On bir ayın sultanına, Kur'an ayına, oruç ayına gün gün yaklaşırken yolumuzun zorunlu olarak uğradığı iki durak; Receb ve Şaban…
O sultanın hemen öncesinde olmalarından mıdır nedir, onun kokusu da rengi de bunlara da sinmiş gibidir.
O kutlu Nebi'den öğrendiğimiz üzere; Receb'in ve Şaban'ın bereketinden azami derecede istifade etme kabiliyetini ve gayretini ve on bir ayın sultanı ile vuslata erişmeyi Yüce Rabbimizden sıkça talep ettiğimiz zaman dilimindeyiz.
Hak katında seçilmiş olan zaman dilimini ömrümüzde bir kez daha idrak ediyoruz ama bilmem ki farkında mıyız?
Biz ya da siz, hepimiz bu rahmet ve bereket mevsiminden istifade edebilmek için gözümüzü dört açmazsak, kulaklarımızı ve gönüllerimizi İlahi mesajlara alıcı kılmazsak eğer, Receb ne yapsın bize ve Şaban ne yapsın?
Sahip oldukları etki ve yetki güçlerini, kitlelerin hayatını tehlikeye atma yolunda kullanmaktan zerre kadar kaçınmayanlara ne yapsın Receb ve ne yapsın Şaban?
Bir şekilde çıkıp kurulmuş oldukları kendi fildişi kulelerinden geniş halk kitlelerinin pazar atıklarından ve artıklarından evlerine sebze-meyve temin etmek için uğraşıp didinmelerini seyredip "mutluluktan adeta uçuyorlar" diye tercüme edenlere Receb ne yapsın ve Şaban ne yapsın?
Aç biilaç, demet demet dertlerle, birikmiş borçlar ve kapıya dayanmış icra ve haciz dosyaları ile huzursuz günler ve uykusuz geceler geçiren kalabalık halk kitlelerinin huzuruna sabah-akşam çıkıp size; "Anayasa reformu verelim" diyenlere Receb ne yapsın Şaban ne yapsın?
Mazlumun hakkını, emeğini ve alın terini almaları yetmezmiş gibi bir de mazlumun ahını almaktan korkmayanlara,
Nerede bir rant kapısı bulsalar, nerede bir gökdelen dikecek boş meydan, boş tepe bulsalar, ne zaman bir ballı-kaymaklı ihale kokusu alsalar, derhal balıklama dalanlara,
Kendi eften-püften naralarını, ipe-sapa gelmez bulgularını ve bilgilerini, ömrü birkaç saatten ibaret olan müthiş tespitlerini kitlelere duyurmak için haksızlığa ve hukuksuzluğa uğramış olanların feryatlarını geçersiz kılanlara,
Lüks hayata ve hesapsız servete kavuşunca tepetaklak olanlara,
Yetimin-yoksulun sesini duymayanlara,
Toplumsal hayatın devamı için olmazsa olmaz olan asgari kurallara dahi uymayanlara,
Siz söyleyin lütfen, ne yapsın Receb ve ne yapabilsin Şaban?
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025