Hükümet, piyasalardaki dalgalanmaları, "global türbülansa girdik, küresel piyasa sallandı" gibi sözlerle anlatıyor. Hükümet ve yandaşlarına, şunu sormak lâzım: " Hani ekonomi iyi yönetiliyordu? Ekonomi, küresel piyasaya bağlı idiyse, siz hangi yönetimden bahsediyordunuz?". İleri sürdüğünüz bahaneler, denize düşen adama "denize düştüğün için ıslandın" demeye benziyor. Durum tespitini geçiniz kardeşim, çare ve çözüm söyleyebilir musunuz? Onu söyleyin. "Küresel piyasa" deyip gidiyorsunuz. Peki, nedir küresel piyasa? Bu piyasa nasıl işler, kontrolü kimin elindedir? İşin o tarafını hiç sorgulamadan, Türk milletinin küresel piyasaya teslim olmasını istiyorsunuz. Halbuki ortada, büyük bir bilinmezlik, kontrol edilmezlik var. İsviçre'deki 'Bank of Settlement', merkez bankalarından bütün bilgileri topladığı halde, onun başkanı bile, "spekülatif amaçlarla bir gün içerisinde sınırları aşan para miktarını bilemediğini" itiraf ediyor. Bir gün söyle dursun, "bir saatin hesabını verin" deseniz, onu dahi veremezler. Demek ki, finans piyasası spekülatörlerin elinde. Onların da, ne zaman, ne yapacağını kimse bilemez, kestiremez. Bir başka deyişle, finans piyasalarını denetlemek ve kontrol etmekle görevli uluslararası kuruluşlar, ipin ucunu kaçırmış durumdalar. Bundan dolayıdır ki, finansal piyasaları hakkında hiçbir resmi makam, kesin bir şey söyleyemiyor. Eğer söyleyen varsa, o, ya işi bilmediğinden söylüyor, ya da halkı aldatmak için.Bu gerçeği bir kenara not ettikten sonra, şu soruya cevap arayalım: " Spekülatörlerin çıkardığı küresel dalgalanmalardan korunmak mümkün mü?" . Elbette mümkün. Ama bir şartla. Ekonominizi sağlam temellere oturtacaksınız. O sağlam temel, "her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olmak, iç ve dış harcamaları borçlanmadan temin etmektir" (Bkz. Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli, s. 37). Zaten ekonomi de bu demektir. Yani üreticilere üretme, tüketicilere tüketme gücü sağlamak, herkesin refah ve mutluluğunu artırmaktır. Esasen, "devletin bir görevi de başta sermaye piyasaları olmak üzere piyasaları düzenlemektir. Büyük sermaye gruplarının kontrolüne bırakılan piyasalarda haksız rekabetin olması kaçınılmazdır" (A.g.e., s. 226). Hal böyle iken, AKP hükümeti, sermaye piyasasını dış etkilerden, spekülatif hareketlerden koruyacağına, serbestliği korumada ısrar ediyor. Bu anlayışla, güya Merkez Bankası bağımsızlaştırıldı. IMF Türkiye Temsilcisi Hugk Brendenkamp diyor ki: "Biz hükümetten, Merkez Bankası bağımsızlığına bağlı kalacaklarına dair defalarca 'güçlü teminatlar aldık' ve bizler inanıyoruz ki, Merkez Bankası bu bağımsızlığı, orta vadeli enflasyon hedeflerine ulaşmak için, ne tür kararların gerekir olduğunu düşünüyor ise o kararları alarak kullanacaktır". Anlaşılan o ki, Merkez Bankası, hükümetten bağımsız, IMF'ye bağımlı. Alvin Toffler diyor ki: "Bugün, merkez bankalarının haricinde o kadar çok ülkeye yayılmış, hepsi de çeşitli ulus-üzeri grup ve bankalar kümesi tarafından sahiplenilen o kadar çok yeni banka vardır ki, hiç kimse bunların sorumluluğunu yüklenmek istemiyor" (Bkz. Ekonominin Çöküşü, s. 17). İşte, bu bankalar tarafından kuşatılmış bir ülkenin hükümeti, hâlâ dalgalı kurda devalüasyon olur mu, olmaz mı, onu tartışıyor. Bunları geçiniz, siz önce ekonominin dizginlerini spekülatörlerin elinden kurtarmaya bakınız. Aksi halde, spekülatörlerin elinde kukla olursunuz.Sermaye piyasasını serbest bırakan, daha doğrusu, spekülatörlere terk eden ülkeler, koruyucu tedbirler alamazlar mı? Alırlar, ama işi yaramaz. Bu ülkelerin alacakları tedbirleri, Jane Sneddon Little, "kelebek ağıyla fili yakalama çabasına" benzetir. Hem ülkenin kapılarını ardına kadar spekülatörlere açacaksın, hem de korunmaya çalışacaksın. Olacak şey mi? Yapılması gereken iş belli. O, küreselleşme, serbestleşme... gibi safsatalara aldanmadan, Mehmetçiklerimizin sınırlarımızı koruduğu mantıkla, piyasamızı korumaktır. Bunu yapmazsak, piyasamız da, halkımızda görünüşte bağımsız, gerçekte esir duruma düşer.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018