Otojenik egzersiz psikolojiye iyi geliyor
1920’li yılların başında Alman Psikiyatrist Prof. Dr. Johann Heinrich Schultz tarafından geliştirilen otojenik egzersiz terapisi, çocukların ve gençlerin psikolojik sağlığını desteklemek için etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor
13.10.2024 16:29:00
Yenal Arman
Yenal Arman
1920'li yılların başında Alman Psikiyatrist Prof. Dr. Johann Heinrich Schultz tarafından geliştirilen otojenik egzersiz terapisi, çocukların ve gençlerin psikolojik sağlığını desteklemek için etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Schultz, bu terapi yöntemini Platon'un felsefi öğretilerinden esinlenerek oluşturdu ve "Autogenes Training" adını verdi. Bu yöntem, bilimsel alanda da kabul görmüş ve doktorlar, psikoterapistler ve pedagoglar tarafından psikolojik ve psikosomatik sorunların önlenmesinde kullanılmaktadır.
Otojenik egzersiz, çocukların belirli bir konuya odaklanma ve dikkatlerini yoğunlaştırma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu sayede, olaylar karşısında daha olgun tepkiler verebilir, sessizlik ve sakinliklerini koruyabilirler. Ayrıca, yaşamlarını daha iyi tanımlayarak doğru rehberlik alabilir ve potansiyellerini ortaya çıkararak hayat amaçlarını belirleyebilirler. Bu yöntem, çocukların daha kolay öğrenmelerine, yeniliklere açık olmalarına ve olumlu düşünceler geliştirmelerine katkı sağlar.
Araştırmalara göre, 7-17 yaş arası çocukların %20'si psikolojik rahatsızlık belirtileri göstermektedir. Bu belirtiler arasında en yaygın olanları korku, depresyon ve sosyal davranış bozukluklarıdır. Çocuklar, başarı baskısına olumsuz tepki gösterirken, agresyona ve hayal dünyasına kaçış eğiliminde olabilirler. Bilgisayar, bilgisayar oyunları ve cep telefonları hayatlarının önemli bir parçası haline gelebilir.
Çocukların yaratıcı oyunlara yönelip konsantrasyon, öğrenme becerisi ve özgüven geliştirmeleri için içsel huzur ve denge gereklidir. Otojenik egzersiz, meditasyon ve sessizlik egzersizlerini de içeren çalışmalarıyla kısa sürede önemli gelişmeler sağlayabilir. Bu egzersizler sayesinde çocuklar, vücut bilinci geliştirip nefes alma ve kardiyovasküler sistem gibi beden fonksiyonlarını bilinçli bir şekilde tanıyabilirler. Böylece sağlıkları ile pozitif bir ilişki kurarak denge sağlarlar. Bu denge, onlara güç ve neşe verir.
Otojenik egzersiz, çocukların belirli bir konuya odaklanma ve dikkatlerini yoğunlaştırma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu sayede, olaylar karşısında daha olgun tepkiler verebilir, sessizlik ve sakinliklerini koruyabilirler. Ayrıca, yaşamlarını daha iyi tanımlayarak doğru rehberlik alabilir ve potansiyellerini ortaya çıkararak hayat amaçlarını belirleyebilirler. Bu yöntem, çocukların daha kolay öğrenmelerine, yeniliklere açık olmalarına ve olumlu düşünceler geliştirmelerine katkı sağlar.
Araştırmalara göre, 7-17 yaş arası çocukların %20'si psikolojik rahatsızlık belirtileri göstermektedir. Bu belirtiler arasında en yaygın olanları korku, depresyon ve sosyal davranış bozukluklarıdır. Çocuklar, başarı baskısına olumsuz tepki gösterirken, agresyona ve hayal dünyasına kaçış eğiliminde olabilirler. Bilgisayar, bilgisayar oyunları ve cep telefonları hayatlarının önemli bir parçası haline gelebilir.
Çocukların yaratıcı oyunlara yönelip konsantrasyon, öğrenme becerisi ve özgüven geliştirmeleri için içsel huzur ve denge gereklidir. Otojenik egzersiz, meditasyon ve sessizlik egzersizlerini de içeren çalışmalarıyla kısa sürede önemli gelişmeler sağlayabilir. Bu egzersizler sayesinde çocuklar, vücut bilinci geliştirip nefes alma ve kardiyovasküler sistem gibi beden fonksiyonlarını bilinçli bir şekilde tanıyabilirler. Böylece sağlıkları ile pozitif bir ilişki kurarak denge sağlarlar. Bu denge, onlara güç ve neşe verir.