Nasıl beceriyor acep "yirmisi birden olmayı"!

İslam'ın yılmaz-usanmaz, solmaz -paslanmaz savunucusu Vakit Gaztesi'nde; Bu milleti Hıristiyan yapmayı gaye edinmiş "Dinlerarsı Diyalog" aleyhinde kaç yazı ve haber okudunuz, şimdiye dek?

Konuya nispeten duyarlı bir iki köşe yazarı arkadaşın konu hakkındaki serzenişini, "Diyalog" eğitimini merkezinden almış diğer "bazı" yazıların çıkışları sıfırlamıştı o günler.

Diğer "muhafaza-kâr" medyaya sözüm yok.

Çünkü onlar, Vakit gibi, dokunulmazlığı olan müesseselere varıncaya kadar "tehlike" sezdikleri her kuruma en galiz ifadeleri kullanabilmiş değiller yayın hayatlarında.

Haksızlık yapma, nadiren de olsa, bazı haberler çıkmıştı Vakit'te derseniz, derim ki, birkaç yıl içinde on bin gencimizin, özellikle Hıristiyan ve diğer dine mensup yapan bir hareket hakkında, bu kadar dindar bir gazete her gün bir şeyler yazmalı değil mi?

Bu tehlikeli süreci üstlenmiş bazı kurum ve kuruluşlarla bir ticari ortaklık mı var yoksa?

Peki şol gazetenin 59 G.A.A.H. hakkında, hadi yapıcı eleştirel bir yaklaşımı oldu mu?

Nedir mi bu G.A.A.H?

Geri Adım Atma Hükümeti.

Seçim meydanlarında, yapmakla övünecekleri en büyük icraat bu olsa gerek. İki yılda ne yaptınız?

Bol bol "Geri adım attık." YÖK konusunda, Başörtüsü konusunda, Kur'an Kursları konusunda, Kürdistan konusunda, Kıbrıs konusunda...

Vakit Salı günkü sayısında "Pişkin Şalomcu" sür manşetiyle çıktı. Fransa'da, Türk hükümetinden etkilenerek -Bu ifade Fransız idarecilere ait- gündeme gelen "başörtüsü yasağı" ile ilgili gelişmeleri garsonize edildi okuyucuya.

İyi de halkın %37'sinin oyunu alan G.A.A.H. Fransa'dakinden farklı bir şey mi yaptı?

Gaye Şalom isimli bir "Sabatayist" yazarın verdiği "gerçek dışı" haber hakkında seçme bazı siyasilerin ateş parçası açıklamalarına yer verdi. Asıl dikkat çeken haber ise: Erbakan'a çirkin TAVIR" başlığıyla verilmişti. Erbakan'a "yakalama" emriyle gönderilen tebligatın yalan olduğunu yazıyordu Vakit.

Oysa aynı haberi veren Yeni Şafak, bunun yalan olmadığını ifade diyordu.

Bu konuda, sayın Erbakan'ın mahkumiyet hakkında ilk ve en anlamlı açıklama BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan gelmişti:

"Şu ülkeye hizmetleri olmuş, Başbakanlık yapmış ve şu anda 80 yaş çıvarındaki bir insanı, böyle basit gerekçelerle ve hele hele devletin 50 milyar dolarını çaldığı kesinleşen kişilerin elini kolunu sallayarak dolaştığı bir zamanda, hapse atmak, son derece yanlış ve kasıtlı bir şeydir."

Sayın Baş'ın bu açıklaması Vakit'te yer bulamamıştı. Niye? Bilinmez. Son bir soru.

Sayın Erbakan, şayet CHP iktidarında böyle bir mahkumiyet alsaydı, başta Vakit olmak üzere, o diğer "muhafaza-kâr" medyanın tavrı nasıl olurdu sizce?

Neler yazarlardı? Nasıl hakaretler yağdırılırdı?

Neler çizerlerdi?

Cevaplarınızı hemen gönderin "kendi kendine Kur'an okuyan" birer cihaz kazanın.

Adres neresi mi? Siz bilirsiniz adresin neresi olduğunu! Zor zanaattır bu gazatacilik, vesselam.