Türkiye'deki siyasete sadece tabelalar ve vitrinde gözüken kimlikler üzerinden baktığınızda sağlıklı bir değerlendirme yapmanız mümkün olmuyor.
Atatürk'ün kurduğu ve "Atatürkçü" oylarla bugüne kadar gelen CHP, lider bazında yapılan açıklamalara ve ortaya konulan icraatlara bakıldığında esasen hiç de Atatürkçü olmadığı görülüyor.
Özellikle de CHP'nin yeni lideri Özgür Özel'in genel başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana ortaya koyduğu tavır bunu net olarak gösteriyor.
CHP böyle de diğerleri farklı mı? Dindar insanların oylarını alan AKP dindar değil, milliyetçi oyları toplayan MHP, İyi Parti gerçek manada milliyetçi değil.
CHP'nin eski lideri Kılıçdaroğlu da, eski AKP'lileri CHP listelerinden "Atatürkçü" oylarla Meclis'e sokarak anayasa değişikliği için AKP'nin istediğini verdi.
Şimdilerde CHP listelerinden giren Gelecek Partisi'nin genel başkanı Ahmet Davutoğlu, AKP'ye göz kırparak, yerel seçimlerde AKP adalarını destekleyebileceklerini açıklıyor. Diğer eski AKP'liler ise zaten seçim sürecinde anayasa değişikliğine evet diyeceklerini belirtiyorlardı.
CHP'nin yeni lideri Özgür Özel daha koltuğa oturur oturmaz Dersim'e selam çakmaya, Şeyh Said'e güzellemeler yapmaya başlayarak kendi tabanının bile tepkisini toplamayı başardı(!)
Özel'in Şeyh Said için söylediklerini hatırlayalım:
"Konjonktüründe Cumhuriyet'e karşı ayaklanma olduğunu biliyorum. Bastırılırken oluşan acılar, torunların kalbini acıtıyorsa saygılı olmak gerekir."
Cumhuriyet'e ve Atatürk'e karşı ayaklanmış ve Türk askerini ve vatandaşlarımızı şehit etmiş olan birinin torunlarının acısını paylaşmak sana mı düştü Sayın Özel?
İngilizlerin menfaatine, sonucunda Musul ve Kerkük'ü kaybettiğimiz bu terör eyleminin torunlarının acılarına saygı duymanın, Atatürk'ün, şehit olan Mehmetçiğimizin kemiklerini sızlattığının farkında değil misin, Sayın Özel?
Özel bu açıklamayı niye yaptığını izah ederken de özrü kabahatinden büyük ifadeler kullanıyor:
"Cumhuriyetin ilk yıllarına yönelik tarihi tartışmaların bağlamından koparıldığında geride bırakılanlarda yeni acılar bırakmasına neden olduğu, bunun da Cumhuriyetin kurucu felsefesine ve kadrolarına da fayda sağlamadığı açıktır."
"1925'teki Şeyh Sait İsyanı'nı bastırarak bunu idamla neticelendirmek ne kadar meşru hak ise Şeyh Sait'in torunlarının, dedelerinin mezar yerinin nerede olduğunu sormaları da meşru haktır."
Cumhuriyete başkaldırmış, Türk askerini şehit etmiş olan birine sahip çıkan bir CHP lideri… Gerçekten dünya tersine mi döndü diyorsunuz? Yoksa bu bir proje mi?
Sayın Özel'in Dersim güzellemeleri yeni değil, 14 Mayıs seçimlerinden önce de şunları söylemişti: "Biz Dersimli bir ailenin çocuğunu genel başkan yaparak Dersim ile helalleştik."
Geçtiğimiz hafta sonu 12 şehit verdik ve CHP lideri Özgür Özel'in yine tepki çeken bir duruşu oldu.
Malum, Irak'ın kuzeyinde 12 askerin şehit olduğu terör örgütü PKK'nın saldırıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 4 partinin imzasıyla ortak bir bildiri yayımlandı.
AKP, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin imzaladığı ortak bildiriyi CHP ve DEM Parti imzalamadı.
Yayımlanan bildiride terör örgütü PKK'nın saldırıları kınandı ve "Birlik ve bütünlüğümüze, huzur ve güvenliğimize yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz. Terör ve şiddet hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşamayacaktır" denildi.
Özel, imzalamama gerekçesi olarak, "Bilgilendirme yapılmadan, AK Parti'nin altında imzası olan hiçbir bildiriye imza atmayacağız" ifadelerini kullandı.
Halbuki 12 şehit verdiğimiz acı bir hadisede, terörü kınamak için yayımlanan bir bildiriye imza atmamak, bu noktada sırf yerel seçim kaygısıyla DEM Parti ile aynı safta yer almak CHP için hiç de yakışık almadı.
Bir diğer önemli husus ise, CHP'nin genel başkanlığına Özgür Özel'i Sayın İmamoğlu'nun getirdiği konusu. Bu konu birçok platformda tartışıldı, tartışılmaya da devam ediyor.
Eğer Sayın İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı yeniden kazanırsa; İmamoğlu İBB başkanlığına devam eder, Özgür Özel de CHP Genel Başkanlığına… Ama iktidar partisinin bu seçimlerde İstanbul'u boş bırakmayacağı net olarak görülüyor. Üstelik İmamoğlu'nu belediye başkanı yapan ittifak şu sıralar oldukça dağınık vaziyette.
Demem o ki, eğer İmamoğlu İstanbul seçimlerini kaybederse, doğal olarak, Özgür Özel'in yerine CHP Genel Başkanı olmak isteyecek.
Peki, bu durumda Sayın Özel sıcaklığını hissettiği bu koltuktan kendi rızasıyla kalkacak mı? Türkiye siyasi tarihinde başta Özal-Akbulut örneğinde olduğu gibi öyle örnekler var ki bu mümkün gözükmüyor.
İstanbul'un kaybedilmesi durumunda zaten çalkantılı olan CHP'de ciddi çalkantıların, yol ayrımlarının yaşanması kesin görülüyor.
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025