Rumun oyuncağı oluyoruz

BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, AKP iktidarının Gümrük Birliği Ek Protokolü'nü imzalamasını eleştirerek, "AKP'nin teslimiyetçi politikaları yüzünden iç ve dış politikası AB'nin güdümüne giren Türkiye, bu yeni dönemeçte Rum kesiminin oyuncağı haline getirilmiştir" dedi. Rum'u tanıma anlamına gelir"İktidarın neyin karşılığında 30 yıllık Kıbrıs politikasını değiştirerek Rumları tüm adanın temsilcisi haline getirmeye çalıştığını Türk milletine açıklamalıdır" diyen Berk, "Deklarasyon cambazlığı ile gerçekler örtülemez. AB'nin tüm adanın temsilcisi olarak kabul ettiği, Kıbrıs Rum kesimine Gümrük Birliği engelinin kaldırılması tanıma anlamına gelir" dedi.BTP Genel Başkan Yardımcısı Berk, AKP'nin hiç bir şerh koymadan bu protokolü imzalaması ile KKTC'nin resmen ve fiilen tasfiye sürecinin önünü açtığını ifade etti. TBMM Kıbrıs'ı kurtarmalı"Eğer TBMM'de bu yanlışa onay verirse, ondan sonra seyredin gümbürtüyü" diyen Berk, şunları söyledi: "Milletvekillerine sesleniyoruz, tıpkı tezkere oylamasında olduğu gibi Başbakan'ı aşarak, parti çıkar ve dayatmalarını aşarak milletin sesine kulak verin ve şehitlerimizin kanı ile kazanılan vatan topraklarını AB hayalleri uğruna Rum'a peşkeş çekmeyin! Aksi takdirde milletimizin ve tarihin önünde bu büyük vebalin hesabını veremezsiniz. Bu yanlış adımı atar atmaz göreceksiniz, AB Rumlarla birlikte dişlerini gösterecek ve KKTC'den askerlerinizi ve vatandaşlarınızı 'tasfiye edin' talimatını verecektir."Diğer davalarımızı nasıl savunacağız?"AB'nin fırsat bulduğu takdirde yüzyıl önceki 'olmayan Ermeni soykırımını' kabul ettirmeye çalıştığı bir vasatta, Kıbrıs'taki haklı pozisyonunu savunamayan Türkiye'nin bu aymazlığı karşısında bunları istemiyeceğinin garantisini kim verebilir" diye soran Berk, Dışişleri Bakanı Gül'ün sorumluluğu 95 yılında Gümrük Birliği anlaşmasını imzalayan Çiller hükümetine yıkmaya çalışmasını değerlendirdi. BTP Genel Başkan Yardımcısı Berk, şunları söyledi: "AKP iktidarını suçluluk telaşı sarmıştır. Boşuna çırpınmasınlar, Kıbrıs konusunda en cüretkar, teslimiyetçi çizginin adresi kendileri olmuşlardır. Çiller ve Ecevit hükümetlerinin vebali elbetteki vardır. Kıbrıs hiç bu kadar Türkiye'ye uzak, Rumlara yakın olmamıştı. Bu AKP iktidarının AB liderleri ile birlikte sanal fotoğrafta yer alması uğruna, Milletimize ödetilen büyük bir bedeldir. Bedelin büyüklüğü Kıbrıs kaybedilince, vicdanlarda bir yara gibi büyüyünce anlaşılacaktır. İşte ozaman AKP milletimizin önüne çıkamaz hale gelecektir. Ancak dönüş hala mümükündür ve top milletvekillerinin önündedir."