Kimi okurlar "ABD'de Türkler Ramazan'ı nasıl geçiriyor?" diye soruyor. Her zamanki gibi bir kerede cevap verilmesi çok zor bir soru. Ama, cevaben, "Türkiye'de yada dünyanın her hangi bir yerinde nasıl geçiriyorlarsa öyle geçiriyorlar" desem çok da yanlış olmaz. Kimilerinin Ramazan'la uzaktan yakından ilgisi yok, kimileri oruç tutmaya çalışıyor ama yoğun iş temposundan dolayı toplumla yapılan etkinliklere katılamıyor, kimileri ise o etkinlik senin bu etkinlik benim dolaşarak Ramazan'ın tadını çıkarıyor.Gerçi en başta belirtmem lâzım; ben ABD genelindeki Türkler'in Ramazan ayını nasıl geçirdiğini tam olarak bilemiyorum. Ancak New York ve çevresinde, Türkler'in sayıca fazla olduğu bölgelerde Ramazan nasıl geçiyor onu anlatacağım.Ramazan denince aklınıza ilk ne gelir? Işıl ışıl mahyalar, top, davulcu, ney, hurma, güllaç, fırından yeni çıkmış dumanı üzerinde pide ya da sahurda, uykunun en güzel yerinde evi saran yeni demlenmiş çay kokusu, kalabalıkça yenen iftar yemekleri, teravih namazları, mukabeleler...Internet'teki ezanBunların hemen hepsi New York'ta var. Sabahın ilk saatlerinde elinde davul sokak sokak gezen Ramazan davulcusu yok ama meraklıları davul sesini İnternet'ten indiriyor! Ezanı da... Kablo televizyon ile Türk kanallarını izleyebilenler Türkiye'den görüntülerle oruçlarını açarken, Türk kanallarını izleyemeyenler ise, ezanı İnternet'ten indirip iftarlarını ezan sesi ile açma mutluluğunu yaşayabiliyor.Pideden hurmaya Türkiye'deki her tip yiyeceği de Türk marketlerinde bulmak mümkün. New York ve çevresindeki eyaletlerde yaşayanların, çeşitli dernek ve kurumların verdiği hizmetlerle, teravih ve mukabele için cemaat bulmaları da zor değil. Mesela, Türk İslam Ülkü Ocakları'nın NJ'de yeni açılan binasında Ramazan boyunca her gün bir araya gelen hanımlar hatim indirerek Türkiye'de edindikleri mukabele geleneğini burada da sürdürebiliyorlar. Teravih namazı ise tüm camilerde kılındığı gibi kimi dernekler Ramazan ayı boyunca toplumdan gelen istek üzerine kapılarını teravih namazı kılmak isteyenlere açıyor.Camilerde iftarTürkiye'nin New York Başkonsolosluğu Din Ataşesi Dr. Gazi Erdem'in verdiği bilgiye göre, New York ve yakınlarında toplam 11 tane Türk camisi var. Bu camilerde Ramazan boyunca iftar yemekleri veriliyor. Kimi camilerde cemaat hafta içi katılamadığından yalnızca hafta sonları iftar yemeği veriliyor. Kimilerinde otuz gün boyunca iftar yemekleri veriliyor; ardından teravih kılınıyor. Iftar yemeklerinin masrafı yine ABD'de yaşayan kişi ve kurumların bağışlarıyla karşılanıyor.Burada çocuklarım ve eşimle katıldığım iftar yemeklerinde öğrendim ki, bu tip bir araya gelişler, yurt dışında yaşayan Türkler için kültürel açıdan çok büyük önem taşıyor. Hep birlikte sofra başında kalabalıkla yemek yemek çocuklar için paha biçilmez bir tecrübe oluyor. Yemek sonrasında büyükler çay içip sohbet ederken çocuklar da oynayıp zıplayarak birlikte olmanın tadını çıkarıyorlar.Tabii bunlar, işin tozpembe tarafları... Oysa ABD'nin günlük temposu içinde, uzun saatler çalışan biri için ABD'de Ramazan'ı hissedebilmek çok zorl! Özellikle hafta içi metroda, otobüste, trende evine ulaşmasına daha saatler varken yada evinden henüz çıkmış gece vardiyasına giderken yanında taşıdığı şişe suyuyla orucunu açıp sonra bir sandviç yada pizza atıştıranların sayısı da az değil.Ataşe Erdem, "Amerika'da bambaşka bir hayat var. Herkes çalışmak zorunda ve günde 15-16 saat çalışan birinin iftar için camiye gidebilmesi de zor. Ama yine de ABD'de oruç tutmak hoş. Kimseler oruç tutmazken oruçlu olmak insana ayrı bir haz veriyor" diyor. Arzu Kaya Uranlı / Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.