Namazın önemi

Namazın dinimizdeki yeri çok önemlidir. Bir hadis-i şerifte buyurulduğu üzere, "Namazın dinimizdeki yeri başın vücuttaki yeri gibidir."Namaz, Rabbimizin hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulü, kabirde ışık, cennette başa taç, imanın başı, gözün nuru, cehennemden kurtarıcıdır. Evet, namaz kılmak böyle büyük ve önemli bir ibadet olduğu için de terk edilmesi de çok büyük günahtır. Yine bir hadis-i şerifte, "İman ile küfür arasındaki fark, namazı kılıp kılmamaktır" buyurulmuştur. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez.Var olabilmek, varlıkta ve hayatta kalabilmek için, her an Allah-u Teâlâ'ya muhtacız. Gözümüzün görmesi, kulağımızın duyması, yürümemiz, konuşmamız, oturmamız, kalkmamız ile Allah'a (c.c.) muhtacız. Muhtaç olmadığımız bir an bile düşünülemez.Yaptığımız ibadetler bizim kulluk vazifelerimizdir. İmandan sonra en büyük vazifemiz bizlere farz olan beş vakit namazı kılmaktır. Namaz kılan, melekler tarafından da sevilir. Namaz, şeytanı üzer ve kâfirlere karşı da bir silahtır. Namaz, duanın ve diğer amellerin kabul olmasına vesile olur. Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk amel onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa kaybeder ve zararlı çıkar. Namazda öyle bir zaman dilimi vardır ki, Resûlullah Efendimiz (s.a.a.) tarafından "Yaradana en yakın olduğu an" olarak kabul edilmiştir. Hadiste şöyle buyurulmuştur: "Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secdede bulunduğu haldir. Binaenaleyh siz (secde de) çok dua edin."İbadetlerimizin özünü teşkil eden namazı terk etmemeye gayret göstermeliyiz. Namaz ile yaşantımızı süslemeli, namaz ile maneviyatımızı yükseltmeliyiz. Namaza ayrılan saatler sonsuzluk âleminin tükenmez mutluluk günlerini hazırlamış olur.