Rusya ile kriz intihar olur
Türkiye, Suriye'de yaptığı hatayı Ukrayna'da da tekrarlama eğiliminde. Hükümetin bu konuda Batı ile aynı eksende yer alması Türkiye açısından 'intihar' anlamına geliyor
07.03.2014 00:00:00
RECEP BAHAR / HABER-ANALİZUkrayna konusunda Batı ile Rusya arasında yaşanan gerginlik, Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Hükümetin Suriye konusunda olduğu gibi açıkça Batı ile aynı kampta yer alması, ülkemizi ekonomik ve stratejik olarak ciddi bir çıkmaza sürükleyecek. Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler çerçevesinde, ticaret hacmimiz TÜİK'in rakamlarına göre 2013 yılında 35 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye'nin Rusya'dan turizmde sağladığı gelir 4 milyar doları geçerken, Rusya'da yatırım yapan şirketlerle birlikte bu rakam 25 milyar doları buluyor. Ayrıca doğalgaz ve petrol başta olma üzere hammadde olarak alınan 25 milyar dolarlık ithalatla birlikte toplam ticaret hacmimiz 50 milyar doları aşıyor. İki ülke arasında kısa vadede 200 milyar doları rahat aşabilecek bir ticari potansiyel bulunuyor. TÜİK'in verilerine baktığımızda, Rusya hem ithalat hem de ihracatın en çok yapıldığı ülkeler arasında ilk beşte yer alıyor. Rusya toplam ithalat rakamımızda yüzde 10 ile en çok ithalat yapılan 20 ülke arasında birinci sırayı alırken, ihracatta da yüzde 4.6 ile dördüncü sırada bulunuyor. 2002-2012 yılları göstergeleri, yılda ortalama yüzde 24.1 oranında artış görüldüğünü ortaya koyuyor. Son günlerde Ukrayna konusunda Batı ile Rusya arasında yaşanan gerginlik, ABD ve Avrupa'nın yanı sıra diğer ülkelerin tepkileri, NATO'nun önceki gün Rusya ile askeri ilişkilerini askıya alması Ukrayna konusunu farklı bir noktaya taşıdı. Uzmanlar, Türkiye'nin Ukrayna konusunda Batı yanlısı bir politika izlemesinin hatalı olduğuna işaret ediyor. Nitekim böyle bir tarafgirlik, iki ülke arasında 2020 için hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinden de uzaklaşmayı beraberinde getirir. Rusya çok önemli enerji kaynaklarına sahip, Türkiye'nin de enerjiye ihtiyacı var. Rusya ise soğuk bir ülke, dolayısıyla Rusya'dan gelen milyonlarca turistin de turizmimize katkısı büyük. Yine TÜİK'in rakamlarına göre, 2013 yılı sonu itibari ile Rusya'dan gelen turistlerin sayısı 4 milyona yaklaşmış durumda. Dolayısıyla turist girişlerinin ve turizmin de Türkiye ekonomisine ciddi katkısı bulunuyor. Enerjide Rusya'ya göbekten bağlıyızDiğer yandan, Türk yatırımcılar ve inşaat şirketleri Rusya'da büyük projelere imza atmakta ve bankacılık sektöründen enerji sektörüne hali hazırda yapılması planlanan birçok proje var. Örneğin 20 milyar dolarlık bir yatırım olan ve ilk ünitesi 2019 yılında enerji üretmesi planlanan Mersin Akkuyu Nükleer Santral Projesi bunların arasında en önemlisi olarak dikkat çekiyor. Tesisle ilgili anlaşma 12 Mayıs 2012 tarihinde imzalanmıştı. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin işletme ömrü 60 yıl olarak öngörülüyor. Bir diğer önemli adım da müşterek otomobil üretimi konusu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.