir ülkeyiz.
Günümüzün en etkili gücü; eğitimli, yetişmiş insan gücüdür. Kontrolsüz güç, güç değildir. Ne aradığını bilmeyen bir nesille hiçbir toplum gelişemez. Türkiye'nin geleceğini emanet edeceğimiz, gençlerimizi nasıl yetiştireceğiz gerçeğini çok iyi irdelemeliyiz. Ne yazık ki ülkenin geleceğine ambargo koymuş bir eğitim-öğretim
sistemine sahibiz.
En önemli sorunlarımızın başında;
- Devlet ve aile bütçesinden eğitime yeterince kaynak ayrılmaması,
- Öğretmen yetiştirme sistemindeki yanlış uygulamalar geliyor.
Eğitim, çocuğu mutlu etmek, üretken kılmak, sorun çözme yetisi vermek
içindir. Konumuza şimdilik bu açıdan bakalım:
PİSA'nın yaptığı bir araştırmada sonuçlar şöyle; 35 OECD, 35 de partner ülke olmak üzere 70 ülkenin katıldığı ve öğrencilerin yaşam memnuniyetlerinin de sorgulandığı PISA verilerinde Türkiye'deki çocukların mutsuzluğu göze çarpıyor.
Öğrencilerden yaşam memnuniyetlerini 0 ile 10 puan arasında değerlendirmeleri isteniyor. Türkiye'den katılan 15 yaşındaki çocukların yüzde 28.6'sı yaşamlarından memnuniyetlerine 0-4 arasında puan veriyor. Bu puan ile de 28 OECD ve 20 partner ülkenin en mutsuz çocukları bizimkiler çıkıyor. Onları yüzde 21.6 oranı ile Kore, yüzde 19.3 oranıyla Tunus, yüzde 16.6 oranıyla Tayvan, yüzde 15.4 oranı ile Çin izliyor.
Türkiye ile birlikte Kore, Çin gibi ülkelerde de çocukların mutsuzluk oranlarının yüksek olması "sınav kaygısı" ile açıklanabilir mi? PISA 2015'te bunu da sorgulayarak, sınav kaygısı endeksi oluşturuyor.
Endeksin '0' olması tüm öğrencilerin eşit kaygı yaşadığını, eksi olması daha az kaygı yaşadıklarını, 0'ın üstüne çıkması ise ortalama kaygıdan daha fazlasını yaşadıklarını gösteriyor. Sınav kaygısının en yüksek olduğu ülkeler Singapur, Kosta Rika ve Brezilya. En az kaygılı öğrenciler Hollanda'da. Türkiye'nin yüzde 0.3. Yani OECD ortalamasına göre Türk öğrencilerin kaygı düzeyi daha yüksek.
Diğer bir araştırmada ise; e yazık ki yine Türk çocukları 72 ülkeden 540 bin öğrenci arasında en mutsuz ve kaygılı çocuklar olduğu gözlemlendi. 2017 yılında ilk kez yayımlanan Türkiye çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları haritasında; her 100 çocuktan 15'inde bir psikiyatrik bozukluk var. Kaygı bozuklukları için bu oran %3.3. Majör depresyon bu oran %1.4. Yapılan akademik araştırmalar gösteriyor ki; sosyal ve duygusal gelişimle başarı arasında gayet net bir bağlantı var.
Sözün, özü öğretmenimiz mutsuz, öğrenci mutsuz. Eğitim anlayışımızın merkezinde insan olmalı. İnsan; kendini eğitmeden-tanımadan insanlığa katkı yapamaz. İnsan ve ihtiyaçlarına cevap veren bir sisteme, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ne (MEM) ihtiyacımız var.
MEM, sosyal yaşama uygulanması, sorunlarımıza çözüm getiren bir uygulama olacaktır:
- Her köye bir ilkokul.
- Yoksul öğrenin ihtiyacı devlet tarafından karşılanacak.
- Öğrencilerin kişisel değişiklikleri desteklenecek.
- Her doğan çocuğumuza memur maaşının 1/4 çocuk maaşı bağlanacak. Bu
maaş üniversiteye kadar devam edecek.
- 'Her liseli bir üniversiteli' hayata geçirilecek.
- Üniversite imtihanı kaldırılacak. Bursların miktarı ve adedi artırılıp, harçlar kaldırılacak.
- İhtiyaç sahibi öğrenciye bursun dışında ödemesi çalışma hayatına atıldıktan sonra olmak üzere faizsiz kredi verilecek.
- Öğretmen maaşları iyileştirilecek.
- Asgari ücret zaman içerisinde 10000 tl'ye çıkarılacak.
- Sanayi-üniversite iş birliği ile teknokentler oluşturulacak. Sanayicinin tecrübesi-üniversitenin bilgi birikimi harmanlanacak. Teknokentler de üniversite öğrencileri istihdam edilecek.
- Üniversite-sanayi işbirliği ile AR-GE faaliyetleri teşvik edilecek, işsizlik sorun olmaktan çıkacak.
- Ev kadınları her ay 1500 tl ev hanımı maaşı alacak.
- Her Türk vatandaşı 1000 tl vatandaşlık maaşı alacak.
Sorunlar MEM ile bir o kadar kolay!
Son söz; Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: "Eğitimdir ki bir milleti ya hür bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır. Ya da bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder."
- İnsanlar idealleri ölçüsünde büyüktür / 19.12.2018
- Para ve Atatürk / 16.01.2018