Rusya Devlet Başkanı Putin, Milli Ekonomi Modeli’nin çözüm projelerini hayata geçirmeye devam ediyor.
MEM’i kalkınma planına aldıktan sonra birçok projesini uygulayan Putin, 2013 yılında da her doğan çocuk için ailelere 50 bin ruble para yardımı yapılacağını açıkladı.
Rusya üçüncü çocuğunu yapan ailelere ise aylık 7 bin ruble nakit para yardımı yapıyor.
Türkiye’de Başbakan Erdoğan gittiği her ilde, yaptığı her konuşmada ailelere hiçbir imkan tanımadan “3 çocuk yapın” tavsiyesinde bulunadursun, Rusya bu konuyu çoktan MEM’le aşmış durumda…
Bu iş sözle olmaz icraatla olur. AKP hükümeti bu noktada hiçbir kapı açmadan sadece talepte bulunurken, Rusya nüfusunu artırmanın doğal yolunu MEM’de buldu.
Rusya’nın en büyük problemlerinden birisi nüfusunun erimesi ve yaşlanmasıydı.
Esasen bu problem bütün batı ülkelerinin de en temel sorunlarından…
Kapitalizmin bireylerin gelirini daraltıcı ve tekelci yaklaşımı sebebiyle ve de aile bağlarının ortadan kalkması neticesinde insanlar çocuk yapmaktan vazgeçiyorlar.
Rusya Kapitalizmden MEM sayesinde paçasını kurtarınca, MEM’in doğum ve aile ile ilgili projelerine dört elle sarıldı.
2006 yılında MEM’i kalkınma planına aldıktan sonra her doğan çocuk için ailelere para yardımı vermeye başladı.
Rusya’nın bu noktada elde ettiklerine resmi
rakamlarla bakalım.
Rusya’nın Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012 yılının ilk altı ayında yeni doğum sayısı bir önceki senenin aynı dönemine göre 63 bin artarak 906 bine yükseldi.
Putin’in, Milli Ekonomi Modeli’nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ı, resmi davetle Rusya Parlamentosu’na davet etmesi ve 27 Şubat’ta Sayın Baş’a Parlamento’da elit bir kadroya konuşmasını sağlaması boşuna değil.
Putin, MEM’den hangi projeyi uyguladıysa bunun faydasını gördü. Ve 2013 yılında da MEM’in projelerini uygulamaya devam edeceğini ilan ediyor.
Bizim IMF ve AB aklıyla hareket etmede hala ısrarcı olan siyasilerimiz ise kısırdöngü politikalarla milletimizi oyalamaya devam ediyor.
Rus siyasiler, halklarını çözümle buluşturuyor,
bizimkiler ise milletin gözünü boyayarak, gündem
karartma taktikleriyle ABD, AB ve İsrail menfaatlerine yaptıklarını ve millet adına yapmadıklarını örtmenin
telaşındalar…
Rus siyasilerin işi kolay, bizimkilerin işi ise oldukça zor, neden mi? Putin, MEM’i uyguladıkça devleti güçleniyor, halkı güçleniyor, ordusu güçleniyor, halkın devletine ve idarecilerine olan saygısı, güveni artıyor, devlet, millet, asker, sivil tek bilek tek yürek oluyor.
Bizim taşeron siyasiler ise AB ve ABD’ye taviz üstüne taviz veriyor, onların bir dediklerini iki etmiyor, onların dediklerini yapmaktan, milletin taleplerine, ihtiyaçlarına zaman kalmıyor. Ama sonuçta her noktada taviz
verdikleri halde ne AB’ye ne de ABD’ye yaranabiliyorlar, milletin uyanmasını engellemek ise büyük bir gayret gerektiriyor.
Milletin madenleri, milletin toprakları, milletin şirketleri satılıyor, milleti hizmet etmekle yükümlü devlet, milleti korumakla vazifeli ordu dağıtılmaya çalışılıyor; bütün bunları yaparken milletin dikkatini başka yönlere çekmek elbette ki millete hizmet etmekten daha zor.
Biz siyasilerimizi aynen Prof. Dr. Haydar Baş’ın
yaptığı gibi, Rusya’nın uyguladığı gibi milletine hizmet etmeye davet ediyoruz.
Millete ait olanlarla milleti rahatlıkla doyurabilirsiniz, ama şahsi ihtirasları uğruna bütün dünyayı sömürmek için mücadele edenleri vere vere tatmin etmeniz asla mümkün değildir.
