Kulun Allah'a gidişi bir vasıta ile mümkündür. Bu vasıtalar sırasıyla resuller, nebiler ve irşad ehli velilerdir.
Yine Hz,. Musa (as), ilm-i ledünü öğrenmek istediği zaman Hz. Hızır ona muallim olarak tayin edildi. Bu husus ile ilgili olarak ayette şöyle buyurulur: "Nihayet kullarımızdan bir kul (olan Hızır'ı) buldular ki, Biz ona katımızdan bir vahiy vermiş ve tarafımızdan (gayblara dair özel) bir ilim öğretmiştik. Musa, Hızır'a 'Sana öğretilen ilimden bana da öğretmek şartıyla sana uyayım mı?' dedi" (Kehf, 64-67). Kur'an'da anlatılan bu kıssa, ilm-i ledün sırlarını ortaya koymaktadır.Yine ashab-ı kiram, Peygamber Efendimizi vesile ederek Cenab-ı Hakk'a iltica ederlerdi. Peygamberimizin vefatından sonra ise, Ona yakınlığından ötürü amcası Hz. Abbas'ı vesile ederlerdi.Şu olay bize bunu haber vermektedir: "Enes bin Malik'ten şöyle rivayet edilmiştir: Halk kıtlığa düçar olduklarında Ömer İbn Hattab, Nebiyyi Ekrem'in (sav) amcası Abbas İbn Abdulmuttalib'e tevessül ederek istiska eder ve 'İlahi, bizler eyyalı hayatında Peygamberimiz ile tevessül ederek Senden niyazda bulunurduk da bize yağmur ihsan ederdin. Şimdi de Peygamberimizin amcası ile tevessül ederek Senden niyaz ediyoruz. Bize yine yağmur ihsan et' diye dua ederdi. Enes (ra) der ki, bu duayı edince kabul olunurdu" (Sahihi Buhari).Keza, Hz. Ebubekir (ra), harbe çıkacağı zaman Hz. Abbas'la Medine'nin dışına çıkar ve ona; "Ya^Abbas, Sen nusret duasında bulun da ben amin diyeyim. Umarım ki, Nebiyyi Ekrem'e yakınlığın dolaysıyla duan boşa çıkmaz" derdi (Mektubat).
Yine Hz,. Musa (as), ilm-i ledünü öğrenmek istediği zaman Hz. Hızır ona muallim olarak tayin edildi. Bu husus ile ilgili olarak ayette şöyle buyurulur: "Nihayet kullarımızdan bir kul (olan Hızır'ı) buldular ki, Biz ona katımızdan bir vahiy vermiş ve tarafımızdan (gayblara dair özel) bir ilim öğretmiştik. Musa, Hızır'a 'Sana öğretilen ilimden bana da öğretmek şartıyla sana uyayım mı?' dedi" (Kehf, 64-67). Kur'an'da anlatılan bu kıssa, ilm-i ledün sırlarını ortaya koymaktadır.Yine ashab-ı kiram, Peygamber Efendimizi vesile ederek Cenab-ı Hakk'a iltica ederlerdi. Peygamberimizin vefatından sonra ise, Ona yakınlığından ötürü amcası Hz. Abbas'ı vesile ederlerdi.Şu olay bize bunu haber vermektedir: "Enes bin Malik'ten şöyle rivayet edilmiştir: Halk kıtlığa düçar olduklarında Ömer İbn Hattab, Nebiyyi Ekrem'in (sav) amcası Abbas İbn Abdulmuttalib'e tevessül ederek istiska eder ve 'İlahi, bizler eyyalı hayatında Peygamberimiz ile tevessül ederek Senden niyazda bulunurduk da bize yağmur ihsan ederdin. Şimdi de Peygamberimizin amcası ile tevessül ederek Senden niyaz ediyoruz. Bize yine yağmur ihsan et' diye dua ederdi. Enes (ra) der ki, bu duayı edince kabul olunurdu" (Sahihi Buhari).Keza, Hz. Ebubekir (ra), harbe çıkacağı zaman Hz. Abbas'la Medine'nin dışına çıkar ve ona; "Ya^Abbas, Sen nusret duasında bulun da ben amin diyeyim. Umarım ki, Nebiyyi Ekrem'e yakınlığın dolaysıyla duan boşa çıkmaz" derdi (Mektubat).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.