Bir dostumdan dinledim;Temel ile Dursun pencereden sarkma yarışması yapmışlar, rahmetlik Dursun birinci gelmiş.
Türkiye'de bir siyasi yarış var.
Olması da normal.
Ama bu ülkenin rahmetlik birinciye ihtiyacı yok.
Bu ülke, bütün insanlığın rahmetine vesile olacak birinciye ihtiyacı var.
Bütün insanlığın muhtaç olduğu, beklediği, yolunu gözlediği, "gel artık" nidalarıyla çağırdığı bir rahmet erine ihtiyacı var.
İnsanımız ve bütün insanlık büyük bir çıkmazın içindedir bu gün.
Yaradıcısını unutmuş, yaradılış gayesinden uzaklaşmış, "insan olmanın" gereğini yerine getirmeyen, adeta bir canavara dönüşmüş.
Ölümü ve ölümden sonraki hayatı hiç ama hiç hesap etmeyen, öte alemde "zerrenin hesabını" vereceğini aklının ucundan bile geçirmeyen bir insan tipi yetiştidik.
Çalan, çırpan, soyan, vuran, kıran, öldüren, en azından yaralayan, bir insan tipi.
Bugün vatanım için, milletim ve memelektim için ne yaptım diye soracağı yerde, bugün ne kazandım, ya da ne götürdüm hesabını yapan ve hep bu hesap içinde duran insan tipi.
Bir ülkenin siyaseti, memur tayin eden, Bakan adayan, müsteşar süren bir anlayış değildir ve olmamalıdır.
Siyaseti: Beşeriyeti/insanlığı ıslah ile dünya ve ahiret saadetlerini temin etmektir şeklinde tarif edenler iki hususa dikkat çekiyor.
Dünya ve ahiret saadeti, mutluluğu.
İnsanın asıl muhtaç olduğu şey de bu değil mi?
İnsanı bu dünyada rahata kavuşturacak, huzur içinde, can, mal, namus emniyeti içinde yaşamını sürtürecek imkanı sağlamak.
Ama bütün bunları yaparken de yaptığı her işin "zerre" nisbetinde de olsa yarın kıyanet günü hesabını Allah'a verecek olduğunu bir an bile aklından çıkarmayacak bir anlayışa kavuşturmak.
Yani merkezinde insan olan bir anlayış.
Ama öncelikle de örnek insan modelini sunmak.
Bu hakikatin uzun yıllar ihmalinin bir sonucu değil mi bunca yolsuzluk, vurgun, dolandırıcılık, hırsızlık.
Sonra da "biz nerede yanlış yaptık acaba" diye muhasebe yapması gerekenler, "bakın biz ne biçim yakaladık" demekle övünüyorlar.
İyi de bu adam çalarken neredeydin?
O yakaladığın adamı, çalabilir adam haline kim getirdi?
Nasıl bir anlayış onu o hale getirdi?
Birileri yakalıyor, diğerleri sanki babasının malını çalmış gibi hırsızı affediyor.
Ne tezgah ama.
Bir gün önce yakalayanların övünmesini, bir gün sonra salıverenler üstleniyor.
Hem hırsızlığın sahası genişletiliyor,
hem affın.
Basından...
Globaller hoşgörüsüz. (Medya)
G-8, Abant yerine Cenova'da yapılırsa hoşgörü olmaz zaten.
İç borç 90 katrilyonu aştı. (Medya)
Müflisin hırsızdan korkusu olmaz.
Meclisin 618 antikası kayıp.
(Medya)
Yanlış zamanda sayım yaptılar. 550'si tatilde zaten.
Ecevit partisinin nabzını tutuyor. (Medya)
Hangi elle?
Türkiye'de bir siyasi yarış var.
Olması da normal.
Ama bu ülkenin rahmetlik birinciye ihtiyacı yok.
Bu ülke, bütün insanlığın rahmetine vesile olacak birinciye ihtiyacı var.
Bütün insanlığın muhtaç olduğu, beklediği, yolunu gözlediği, "gel artık" nidalarıyla çağırdığı bir rahmet erine ihtiyacı var.
İnsanımız ve bütün insanlık büyük bir çıkmazın içindedir bu gün.
Yaradıcısını unutmuş, yaradılış gayesinden uzaklaşmış, "insan olmanın" gereğini yerine getirmeyen, adeta bir canavara dönüşmüş.
Ölümü ve ölümden sonraki hayatı hiç ama hiç hesap etmeyen, öte alemde "zerrenin hesabını" vereceğini aklının ucundan bile geçirmeyen bir insan tipi yetiştidik.
Çalan, çırpan, soyan, vuran, kıran, öldüren, en azından yaralayan, bir insan tipi.
Bugün vatanım için, milletim ve memelektim için ne yaptım diye soracağı yerde, bugün ne kazandım, ya da ne götürdüm hesabını yapan ve hep bu hesap içinde duran insan tipi.
Bir ülkenin siyaseti, memur tayin eden, Bakan adayan, müsteşar süren bir anlayış değildir ve olmamalıdır.
Siyaseti: Beşeriyeti/insanlığı ıslah ile dünya ve ahiret saadetlerini temin etmektir şeklinde tarif edenler iki hususa dikkat çekiyor.
Dünya ve ahiret saadeti, mutluluğu.
İnsanın asıl muhtaç olduğu şey de bu değil mi?
İnsanı bu dünyada rahata kavuşturacak, huzur içinde, can, mal, namus emniyeti içinde yaşamını sürtürecek imkanı sağlamak.
Ama bütün bunları yaparken de yaptığı her işin "zerre" nisbetinde de olsa yarın kıyanet günü hesabını Allah'a verecek olduğunu bir an bile aklından çıkarmayacak bir anlayışa kavuşturmak.
Yani merkezinde insan olan bir anlayış.
Ama öncelikle de örnek insan modelini sunmak.
Bu hakikatin uzun yıllar ihmalinin bir sonucu değil mi bunca yolsuzluk, vurgun, dolandırıcılık, hırsızlık.
Sonra da "biz nerede yanlış yaptık acaba" diye muhasebe yapması gerekenler, "bakın biz ne biçim yakaladık" demekle övünüyorlar.
İyi de bu adam çalarken neredeydin?
O yakaladığın adamı, çalabilir adam haline kim getirdi?
Nasıl bir anlayış onu o hale getirdi?
Birileri yakalıyor, diğerleri sanki babasının malını çalmış gibi hırsızı affediyor.
Ne tezgah ama.
Bir gün önce yakalayanların övünmesini, bir gün sonra salıverenler üstleniyor.
Hem hırsızlığın sahası genişletiliyor,
hem affın.
Basından...
Globaller hoşgörüsüz. (Medya)
G-8, Abant yerine Cenova'da yapılırsa hoşgörü olmaz zaten.
İç borç 90 katrilyonu aştı. (Medya)
Müflisin hırsızdan korkusu olmaz.
Meclisin 618 antikası kayıp.
(Medya)
Yanlış zamanda sayım yaptılar. 550'si tatilde zaten.
Ecevit partisinin nabzını tutuyor. (Medya)
Hangi elle?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024