Pişman olanlar çoğalıyor

Geçtiğimiz günlerde Kilis'e akraba ziyaretine gitmiştim. Orada Suriye'den gelen ve daha önceleri de görüştüğüm bir Suriyeli sığınmacıyla görüşme fırsatım oldu. Kendisiyle görüştüğümde Suriye'deki devlet başkanlığı seçimi yapılmış ama henüz sonuçlar açıklanmamıştı. Daha sonra bildiğiniz gibi % 88 oyla Esad tekrar Suriye Devlet Başkanı seçildi. Tekrar Suriyeli sığınmacıyla yaptığımız görüşmeye dönersek, çok önemli gördüğüm bazı sözlerini aktarmak isterim. Önemli diyorum çünkü aynı kişiyle birkaç sene önce Suriye'den geldiğinde de bir görüşmem olmuştu. O zaman Esad'a beddualar, ÖSO ya dualar ediyordu. Ancak şimdi aradan geçen zamandan sonra bu kişideki değişiklileri görünce gözlerime inanamadım. Aynı zamanda büyük bir iş adamı olan Suriyeli sığınmacı ne diyor: "Seçimler yapıldı. Gece gündüz dua ediyoruz ki inşallah Esad kazansın diye." Hayretler içinde kaldım. Ve sordum: "Düne kadar 'Esad katil', 'Esad zalim' diye sözler sarf ediyordun. Sana bazı gerçekleri anlatmak istiyorduk ama söz dinlemiyordun. Ne oldu da fikir değiştirdin?"Sığınmacı vatandaş bakın neler dedi: "Evet biz ancak bazı şeyleri yaşayınca anladık ki bu muhalifler gavurdan kötü imiş. Yaptıklarını gördük. Bunlar hem hırsız, hem zalim. Bizi aldattılar. Şuna inandık ki bizim Suriye'ye tekrar dönebilmemiz; evimize, işimize ve huzurumuza kavuşmamız için Esad'a ihtiyacımız var. Bizi ondan başkası da oraya götüremez. Pahalıya mal oldu ama geçte olsa hatamızı anladık. Eskisi gibi düşünmeme sebebimiz bundan kaynaklanmaktadır. Hem sana şunu da söyleyeyim ki böyle düşünen sadece ben değilim. Aramızda böyle düşünen, yaptıklarına pişman olan insanların sayısı gittikçe artmaktadır. Anladık ki insan vatanından başka yerde rahat edemezmiş."Suriyeli sığınmacılar gurbet elde çok dersler aldılar ama bu dersler onlara maalesef çok pahalıya mal oldu. Suriyeli sığınmacılara ve memleketlerinde bulunan diğer Suriyelilere bundan sonra düşen görev: Esad'a karşı halkını ayaklandıranların, halkını devletine düşman edenlerin, aldanmışların ve haçlı batı adına taşeronluk edenlerin oyununu bozmak; devletine, bayrağına, liderine, sahip çıkmak olmalıdır. Aksi halde kanayan bu yara iyileşmeyecektir.