Parayı verenin düdüğünü çalmak!

Rusya Parlamentosu alt kanadı Duma, geçtiğimiz hafta Devlet Başkanı Vladimir Putin'in onayıyla "Ticari amaçlı olmayan devlet dışı toplumsal örgütler" yasası adı altında tüm yabancı kökenli toplumsal örgütlerin Rusya'daki faaliyetlerine yasak veya çalışma alanlarını ciddi şekilde kısıtlayan yeni kurallar getirilmesini üç oylamadan ilkinde onay verdi.Bu onayın hemen ardından ABD ile işbirliği içerisinde olan Rus insan hakları savunucuları yasadan rahatsızlıklarını ortaya koydular.ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice Ukrayna ziyareti sırasında, "Rus hükümetinin, hükümet dışı örgütlerin istikrarlı, demokratik bir çevre için önemli olduğunu anlayacağını umut ediyoruz"  açıklamasında bulunması bağımsız gibi görünmesine karşın Soros'un ve Soros'a ait örgütlerin ABD için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise, "sivil toplum örgütlerine Rusya'nın elbette ihtiyacı vardır. Ancak bu tür örgütler, kaynağı bilinmeyen yabancı sermaye tarafından işletilmemeli, yıkıcı bölücülük ve iç siyasete karışmamalı. Örgütlerimiz kendi işadamlarımız veya doğrudan devlet bütçesinden desteklenmeli" açıklamasıyla çok yerinde bir duruş ortaya koymakta ve ABD piyonu olan Soros'un hamlelerini boşa çıkarmaktadır.Soros, Rusya'da bulamadığı serbestiyi Türkiye'de fazlasıyla elde etmiştir. Rusya gibi güçlü bir devlet bile Soros'un entrikalarından çekinerek yasaklama yoluna gittiği halde geçmişte İngiltere'yi bile krizlere sürükleyen Soros'un önünün Türkiye'de açılması ister istemez insanı tedirgin etmektedir.Bir süre önce bir milletvekilinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sorduğu dernek ve vakıfların aldığı yardımlarla ilgili sorusuna İçişleri Bakanlığı'ndan gelen yanıta göre, yurtdışından yardım talebinde bulunan derneklere toplam 14 trilyon 818 milyar 775 milyon lira, vakıflara da 11 trilyon 378 milyar 646 milyon liralık yardım yapıldı. 1 milyon Avro'nun üzerinde yardım alan derneklerin de bulunduğu liste uzadıkça uzuyor. Bazı dernekler ise ünlü spekülatör George Soros'un kurduğu vakıf ağı içinde yer alan Açık Toplum Enstitüsü'nden yardım almak için başvuruda bulundu. Türkiye'ye faizle borç verirken bile kırk dereden su getiren Batı, Soros gibi piyonlarıyla neden bazı dernek ve vakıflara kesenin ağzını açmıştır? Yardım almaya başlayan derneklerden hiçbir şey istenmeden bu paralar veriliyor olduğunu düşünmek saflık olacaktır. Spekülatörlerin kucağına bu şekilde bırakılan vakıf ve dernekler, bir süre sonra parayı verenin düdüğünü öttürmeye başlayacaklardır. Toplumu yönlendirmedeki etkinlikleri yadsınamaz olan sivil toplum kuruluşlarının yabancıların ellerine geçmesi, bir süre sonra toplumun neyi konuşup nasıl düşünmesi gerektiğine yabancıların karar vermesi sorunuyla bizi karşı karşıya bırakacaktır. Türkiye'de gelinen süreçte yabancıların kolaylıkla yön veremedikleri tek şey Türk toplumuydu. Kolaylıkla diyorum çünkü yabancılar için Türk toplumunu yönlendirmek hem masraflı hem de meşakkatli oluyordu. Soros'un sivil toplum örgütlerine sirayet etmesi arttıkça Türk toplumu yabancılar için çok daha kolay yönlendirilebilir bir hale gelecektir.