MEM’i kalkınma planına aldıktan sonra birçok projesini uygulayan Putin, 2013 yılında da her doğan çocuk için ailelere 50 bin ruble para yardımı yapılacağını açıkladı.
Rusya üçüncü çocuğunu yapan ailelere ise aylık 7 bin ruble nakit para yardımı yapıyor.
Türkiye’de Başbakan Erdoğan gittiği her ilde, yaptığı her konuşmada ailelere hiçbir imkan tanımadan “3 çocuk yapın” tavsiyesinde bulunadursun, Rusya bu konuyu çoktan MEM’le aşmış durumda…
Bu iş sözle olmaz icraatla olur. AKP hükümeti bu noktada hiçbir kapı açmadan sadece talepte bulunurken, Rusya nüfusunu artırmanın doğal yolunu MEM’de buldu.
Rusya’nın en büyük problemlerinden birisi nüfusunun erimesi ve yaşlanmasıydı.
Esasen bu problem bütün batı ülkelerinin de en temel sorunlarından…
Kapitalizmin bireylerin gelirini daraltıcı ve tekelci yaklaşımı sebebiyle ve de aile bağlarının ortadan kalkması neticesinde insanlar çocuk yapmaktan vazgeçiyorlar.
Rusya Kapitalizmden MEM sayesinde paçasını kurtarınca, MEM’in doğum ve aile ile ilgili projelerine dört elle sarıldı.
2006 yılında MEM’i kalkınma planına aldıktan sonra her doğan çocuk için ailelere para yardımı vermeye başladı.
Rusya’nın bu noktada elde ettiklerine resmi
rakamlarla bakalım.
Rusya’nın Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012 yılının ilk altı ayında yeni doğum sayısı bir önceki senenin aynı dönemine göre 63 bin artarak 906 bine yükseldi.
Putin’in, Milli Ekonomi Modeli’nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş’ı, resmi davetle Rusya Parlamentosu’na davet etmesi ve 27 Şubat’ta Sayın Baş’a Parlamento’da elit bir kadroya konuşmasını sağlaması boşuna değil.
Putin, MEM’den hangi projeyi uyguladıysa bunun faydasını gördü. Ve 2013 yılında da MEM’in projelerini uygulamaya devam edeceğini ilan ediyor.
Bizim IMF ve AB aklıyla hareket etmede hala ısrarcı olan siyasilerimiz ise kısırdöngü politikalarla milletimizi oyalamaya devam ediyor.
Rus siyasiler, halklarını çözümle buluşturuyor,
bizimkiler ise milletin gözünü boyayarak, gündem
karartma taktikleriyle ABD, AB ve İsrail menfaatlerine yaptıklarını ve millet adına yapmadıklarını örtmenin
telaşındalar…
Rus siyasilerin işi kolay, bizimkilerin işi ise oldukça zor, neden mi? Putin, MEM’i uyguladıkça devleti güçleniyor, halkı güçleniyor, ordusu güçleniyor, halkın devletine ve idarecilerine olan saygısı, güveni artıyor, devlet, millet, asker, sivil tek bilek tek yürek oluyor.
Bizim taşeron siyasiler ise AB ve ABD’ye taviz üstüne taviz veriyor, onların bir dediklerini iki etmiyor, onların dediklerini yapmaktan, milletin taleplerine, ihtiyaçlarına zaman kalmıyor. Ama sonuçta her noktada taviz
verdikleri halde ne AB’ye ne de ABD’ye yaranabiliyorlar, milletin uyanmasını engellemek ise büyük bir gayret gerektiriyor.
Milletin madenleri, milletin toprakları, milletin şirketleri satılıyor, milleti hizmet etmekle yükümlü devlet, milleti korumakla vazifeli ordu dağıtılmaya çalışılıyor; bütün bunları yaparken milletin dikkatini başka yönlere çekmek elbette ki millete hizmet etmekten daha zor.
Biz siyasilerimizi aynen Prof. Dr. Haydar Baş’ın
yaptığı gibi, Rusya’nın uyguladığı gibi milletine hizmet etmeye davet ediyoruz.
Millete ait olanlarla milleti rahatlıkla doyurabilirsiniz, ama şahsi ihtirasları uğruna bütün dünyayı sömürmek için mücadele edenleri vere vere tatmin etmeniz asla mümkün değildir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025