Prof. Dr. Eyercioğlu göz dolduruyor

Gaziantep siyasi arena bakımından diğer yerlere nazaran farklı bir seçim bölgesidir. Genelde partiler ağır toplarını buradan aday gösterir, bu yüzden de ithal adaylara ağırlık verilir. Bu seçimde de gelenek bozulmadı. Partiler; kimisi uluslararası ithal, kimisi doğumu burada olsa bile memleketle bağını koparmış, kimisi belediye seçimi kaybetmiş kişileri aday etmekten çekinmediler. Bu geleneği bir parti bozdu. O parti de; Bağımsız Türkiye Partisi'dir. BTP, adaylarının tümünü Gaziantep'in merkez ya da ilçelerinden tespit etmiş. Özellikle de 1. Sıra Adayları değerli bir ilim adamı ve partinin Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu'nun tercih edilmesi Gaziantepliler tarafından sevinçle karşılanmaktadır.  Hemen her yerel TV kanalına çıkan Eyercioğlu'nun Hisar TV'de yapılan "Gündem Analiz" programına biz de davet edildik. Program yapımcısı Hisar TV haber Müdürü Sayın Celalettin Çörekçi beyefendinin yönettiği başarılı programı, Hisar TV Genel Yayın yönetmeni Erol Turgut ve BTP Gaziantep İl Başkanı Ersin Polat beyle kulis odasında keyifle seyrettik. Gerek program yapımcısı gerekse de TV Genel Yayın ekibi; "Bu kadar doyurucu ve sorulan bütün sorulara rahatlıkla cevap veren Sayın Eyercioğlu hocamızla program yapmaktan zevk aldık" ifadesini kullandılar. Gelelim Sayın Eyercioğlu'nun yaptığı açıklamalara. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Eyercioğlu,- "Özelleştirmeye bakışınız nedir?" sorusuna cevaben şunları belirtmiştir:- "Biz şu anda yapılan, kamuya ait kurum ve kuruluşların  küresel sermayeye satılarak özelleştirilmesine karşıyız. Bakınız, ülkemizde şu anda özelleştirme adına yapılan satışların altındaki gerçeği size anlatmaya çalışayım. Göreceksiniz ki sizde bu oyunu duyunca  yapılan özelleştirmelere karşı çıkacaksınızdır. Dünyadaki sermayenin % 65 i küresel güç sahibi 22 global aile şirketi mesabesinde kişilere aittir. Bunlar IMF ve Dünya Bankasını aracı kılarak önce pazarlanacak ülkeleri bir şekilde birlikte çalışmaya ikna ederler. Sonra yavaş yavaş borçlandırırlar. Borçların ödenemez bir hale geldiği zamanda da kamu kuruluşlarının satışıyla borçların ödenmesini tavsiye ederler. Borç ödeme mantığı ile devletin elindeki kâr eden kuruluşlar satılır. Devletin elinde kâr eden kuruluşlar kalmayınca, devletin sadece harcamak zorunda olduğu; alt yapı,yönetim, savunma ve güvenlik harcamaları için gerekli paralar da yeni borçlar yada vatandaşa yüklenen yeni vergilerle karşılanmaya çalışılır. Vergi yükü artan vatandaşla devlet arasındaki münasebetler yavaş yavaş bozulur. Böylece devlet millet çatışması körüklenir. Millet aidiyet duygusunu kaybeder, fiili işgal hareketi böylece başlamış olur. Şimdi size soruyorum bizdeki özelleştirme böyle değil mi? Peki siz bu tip bir özelleştirmeye karşı değil misiniz? (Haber Müdürü; "Tabii ki, karşı olmak lazım" ifadesini kullanmıştır) Hallbuki BTP iktidarında devlet-millet ortaklığında milli bir özelleştirmeyi bizzat biz teşvik edeceğiz". Gaziantep'e teşvik verilmemesi hakkında görüşleri sorulunca da; Eyercioğlu şöyle cevap vermiştir;- "Bakınız teşvik konusu, esas itibariyle vatandaş tarafından çok da detaylı bilinen bir konu değildir. Bir defa teşvik konusu temelden yanlıştır. Bizde uygulanan teşvikler bölge bazındadır. Serbest piyasa ekonomilerinin uygulandığı ülkelerde bölgesel teşvik fayda yerine zarar getirir. Eğer teşvik verilecekse, bölge ayırımı yapılmadan, sektör bazında verilmesi lazımdır. Biz, Bağımsız Türkiye Partisi olarak bölge bazında değil, sektör bazında; proje mukabilinde yetki ve beceri sahibi her müteşebbise faizsiz kredi vererek bu meseleye de çözüm getireceğiz"Sayın Eyercioğlu, sorulan çok önemli sorulara verdiği cevaplarla; "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projelerinden sunduğu çözümlerle, göz doldurmaya devam etmektedir.