‘Ne kendi etti rahat ne halka verdi huzur Göçtü gitti dünyadan dayansın ehli kubur’
Bu mısralar kime aittir ve kimler için söylenmiştir bilinmez ama, bazılarının ardından söylenmesi çok yakışıyor.
FETÖ elebaşısının ölüm haberini duyunca benim aklıma gelen ilk beyit bu oldu:
'Ne kendi etti rahat ne halka verdi huzur
Göçtü gitti dünyadan dayansın ehli kubur'
Bu yapının, AKP iktidarı ile birlikte geliştiği, büyüdüğü ve hem ülke çapında hem de dış dünyada dal-budak saldığını, bugün Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Sayın Erdoğan bizzat açıklamıştı, zaten, 'ne istediler de vermedik' sözleri hala arşivlerdedir.
Söz konusu yapının devletin ve milletin sinesinde ne tür yaralar açtığı, ne boyutta tahribatlar yaptığı ve yapmaya çalıştığı, bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü ile ve 250 vatan evladının katledilmesi, 2000'den fazla insanımızın da yaralanması ve sakat kalması ile artık herkesin anlayacağı dilden ortaya çıkmıştı.
Fakat hakkını teslim etmek lazım, merhum Haydar Baş Hoca, çok çok önceleri, bu yapıya karşı hem milleti hem de mevcut iktidar partisinin tepesindekileri uyarmıştı.
22 seneden beri ülkeyi yöneten iktidar partisi daha kurulma aşamasında iken, daha adı bile belli değilken Sayın Prof. Dr. Haydar Baş, tepe yöneticilerini uyarmış ve 'bu adama dikkat edin' demişti.
Takip eden yıllarda, iktidar koltuğuna oturan AKP'nin sözkonusu yapı ile beraber iş tuttuğu, onu iktidarına ortak ettiği iyice anlaşılınca, Haydar Hoca, uyarılarını, millete yönelik uyarılarını daha da artırdı ve iktidar sahiplerinin bütün uyarıları kulak ardı ettiklerini görünce Bağımsız Türkiye Partisi'ni kurmaya karar verdi.
İktidara sırtını dayayan FETÖ yapılanması, kendisinin sinsi faaliyetleri karşısında yer alan, söz söyleyen, uyarıda bulunan her kim varsa, hepsini gözü kara bir şekilde ezip geçmeye çalışırken elbette Haydar Baş ve kadrosu da en yakın hedeflerindeydi.
Tarihler 15 Temmuz 2016'yı gösterdiğinde, malum darbe teşebbüsü gerçekleşince, yıllardır Haydar Baş'ın uyarılarına kulaklarını tıkayan niceleri; "Hocam haklıymışsınız, biz bilemedik" tarzında Sayın Baş'tan özürler dilemeye başladılar.
Şimdi sosyal medyaya ve ana akım medyaya bakıyorum da, çekilen videoları seyrediyorum da, "FETÖ yapılanmasına karşı ben milleti şöyle uyarmıştım, böyle uyarmıştım, şunları yazmıştım, bunları yazmıştım" diyenlerin haddi hesabı yok.
İşin başından beri hepiniz hepsi ile beraberdiniz.
FETÖ'nün Vatikan'a gidecek haberleri, Papa'yı ziyaret ederek dedikoduları dolaşıma girdiği günden itibaren; "hangi yetkiyle, hangi sıfatla?" sorularını sorup itiraz yükselten Haydar Hoca'ya nice rahmetler diliyoruz.
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025