Kandil, bir takada durur. Arif olan zat. kalbindeki hikmeti söylemek için ağzını actığı zaman, o takada duran kandil parlamaya ve dışa vurmaya başlar. Onun ağzı nur ile doludur. O nur kalpten gelir, ışığı nur ehline ulaşır. Böylece nur nurla birleşir.Onların bazı sözleri gün aydınlığından daha aydınlık olur. Bazı kere de gecenin karanlığından daha karanlık olur.Marifet ehlinin sözü, Yaratan'ın hazinelerinden bir hazinedir. Marifet ehli zatların kalpleri Allah'ın nur ocaklarıdır. Onlar böylece varlıklarından her zaman muhtaçlara dağıtırlar. Zikredeceğimiz şu ayeti kerime onları bise daha iyi anlatıyor:"Onları Rabb'inin yoluna hikmetle, iyi öğütle davet et" (16/125).Kul, Yaratan'a itaat ettiği süre marifet yönünde gider. Dili, o yoldan konuşur. O'nun taatını bıraktığı an, o hikmet rızkını kalbinde bulamaz, o yolda hiçbir şey konuşamaz. Bu hal sonuna kadar hasret verir. Dünyada her çeşit güçlüklere düşürür. Yahya b. Maaz anlatıyor:- Zamanında hakim olarak tanınan, fikir adamı olarak bilinen şahısların çoğu ile karşılaştım. Hepsini de müflis olarak gördüm. Hemen hepsi de başkalarının kesesinden harcıyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.