Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesi sonucu başlayan savaşın bugün 49'uncu günü.
Yaklaşık iki aydır Avrupa'nın göbeğinde devam eden savaş, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olmasına, yüzlerce belki de binlerce insanın ölümüne, Ukrayna'nın birçok kentinin yakılıp yıkılmasına ve işgal edilmesine ve ülkemizin de aralarında bulunduğu bölgedeki çoğu ülkenin ekonomisinin derinden etkilenmesine yol açtı.
Ancak 49 günlük bu kanlı bilanço Batılı ülkelere, özellikle de ABD'ye yetmemiş görünüyor.
Zira Rusya'yı tahrik ederek, Ukrayna'da savaşa sokan Batılı güçler şimdi başka tahrikler peşinde.
İngiliz The Times gazetesi önceki gün Finlandiya ve İsveç'in birkaç ay içerisinden NATO'ya katılabileceği iddiasını ortaya attı.
Gazetenin yorumuna göre Ukrayna'ya askeri müdahalede bulunan Rusya "büyük bir stratejik hata" yaptı ve bu adımıyla da İsveç ve Finlandiya gibi tarafsız statülü ülkeleri de NATO üyesi olmaları gerektiğine ikna etti.
Söz konusu haberde, ismi açıklanmayan ABD'li yetkililerin geride bıraktığımız hafta gerçekleşen NATO dışişleri bakanları toplantısında İsveç ve Finlandiya'nın temsil edildiğini ve her iki İskandinav ülkesi için de NATO üyeliğinin konuşulduğunu söylediklerine dikkat çekildi.
Oysa Rusya, bu İskandinav ülkelerin de aralarında bulunduğu sınırdaş olduğu diğer ülkeleri NATO üyeliği konusunda defalarca uyarmıştı.
Son yaptığı açıklamada konuyla ilgili Rusya'nın resmi politikasını ortaya koyan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılması halinde Avrupa'da güvenliğin artmayacağını belirterek "NATO, barış ve istikrar sağlayan bir ittifak değildir. NATO'nun daha fazla genişlemesi de kesinlikle Avrupa'da güvenliği artırmaz" demişti.
Anladığım kadarıyla NATO ve ittifakın başat aktörü ABD, tıpkı şimdi Ukrayna'ya yaptığı gibi İsveç ve Finlandiya gibi ülkeleri de Rusya'nın uyarılarını dikkate almama konusunda cesaretlendiriyor.
Umarım bu iki ülkenin yöneticileri Zelenskiy gibi Batıların gazına gelmez ve ülkelerini savaş arenası olmasına izin vermezler…
ABD'nin pompaladığı bu kurusıkı cesaret gazına gelen ülkelerin başına ne geleceğini Ukrayna örneğinde müşahede ediyoruz.
ABD ve NATO, kendilerine güvenen ülkeler için Ukrayna örneğinde olduğu gibi planladıkları gelecek genellikle Rusya'nın önünde yem olmak oluyor. ABD ve NATO, böyle ülkeleri cephe ülke haline getirerek savaşta tampon bölge gibi kullanmaktadır.
Savaşın neden olduğu yıkım ve ölümler Ukrayna gibi ülkelerle sınırlı kaldığı müddetçe Batılılar için bu çok büyük bir sorun teşkil etmemektedir.
Bu yüzden iki aya yaklaşan savaşta Ukrayna'nın sözde Batılı dostları barış kelimesini ağızlarına bir kez alıyorlarsa, savaş kelimesini onlarca kez telaffuz ediyor ve açık ya da gizli bir şekilde savaşın uzun süre devam etmesi için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024