Öte-beri/ıvır-zıvır. Öteki-beriki/ıvırlık zıvırlık

AB-İKO Ortak Forumu'nun son gününde bazı kavramlar masaya/kadavraya yatırıldı.

Toplantının ana kavramı "öteki" idi.

Kimdir öteki?

Daha da önemlisi var mı "öteki?"

Yoksa kim çıkarıyor bunu?

Ne çektiysek kavramlardan, o herkesin keyfine göre yorumladığı kavramlardan çekmedik mi?

Mesela Laiklik; net bir tarifi 70 senedir yapılabildi mi?

Herkes niyetine göre anlıyor laikliği.

Mesela irtica.

Mesela çağdaşlık.

Mesela Demokrasi?

Bütün bu, "efradını cami, ağyarını mani" tarif bekleyen kavramlar yetmemiş bir de "öteki" çıktı karşımıza.

Siz "öteki" derseniz bir diğeri de "beriki" der.

"Öteki" tarif edilemeden, bu sefer de "beriki" tarif edilmeyi bekler.

Yoksa onu da bu toplantının tekrarının yapılacağı Yunanistan'da mı ele alacaklar.

Fazla kafa ütülemeden bir fıkra ile işi çözelim.

Sonradan görmenin biri hizmetçisini tembihler;

-Aman kızım birazdan komşu Jale hanım çaya gelecek. Onunla aramda eskiden kalma bir husumet var. Ben sana ne sorarsam sen "hangisi" diyeceksin, o şeyden evimizde birkaç tane olduğunu sanacak, kıskançlığından çatlayacak.

Tamam der hizmetçi.

Bir müddet sonra gelir komşu Jale, hoş-safa, derken laf lafı, gaf, gafı açar.

Hizmetçi teyakkuz halinde, bey Bostancı Hali'nde. Evin hanımı sefada, komşu bin bir cefada.

Derken sohbet koyulaşır:

-Kız Jale kim getirdi seni bu hale? Hah hah hah...

-Sorma Nalân, ne desem yalan, geçiniyoruz falan ve filan.

Ve tabi arada sırada o nerde, şu nerde soruları.

Hanımdan soru, üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan aynen hizmetçiye, hizmetçi kararlaştırıldığı gibi;

Hangisi?

Jale hanım hayretler içinde; acaba o şeyden kaç tane var bu evde?

Sohbet uzar, komşu Jale bîzar, dikkatler dağılır azar azar.

Bir ara komşu Jale, Nalân hanıma yine sorar:

-Kız kocan ortalarda yok, acaba nerde?

Soru aynen hizmetçiye:

-Kız kocam nerde?

Hizmetçi bu, ne de olsa almıştır iyi kurs görmüştür iyi terbiye, kararlaştırıldığı gibi cevap verir:

-Hangisi?

"Öteki" mi?

Hangisi?...