Son iki yazımda Osmanlı padişahlarının Rothschild ailesiyle ilişkilerini ve bugün dünyadaki terörün hâmilerinden olan İsrail'in kuruluşunda yine Osmanlı Devleti'nin büyük emekleri olduğunu kaynaklarıyla birlikte yazdım.
Bugün meydanlara çıkıp İsrail'e lanet okuyan Osmanlı aşıklarının bu gerçeklerden sonra ya İsrail'e lanet okumaktan ya da Atatürk düşmanlığı üzerinden Osmanlı'yı geri getirme sevdasından vazgeçmek zorunda olduğu bir gerçektir.
Sonuç olarak görüyoruz ki son yıllarda Yeni Osmanlıcılar türese de esasında bizi gururlandıracak hiçbir icraatları olmadığı gerçeği ortadadır. Yabancılara tanınan imtiyazlar ve madenler konusunda dahi padişahların Rotschild ailesine verdiği imtiyazlar Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde yer almaktadır.
Osmanlı Devleti'nin Anadolu'nun birçok bölgesinde işletmekte olduğu madenlere 24 Aralık 1853 tarihinde Kırım Savaşı esnasında Rothschildlerden madenlerin kendilerine pazarlanması konusunda teklif gelmiştir. (BOA, HR, MKT, No:68/40-2, 23 RA 1270/).
Rothschildler, Osmanlı'da çıkarılan bakır, kurşun ve sair madenleri kendi marifetleriyle ve yine Osmanlı hazinesi adına satma teklifinde bulunmuşlardır. Bunu sağlamak için ise ihraç iskelelerine kendi adamlarını koyabilecekler, madenler uygun fiyatı buluncaya kadar Osmanlı Devleti'nin ihtiyacı olan parayı da %4-%5 faizle temin edeceklerdir. Kaynaklar gösteriyor ki Birinci Dünya Savaşı'nın öncesinde Viyana'daki Rothschild temsilcileri Teke yöresindeki madenleri incelemeye gelmiştir. (BOA, DH. KMS, No;:16/4, 10 Şubat 1329/23 Şubat 1914).
Bu gerçeklerden yola çıkarak anlıyoruz ki bir devleti yıkmak isterseniz yabancılara tavizler vermek, madenleri peşkeş çekmek, kurum ve kuruluşları özelleştirmek ve dış borçlanmayı had safhaya çıkarmak yeterlidir.
İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk böyle bir ülkeyi alıp Lozan Barış Antlaşmasıyla birlikte madenlerimizi devletleştirmiş, gayrimüslimleri azınlık olarak niteleyerek, müslüman olan Türk milletidir diye ifade etmiş ve Misak-ı Milli sınırlarımızı çizerek asırlardır şahısların menfaatleri için kullanılmış saltanat ve hilafeti ortadan kaldırarak Cumhuriyeti ilan etmiş ve laiklik kavramını bizlere kazandırmıştır.
Doç. Dr. Sezai Balcı ve Prof. Dr. Mustafa Balcıoğlu Hocalarımın büyük emekler verip ortaya koyduğu 'Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu' isimli eserinde tarihin tozlu sayfalarını araştırarak Başbakanlık Osmanlı Arşivi kaynaklarına ulaşmasıyla birlikte kaleme aldığım yazı serisi inşaallah milletimizin ayıkmasına vesile olur.
Bugün meydanlara çıkıp İsrail'e lanet okuyan Osmanlı aşıklarının bu gerçeklerden sonra ya İsrail'e lanet okumaktan ya da Atatürk düşmanlığı üzerinden Osmanlı'yı geri getirme sevdasından vazgeçmek zorunda olduğu bir gerçektir.
Sonuç olarak görüyoruz ki son yıllarda Yeni Osmanlıcılar türese de esasında bizi gururlandıracak hiçbir icraatları olmadığı gerçeği ortadadır. Yabancılara tanınan imtiyazlar ve madenler konusunda dahi padişahların Rotschild ailesine verdiği imtiyazlar Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde yer almaktadır.
Osmanlı Devleti'nin Anadolu'nun birçok bölgesinde işletmekte olduğu madenlere 24 Aralık 1853 tarihinde Kırım Savaşı esnasında Rothschildlerden madenlerin kendilerine pazarlanması konusunda teklif gelmiştir. (BOA, HR, MKT, No:68/40-2, 23 RA 1270/).
Rothschildler, Osmanlı'da çıkarılan bakır, kurşun ve sair madenleri kendi marifetleriyle ve yine Osmanlı hazinesi adına satma teklifinde bulunmuşlardır. Bunu sağlamak için ise ihraç iskelelerine kendi adamlarını koyabilecekler, madenler uygun fiyatı buluncaya kadar Osmanlı Devleti'nin ihtiyacı olan parayı da %4-%5 faizle temin edeceklerdir. Kaynaklar gösteriyor ki Birinci Dünya Savaşı'nın öncesinde Viyana'daki Rothschild temsilcileri Teke yöresindeki madenleri incelemeye gelmiştir. (BOA, DH. KMS, No;:16/4, 10 Şubat 1329/23 Şubat 1914).
Bu gerçeklerden yola çıkarak anlıyoruz ki bir devleti yıkmak isterseniz yabancılara tavizler vermek, madenleri peşkeş çekmek, kurum ve kuruluşları özelleştirmek ve dış borçlanmayı had safhaya çıkarmak yeterlidir.
İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk böyle bir ülkeyi alıp Lozan Barış Antlaşmasıyla birlikte madenlerimizi devletleştirmiş, gayrimüslimleri azınlık olarak niteleyerek, müslüman olan Türk milletidir diye ifade etmiş ve Misak-ı Milli sınırlarımızı çizerek asırlardır şahısların menfaatleri için kullanılmış saltanat ve hilafeti ortadan kaldırarak Cumhuriyeti ilan etmiş ve laiklik kavramını bizlere kazandırmıştır.
Doç. Dr. Sezai Balcı ve Prof. Dr. Mustafa Balcıoğlu Hocalarımın büyük emekler verip ortaya koyduğu 'Rothschildler ve Osmanlı İmparatorluğu' isimli eserinde tarihin tozlu sayfalarını araştırarak Başbakanlık Osmanlı Arşivi kaynaklarına ulaşmasıyla birlikte kaleme aldığım yazı serisi inşaallah milletimizin ayıkmasına vesile olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018