Dünkü makalemizde seçimlerde uygulanan % 10 baraj meselesinin, kararlı ve gayetli çalışmalarla aşılabileceğini yazmıştık. Bu günde, yapılacak çalışmaların ne şekilde olması gerektiğini izah etmeye çalışacağız. Demokratik hak olarak ülkemizde uygulanmaya çalışılan, ağır aksak da olsa yürütülmeye çalışılan sistemde; "vatandaşa, kendini yönetecek insanları kendi elleriyle seçme hakkı verilmiştir". Bu da sandıkta oy kullanmak yoluyla fiiliyata dökülmüştür. ***Oy; kişilerin niyet ve gayretlerinin sözcüsü konumunda olan bir araçtır. Mesuliyeti, ferdi olmakla kalmayıp yansımaları bir milletin geleceğini ve bütün sosyal yaşantısını etkilemektedir. Bu konuda (oy atmak) yapılacak yanlışın telafisi hemen hemen imkansız bir konumdadır. Çünkü seçilecek insanlara, kabul edilen sistem gereği; ancak bir dönem sonra hesap sorma şansı yakalanılmaktadır. Geçen zamanda, yapılan tahribatların büyüklüğü neticeyi içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır. O zaman oy, hem kıymetli hem de hassastır, dikkatli davranılmazsa da kırılır. Oy yumurta gibidir (!)Bu da nereden çıktı, oyla yumurtanın ne alakası var, demeyin! Bu tespit Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep 1. sıra milletvekili adayı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu'na aittir. Sayın Eyercioğlu seçim çalışmalarında yaptığı konuşmalarda oy yumurta ilişkisini sık sık dile getirir.- "Arkadaşlar oy yumurta gibidir. Yumurta kürekle toplanmaz, birer birer toplanır. Yoksa kırılır, bir işe yaramaz. Aslında kimsenin birden fazla oyu yoktur. Herkesin sadece bir oyu vardır. Ve kendi oyuna gücü yeter. Benim arkamda şu kadar oy var, ben falan grupların oyunu size attırırım, hikayesine inanmayın".***Gerçekten de insanların kendi nefsinden başka kimseye gücü yetmediği bir zamanda yaşmaktayız. Yalanın hakim olduğu, türlü dalaverelerin döndüğü çağımızda, seçim zamanlarında bu tip oyunlar neticesinde türlü rantlar elde etmeye çalışan kimseler çıkabilmektedir. Ya da bunlar vesile kılınıp insanlar üzerinde psikolojik baskılar kurulmaktadır. Bu baskılar ve oyunlar neticesinde de istediklerini elde etmektedirler. ***Yapılacak iş; kişiyi başta kendi adına, dolayısıyla toplum adına bilinçlendirmektir. Oy kullanacak kişilerin, fert fert kırmadan dökmeden gönüllerini kazanıp, niyetlerini düzeltip sandığı götürdüğümüzde çıkacak neticenin de ona göre değer kazanacağını bilmeliyiz.Gayret bizden, takdir Allah'tan...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025