Miting meydanlarında nice on binleri, nice yüz binleri coşturan, bayrakları dalgalandıran veciz hitabelerin ardından "Var mısınız?" deyişlerini özledik.
Bin bir emekle ortaya koyduğun Milli Ekonomi tezini uzun uzun anlatarak, detaylarını madde madde sayıp dökerek ülkenin içine sürüklendiği ekonomik çıkmazı çok kısa zamanda çözeriz dedikten sonra, kitleleri coşturan "var mısınız?" nidalarını özledik.
Tevhidin Merkezi Ehli Beyt'tir başlığını mutlaka her fırsatta, her platformda atarak, bu açılımla Allah'ın izniyle Müslümanların arasına sokulmaya çalışılan tüm fitneleri bertaraf edeceğiz, mutlaka Sünni-Şii kardeşliğini tesis edeceğiz dedikten sonra; "var mısınız? Sorusu ile biten konuşmalarını özledik.
Çok sevdiğin vatanın etrafında dolaşan haramilerin sinsi planlarını bir bir deşifre ederek, asla toz kondurmadığın devletin aleyhinde fırıldaklar çevirenlere meydanlardan ve ekranlardan meydan okuyarak, şahsın ve teşkilatın üzerinde oyun kurmaya çalışan, tuzak kurmaya çalışan dışardan kurmalı piyonlara hak ettikleri dilden derslerini vererek; "Korkmaz İbrahim olan Nemrut'un ateşinden" deyişlerini özledik.
Çoğu zaman tepeden tırnağa terlemeyi göze alarak, ısrarla ve sabırla anlattığınız gerçeklere kulaklarını tıkayanlara, bununla da kalmayıp bir de faaliyetlerinize ve açıklamalarınıza dil uzatanlara; "dilini eşşek arısı soksun" değişlerini özledik.
Öylesine anlamlı, öylesine derin, öylesine insanın içine işleyen babacan bakışlarını özledik.
Haksızlar ve haksızlıklar karşısında, zalimler ve zulümleri karşısında, yalancılar ve talancılar karşısında, arsızlar ve hırsızlar karşısında, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını iç edenler karşısında dağlar gibi dik duruşlarını özledik.
Muhataplarının içini ferahlatan, onlara nice umutlar aşılayan gülüşlerini özledik.
Özelde vatanımız üzerinde genelde ise tüm İslam coğrafyası üzerinde hain planlar yapan küresel işgalci ve tefecilerin kulaklarını sağır edecek kadar gür ve yüreklerine korku salacak denli heybetli haykırışlarını özledik.
"İnsan gönüldür gönül" diyerek yola koyulup yol boyunca önüne çıkan her insanın gönlüne işlediğin nakışlarını özledik.
İkinci vatanım dediğin Azerbaycan'da, özellikle de başkent Bakü'de mukim olan ve yaklaşık bir aydan beri senin ardından hala göz yaşı döken Azeri dostlarımızın şivesi ile söylersek:
Öyle özledik ki ay hocam seni.
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025