Onun cennete girmesi farzdır

Cenab-ı Hak, Kur'an'da şöyle buyuruyor: "Rabbinizin mağfiretine ve takva sahipleri için hazırlanmış, eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun." (Âl-i İmran, 133).

İmam Ali (a.s.), "Bilin ki ben hiç, cennet gibi talep edeninin uyuduğu ve cehennem gibi kaçanının yattığı bir başka şey görmedim" buyurdu. (Nehc'ul-Belağa, 28. hutbe).

İmam Ali (a.s.) buyurdu ki: "Cennet en üstün hedeftir." (Gurer'ul-Hikem, 1024).

Yine İmam Ali (a.s.), "Cennet emniyet konağıdır" buyurdu. (a.g.e., 397)

Cennetin ne karşılığında verildiği Kur'an'da şöyle belirtilmiştir: "Allah şüphesiz, mü'minlerin canlarını ve mallarını cennete karşılık satın almıştır." (Tevbe, 111).

İmam Ali (a.s.) da, "Şüphesiz canlarınızın cennet dışında bir karşılığı yoktur o halde canlarınızı sadece cennet karşılığında satınız" buyuruyor. (el-Bihar, 78/13/71).

Cennetin değeri konusunda İmam Ali (a.s.) buyuruyor ki: "Cennetin değeri salih ameldir." (Gurer'ul-Hikem, 4698).

"Cennetin değeri dünyadan yüz çevirmektir." (a.g.e., 4700).

İmam Sadık (a.s.) ise: "La ilahe illallah" sözü cennetin değeridir" buyuruyor. (et-Tevhid, 21/13).

Cennete giriş sebepleri hakkında Kur'an'da şöyle buyuruluyor: "Erkek veya kadın, mü'min olarak, kim yararlı işler işlerse, işte onlar cennete girerler, kendilerine zerre kadar zulmedilmez." (Nisa, 124).

"Kullarımızdan Allah'a karşı gelmekten sakınanları mirasçı kılacağımız cennet işte budur." (Meryem, 63).

Bu konuda Resûlullah'ın (s.a.a.) bazı hadisleri şöyledir:

"Ümmetimin en çok kendisi ile cennete girdiği şey; Allah'tan sakınmak ve güzel ahlaktır." (el-Kafi, 2/100/6).

"Aziz ve Celil olan Allah'ı şu üç sıfatla karşılayan kimse cennete istediği kapıdan girer: Ahlakı güzel olan, açık ve gizlide

Allah'tan korkan ve her ne kadar haklı da olsa tartışmayı terk eden kimse." (a.g.e, s. 300/2).

"Her kim devenin iki sağılması arası süresince de olsa Allah yolunda cihad etmiş olursa cennete girer." (Mustedrek'ul-Vesail, 2/122/1604).

Resûlullah (s.a.a.), "Hepiniz cennete girmek istiyor musunuz?" buyurduğunda, sahabiler, "Evet ya Resûlallah" dedi.

Bunun üzerine Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: "O halde emellerinizi (arzularınızı) kısaltın ve ecellerinizi (ölümü) gözlerinizin önünde tutun ve Allah'tan hakkıyla hayâ edin." (Tenbih'ul-Havatir, 1/272).

İmam Sâdık (a.s.) da, "Şu üç şeyden birini Allah için yerine getiren kimseyi Allah'ın cennete koyması farz olur: Darlıkta olduğu halde infakta bulunmak, bütün âleme güler yüzlü davranmak ve insaflı olmak." (el-Kafi, 2/103/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).

OKAN EGESEL