Omurgasız siyaset, Türkiye'yi Sarkozi'ye kuyruk yaptı

Prof. Dr. Haydar Baş beyin Konya Karahüyük'teki programında tam bir bayram yaşandı. Vatandaşlar mest oldu; BTP'nin projeleriyle yürekleri dirildi. Millete can geldi. Aylarca su görmemiş dudakları ve bağrı çatlamış topraklara, hani "su verme" gününde şenlik yaşanır ya, işte onun bir benzeri yaşandı Karahüyük'te?Başbakan R. T. Erdoğan ise, ikide bir Türkiye ve Türk milletine Avrupa Birliği eksenli hakaretler yağdıran Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy'nin Akdeniz Birliği'nde koltuk kapmak için ailecek yolara düşmüştü.Artık, yahu, bu ne perhiz bu ne lahana turşunu, demeyeceğim.AB'den koltuk kapamayan Erdoğan, belki Akdeniz Birliği'nden bir yer kaparız hülyasına kapılıverdi.

Türkiye bir yana savruluyor, bir bu yana?Medeniyet sicili kararmış, sömürge dosyası kabarık, daha düne etrafında selam verecek ülke kalmamış, Anadolu'muzu işgal edecek kadar haddini aşmış Fransa'nın lideri oturup bir plan kuruyor, Akdeniz Birliği diyor, bir çok ülkenin başkanlarını bir araya getiriyor. Hergün AB eksenli hakaret yağdırdığı Türkiye'yi de kendine kuyruk yapıyor.Omurgasız siyaset ve yönetim anlayışının Türkiye'yi taşıyabileceği en üst "muasır medeniyet seviyesi" bu.

Yazık?Yarım katrilyon dolar borcumuz olabilir, her şeyimizi yitirebiliriz.Nitekim öyle de olduk?Lakin, "omurgamızı korumak" zorundayız.Devlet, millet ve medeniyetimize ait "temel milli politikalar"ımızı, "onurlu duruş ilkeleri"mizi yitiremeyiz.Yitirirsek ne olur?Ancak başkasının kuyruğu oluruz, ancak başkalarının planında uydu oluruz.Bu BOP olur, AB olur, Sarkozy'nin Akdeniz Birliği olmuş fark etmez.

Tarihi hinterlandında 300 milyonluk dede-nine bir akrabası düzeyinde kardeş devletleri olan, bir o kadar da medeniyet dostu devleti olan Türkiye, reva mıdır ki, gelsin-gitsin kendine hakaret yağdıran Sarkozy'ye kuyruk olsun!Bu omurgasız siyasete son vermek şarttır.Buna son vermenin yolu da, ekonomiden Sosyal Devlet'e kadar her alanda "milli çözüm ve milli model sahibi olmak"tan geçer. Kimin ne derse desin, bu çözümün de adresi, BTP'dir, Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Güneş nasıl örtülemez veya cepte saklanamaz ise, bu adres de saklanamaz.

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Karahüyük'te, AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan'a çok önemli bir soru sordu."ABD senin arkanda?AB senin yanında?IMF seninle beraber?Dünya senin avukatın?Bu vaziyetinle sen, Türk milletinin hangi işini hallettin?!Milletin hangi meselesini çözdün?!"Hiçbir işini?Niye? Çünkü AKP'nin çözümü yok, modeli yok, kendine ait bir yordamı yok? Siyasetinde omurga yok.Yerli akıl yok? Ya AB'den, ya IMF'den yahut ABD'den, şimdi de Sarkozy'den konma akıl ile Türk milletinin işi görülemez.Eskiler, konma akıl olur mu, kendinden olmayana, derler.Olmaz? Olmuyor. Sadece AKP ile değil, ister sağdan ister soldan fark etmez; AKP gibilerinden millet ve devlet fayda görmez.AKP ve onun gibilerin ahvalini fark ettiğimiz halde; şayet tam bu bağlamda, dört tane Uluslararası bilimsel kongrede yüzlerce bilim adamının gösterdiği Prof. Dr. Baş'ı ve çözüm modellerini göremezsek, Türkiye yine çuvallar? Daha beter çuvallar.Kendimize acımıyorsak, bari, neslimize, geleceğimize ve medeniyetimize acıyalım.