Her Müslüman, Allah'ın kitabını, dinini anlama, kavrama ve yaşama noktasında Resulûllah (sav)'in rehberliğine ve önderliğine muhtaçtır.
Çünkü, pek çok ayet Peygamberimizin hayatındaki olaylarla açığa kavuşmakta, sahası ve içeriği belirlenmektedir.Allah'ın murad ettiği din kamil bir hayat olarak ancak Allah'ın sevdiğinde, Allah'ın elçisinde gündeme gelebbilir. Nitekim, Hz. Peygam- ber (sav), Kur'an'ın canlı bir örneğidir. O'nunla aynı yastığa baş koyan Hz. Aişe (ra) annemize Allah elçisinin ahlâkından, sorulduğunda, "O'nun ahlâkı Kur'an'dı" buyurmuştu.Ahzab suresinin 21. ayetinde ise, "Sizin için; Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler ve çok zikredenler için, Allah Resulûnde en güzel örnek vardır" denilerek, bizzat Cenab-ı Hak Resulünü ümmetine örnek kılmıştır.Resulûllah'ın hayatındaki Peygamberlik şahsiyeti O'nu ideal bir örnek haline getirmektedir. Hayatın bütün yönlerini kuşatması da üstün örnek olmasının bir diğer sebebidir.O, en iyi aile reisiydi, mükemmel bir devlet başkanı idi, cesur bir ordu komutanı idi, adeta kendinden önceki bütün Peygamberlerin sahip oldukları o bariz vasıfların, güzelliklerin tamamı kendisinde toplanmıştı.Allah'ın Resulü, bütün hallerde beşerin en güzel misali ve üstün biricik örneğidir. Her şeyde kemal O'na dayanır; her kemal de O'ndan alınmıştır. Resulûllah'a uymadıkça; O'nu örnek almadıkça bir insanın kemale ermesine imkan yoktur.Allah Resulü, her işi yerinde yapardı. Af uygun olmazsa affetmez; merhamet yerinde sayılmazsa merhamet etmezdi.Kendisine zehir yediren bir Yahudi kadını affeden Resulûllah Efendimiz (sav); hırsızlık yapan bir kadının, soylu olduğu için affedilmesini isteyenlere karşı celallenerek; "Bu işi yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim" buyurarak topluma ve İslam'a yapılan bir cürmün asla affedilmeyeceğini göstermiştir.Şefkat ve merhameti her şeyi kapsayan Allah Resulü; bir gün hücresini gözetleyen birisini görerek hiddetle dışarı çıkmış; ashabına "O evimi seyredeni yakalasaydım gözlerini oyacaktım" buyurmuşlardır. Resulûllah Efendimiz bu tavrıyla namus meselesinin ehemmiyetini öğretmişlerdir.
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Çünkü, pek çok ayet Peygamberimizin hayatındaki olaylarla açığa kavuşmakta, sahası ve içeriği belirlenmektedir.Allah'ın murad ettiği din kamil bir hayat olarak ancak Allah'ın sevdiğinde, Allah'ın elçisinde gündeme gelebbilir. Nitekim, Hz. Peygam- ber (sav), Kur'an'ın canlı bir örneğidir. O'nunla aynı yastığa baş koyan Hz. Aişe (ra) annemize Allah elçisinin ahlâkından, sorulduğunda, "O'nun ahlâkı Kur'an'dı" buyurmuştu.Ahzab suresinin 21. ayetinde ise, "Sizin için; Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler ve çok zikredenler için, Allah Resulûnde en güzel örnek vardır" denilerek, bizzat Cenab-ı Hak Resulünü ümmetine örnek kılmıştır.Resulûllah'ın hayatındaki Peygamberlik şahsiyeti O'nu ideal bir örnek haline getirmektedir. Hayatın bütün yönlerini kuşatması da üstün örnek olmasının bir diğer sebebidir.O, en iyi aile reisiydi, mükemmel bir devlet başkanı idi, cesur bir ordu komutanı idi, adeta kendinden önceki bütün Peygamberlerin sahip oldukları o bariz vasıfların, güzelliklerin tamamı kendisinde toplanmıştı.Allah'ın Resulü, bütün hallerde beşerin en güzel misali ve üstün biricik örneğidir. Her şeyde kemal O'na dayanır; her kemal de O'ndan alınmıştır. Resulûllah'a uymadıkça; O'nu örnek almadıkça bir insanın kemale ermesine imkan yoktur.Allah Resulü, her işi yerinde yapardı. Af uygun olmazsa affetmez; merhamet yerinde sayılmazsa merhamet etmezdi.Kendisine zehir yediren bir Yahudi kadını affeden Resulûllah Efendimiz (sav); hırsızlık yapan bir kadının, soylu olduğu için affedilmesini isteyenlere karşı celallenerek; "Bu işi yapan kızım Fatıma da olsa elini keserim" buyurarak topluma ve İslam'a yapılan bir cürmün asla affedilmeyeceğini göstermiştir.Şefkat ve merhameti her şeyi kapsayan Allah Resulü; bir gün hücresini gözetleyen birisini görerek hiddetle dışarı çıkmış; ashabına "O evimi seyredeni yakalasaydım gözlerini oyacaktım" buyurmuşlardır. Resulûllah Efendimiz bu tavrıyla namus meselesinin ehemmiyetini öğretmişlerdir.
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.