‘Ondan içen bir daha susamaz’
Resûlullah (s.a.v) Kevser havuzu hakkında buyurdu ki: ‘Allah'a yemin olsun ki, onun kâseleri, karanlık ve bulutsuz bir gecede gökyüzünde gözüken yıldızların sayısından daha fazladır. Ondan bir defa içen artık bir daha susamaz”
13.06.2019 00:00:00





İmam Gazali Hazretleri, Mukaşefetü'l-Kulûb adlı eserinde Kevser Havuzu hakkında şöyle buyuruyor:
"Resûlullah'ın azatlı hizmetçisi Sevbân (r.a) anlatıyor:
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: 'Havuzum, Aden ile Belkâ arasındaki mesafe kadardır. Onun suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Kâseleri gökyüzünün yıldızları adedincedir. Ondan bir içimlik içen kimse, bir daha ebediyen susamaz. Oraya ilk varıp da suyunu içecek olanlar fakir muhacirlerdir.'
'Ey Allah'ın Resûlü, fakir muhacirler kimlerdir?' diye soruldu.
Resûlullah (s.a.v), '(Yoklukla birlikte sürekli amel ve ibadetle meşgul olduklarından) saçı başı dağınık, elbiseleri eski ve toz toprak, varlıklı kadınlarla evlenemeyen ve zenginlerin kapıları kendilerine açılmayan kimselerdir' buyurdular. (Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 15; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/275-276; Beyhakî, Şu-abü'l-imân, nr. 10485; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, nr. 398; Müsnedü'ş-Şâmiyyîn, nr. 1411; Hicretin ilk yılları, içme suyunun dahi parayla satıldığı, yokluğun ve fakirliğin en hat safhada olduğu bir dönemdi. Öyle ki, yıllar boyu sadece bir elbise ile idare eden insanlar bulunmaktaydı. O bakımdan hadiste bahsedilen sahabilerin durumu ve tutumu iyi anlaşılmalıdır).
Ebû Zer (r.a) anlatıyor:
Resûlullah'a (s.a.v) havuzun kâselerinden sordum; şöyle buyurdu: 'Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki, onun kâseleri, karanlık ve bulutsuz bir gecede gökyüzünde gözüken yıldızların sayısından daha fazladır. Ondan bir defa içen artık bir daha susamaz. Bu havuza cennetten gelen iki oluktan su akar. Bu oluğun uzunluğu genişliği kadardır, yani Amman ile Eyle arası kadardır. Onun suyu sütten daha beyaz ve baldan daha tatlıdır.' (Müslim, Fezâil, 36; Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 15; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/149; Bezzâr, el-Müsned, nr. 3960).
Resûlullah (s.a.v) yine şöyle buyurmuştur: 'Her peygamberin bir havuzu vardır. Her biri havuzuna geleceklerin çokluğuyla övünürler. Ben, benim havuzuma gelenlerin en fazla olacağını ümit ediyorum.' (Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 14; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, nr. 6881; ibn Ebû Âsim, es-Sünne, nr. 734).
Bu Resûl-i Ekrem'in (s.a.v) ümidi ve ricasıdır. Öyleyse her kul O'nun havuzuna gelenlerden olmayı ümit etmelidir. Fakat amelsiz hali ile aldanmaktan ve boş ümitle yetinmekten sakınmalıdır. Zira ektiğini biçmek isteyen, hasadı uman kimse, tohumunu atan, toprağı işleyip sulayan, sonra da işini Allah'a havale edip büyümesini bekleyen ve bir yandan da ekininin başına felâketler gelmemesi için Rabbine dua eden kimsedir.
Her türlü aldanıştan ve gafletten Allah'a sığınırız. Gerçekten Allah'ın rahmetinin genişliğine güvenip aldanış içinde olmak ve bu yüzden amelde gevşek davranmak, dünyaya aldanmaktan çok daha büyük bir tehlikedir. Allah Te-âlâ bu hususta şöyle buyurmuştur: 'Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan da Allah'ın affına güvendirerek sizi kandırmasın.' (Lokman 31/33)."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.