Bir zamanlar, Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı vardı. Her yıl on milyon palamut ağacı dikme kampanyaları organize ediyordu? Bir yılda Kıbrıs adası büyüklüğünde vatan toprağı sel suları ile denizlere taşınıyor gibi çok çarpıcı sloganları vardı.
Ne oldu bu on milyon palamut kampanyaları? Şimdilerde vatan toprakları erozyonla,sel suları ile falan değil, AKP hükümetinin çıkardığı satış yasası ile, hem de öyle bir yılda değil, belki ayda Kıbrıs adası kadar vatan toprağı Yunan'a, İngiliz'e, İsrailli'ye, Amerikalı'ya satılıyor.
İşte şimdi tam da kampanya zamanı.
Erozyonla mücadele eden ne kadar vakıf varsa, "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı" şeklindeki İstiklal Marşı mısraını yüreğine yazmış ne kadar vatanperver, ne kadar şehit torunu varsa hepsi harekete geçmeli, geçirilmeli, geçen yılın Temmuz ayında çıkarılan bu satış yasasının iptali için her ilde ilgili mercilere başvurulmalı. Satışı bitmiş, tapusu verilmiş olan vatan toprakları için de satanlarla tek tek görüşülüp, bunun bir işgal hareketi olduğu, Anadolu'yu ele geçirme faaliyeti olduğu anlatılıp gavur paraları derhal iade edilip tapular geri alınmalı. Yani vatan topraklarının sele-suya gitmesinden çok daha vahim bir tablo ile yüzyüze iken, erozyonla mücadele vakıflarının sesinin-soluğunun çıkmaması çok garip geliyor. Daha seksen yıl evvel milyonu aşkın şehit mukabili bu topraklardan haçlı sürülerini, işgalci çeteleri kovan bu milletin bu satış yasası karşısındaki ve vatanın yedide birinin tapusunun ecnebilere geçmiş olması karşısındaki sessizliği, suskunluğu da gerçekten ürkütüyor bizi.
Ama muhalefet partisinin derdi var, problemleri var, içten içe kaynaması var. Onun için konuya eğilemiyor, kamuoyunu aydınlatamıyor (!) diyelim. Peki iktidar partisinin üç yüz altmış şu kadar milletvekilinden bu satışın, bu vahametin, bu ihanetin farkında olan bir er kişisi yok mu? "Ne oluyoruz, ülkeyi ne yana götürüyoruz" diye haykıracak bir yürek sahibi yok mu? Hepsinin üzerine ölü toprağı mı serpildi? İçlerinden bir vatanperver çıkıp da "4919 sayılı kanun iptal edilmezse ben istifa ediyorum" diyerek, istifa ederek meseleyi gündeme oturtamaz mı? Milletin vekaletini almış bir vekilin vatan müdafaasından daha öncelikli ne işi, ne meşgalesi olabilir?
Erozyonla mücadele ederken milletten kabul görenler, destek bulanlar, toprakların yabancılara satışı karşısına dikilirse elbette daha çok destek bulacaklardır.
Ne oldu bu on milyon palamut kampanyaları? Şimdilerde vatan toprakları erozyonla,sel suları ile falan değil, AKP hükümetinin çıkardığı satış yasası ile, hem de öyle bir yılda değil, belki ayda Kıbrıs adası kadar vatan toprağı Yunan'a, İngiliz'e, İsrailli'ye, Amerikalı'ya satılıyor.
İşte şimdi tam da kampanya zamanı.
Erozyonla mücadele eden ne kadar vakıf varsa, "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı" şeklindeki İstiklal Marşı mısraını yüreğine yazmış ne kadar vatanperver, ne kadar şehit torunu varsa hepsi harekete geçmeli, geçirilmeli, geçen yılın Temmuz ayında çıkarılan bu satış yasasının iptali için her ilde ilgili mercilere başvurulmalı. Satışı bitmiş, tapusu verilmiş olan vatan toprakları için de satanlarla tek tek görüşülüp, bunun bir işgal hareketi olduğu, Anadolu'yu ele geçirme faaliyeti olduğu anlatılıp gavur paraları derhal iade edilip tapular geri alınmalı. Yani vatan topraklarının sele-suya gitmesinden çok daha vahim bir tablo ile yüzyüze iken, erozyonla mücadele vakıflarının sesinin-soluğunun çıkmaması çok garip geliyor. Daha seksen yıl evvel milyonu aşkın şehit mukabili bu topraklardan haçlı sürülerini, işgalci çeteleri kovan bu milletin bu satış yasası karşısındaki ve vatanın yedide birinin tapusunun ecnebilere geçmiş olması karşısındaki sessizliği, suskunluğu da gerçekten ürkütüyor bizi.
Ama muhalefet partisinin derdi var, problemleri var, içten içe kaynaması var. Onun için konuya eğilemiyor, kamuoyunu aydınlatamıyor (!) diyelim. Peki iktidar partisinin üç yüz altmış şu kadar milletvekilinden bu satışın, bu vahametin, bu ihanetin farkında olan bir er kişisi yok mu? "Ne oluyoruz, ülkeyi ne yana götürüyoruz" diye haykıracak bir yürek sahibi yok mu? Hepsinin üzerine ölü toprağı mı serpildi? İçlerinden bir vatanperver çıkıp da "4919 sayılı kanun iptal edilmezse ben istifa ediyorum" diyerek, istifa ederek meseleyi gündeme oturtamaz mı? Milletin vekaletini almış bir vekilin vatan müdafaasından daha öncelikli ne işi, ne meşgalesi olabilir?
Erozyonla mücadele ederken milletten kabul görenler, destek bulanlar, toprakların yabancılara satışı karşısına dikilirse elbette daha çok destek bulacaklardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Ağır misafir ağır ağır teşrif etti / 28.02.2025
- Gör / 25.02.2025
- Yaman yemişler / 24.02.2025
- Millet açlıkla, siyaset esnafı ise birbirleri ile... / 22.02.2025