İnansın, inanmasın bütün beşer için mutlak paydadır ölüm. İnsanoğlu, kendini yaratanını bile inkâr etti ama ölümü inkâr edemedi. Çünkü ölüm gerçeği her an yanımızda, sağımızda, solumuzda, önümüzde, arkamızda…
Evet, bu gerçeğe inanıyoruz ama inanamıyoruz da. Yani aklımıza getirmiyoruz, getirmekten kaçıyoruz. Çünkü işimize gelmiyor.
Dünyalık arzu ve isteklerimiz, hedeflerimiz, aile, dost, arkadaş ortamlarımız bu gerçeği hatırlamamızın önüne geçiyor.
Oysa ölüm gerçeği insanı ölçülü yapar. Başka bir deyişle ölüm, inanan insana ayar verir. Ahlakına ayar verir, hırsına ayar verir, öfkesine ayar verir, arzu ve isteklerine ayar verir, insanlarla olan maddi ve manevi ilişkilerine ayar verir, çalışma hayatına ayar verir.
Bu noktada şunu ifade etmem lazım; Bir takım odaklar ölüm kavramı üzerinden, Müslümanların parayla pulla ilgisiz bir hayat yaşaması gerektiğini, 'bir hırka, bir lokma' mantığıyla yaydılar.
Bu mantık, İslam topraklarında, Müslümanların mallarında gözü olanların ve Müslümanları köleleştirmek isteyenlerin kandırmacasıdır.
"Güçlü mü'min zayıf mü'minden daha eftaldir" diyor Peygamberimiz. Müslüman malda da, mülkte de, teknolojide de, bilimde de, sanayide de güçlü olmak zorundadır, olmalıdır.
Buradaki hassas noktayı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle açıklıyor:
"İslam'da reddedilen madde, (para, mal-mülk) nefis hesabına kazanılan ve insanı, Hak'tan koparan başka bir ifade ile nefsin önünde put mesabesinde olan maddedir. O halde İslam maddeyi değil bu anlayışı reddediyor. Hak hesabına maddeyi kazanmak ise ibadettir."
Anlaşıldığı üzere nasıl ki, her işimizi Hakk'ın hukukunu gözeterek yapmak zorunda isek ölümü de Hakk'ın hukukuna göre algılamamız şarttır.
Bu çizgiyi yakalayabilirsek ölüm bizi bu dünyada manen ölümsüzleştirdiği gibi ahrette de mutluluk kapılarını açar. Yok, bu çizgiyi kale almazsak etrafımıza ölüm saçarız.
Bugün bireysel, toplumsal ve devlet bazında insanlığın geldiği nokta budur. Herkes etrafına ölüm saçıyor.
Sadece kendimiz, milletimiz ve milletin önünde olanlar için düşünürsek!
Eğer ölüm ve ahrette hesabı düşünseydik bugün adalet, diye bir gündemimiz olmazdı. Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, adam kayırma, cinayet, kul hakkı, hak ettiğini alamama, toplumun kindarlaşması vs. gibi hayati konular ülkenin bir numaralı gündemi olmazdı.
Ama dünyalık arzu ve hevesler, mal, makam sevgisi ölümü unutturdu. Dilde söyledik ama kalpler buna inanmadı.
Eğer kalpler inansaydı; "Ey mü'minler! Allah'tan korkun. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın." (Haşr Suresi, 18) ayetine binaen herkes en güzeli, en doğruyu yapma gayretinde olurdu.
Bugün bunun tam tersi bir tablo var ortada. Neden? Çünkü insan ölümü unuttuğu için huzuru başka kapılarda arıyor.
"Toplum, insanların iç dünyasının görüntüsüdür, denilebilir. Başka bir ifadeyle toplum, insan denen varlığın aynasıdır. Fert, kendi dünyasında düşündüklerini toplum denen meydanda uygulamaya koyar. O halde her toplum, kendini oluşturan insan veya insanlar demektir…
Bugün hiç kimsenin toplumdan şikâyet ederek, kendini müdafaa etmesi ve mesuliyetten kurtulması mümkün değildir. Hepimiz bu toplumda var olan kötülüklerden mesulüz. Bizler, bireyler olarak varlığımızda mevcut olan yanlışları, hataları düzeltmeye mecburuz. Birbirimize zarar veren duygu ve düşünceleri ıslah etmeliyiz ki, toplumda yanlışlar olmasın…" (Prof. Dr. Haydar Baş, İman ve İnsan, s.225-226)
Nasıl ıslah edeceğiz?
"O ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölüm ve hayatı yaratmıştır." (Mülk Suresi, 2)
Yani hesap var. Peygamber (s.a.v); "Ağız tadını bozan ölümü çok hatırlayınız!" Yani nefsî arzu ve isteklerinizi kontrol edin buyuruyor.
Ve "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sadıklarla beraber olun!" (Tövbe, 119)
Rabbim, bizleri hak üzere yaşayıp, iman üzere ölmeyi nasip ettiği kullarından eylesin. (Âmin)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025