(dünden devam…)
"Ahmet Kayhan Hoca anlatıyor: 'Atatürk velidir.'
3 Ağustos 1998'de vefat eden Malatyalı kanaat önderlerinden ve özellikle Ankara'da bürokrat ve siyasî çevrenin manen rağbet ettiği Ahmet Kayhan Hoca'nın, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili yaptığı tespit oldukça önemlidir. Ahmet Kayhan Hoca, Mustafa Kemal Atatürk'ü evliya olarak değerlendirip etrafında bulunan herkese bunu telkin etmiştir. Bu noktada önemli şahitlerden bir tanesi de sevilen bakanlarımızdan Namık Kemal Zeybek'tir.
Sayın Namık Kemal Zeybek, "veli" olarak gördüğü Ahmet Kayhan Hoca'dan duyduğu bu şehadeti şöyle anlatır: "Gerçekte Atatürk'ün evliyalığı benim aklıma gelmezdi. Ama birçok kimse gibi benim de evliyadan olduğuna inandığım Hacı Ahmet Kayhan Dede bu sözü söylemişti. Demişti ki: 'Atatürk evliyadır ama Atatürk'ü iyi tanı, Nutuk'u bir daha oku ve evliyalığın ne olduğunu da iyi anla.' Evliyaları sadece sünnet sandıkları, kocaman sakal ve sarıkta arayanlar elbette Atatürk'ün evliyalığını anlayamazlar. (Namık Kemal Zeybek, "Atatürk Evliya mı?", Anayurt Gazetesi, 29 Kasım 2014).
Gazi'nin yurt gezileri arasında Konya ziyareti önemlidir. İstanbul ve İzmir'den sonra en fazla gezi Konya'ya yapılmıştır. 13 kez gerçekleşen seyahatlerde Hz. Mevlana'nın bu şehirde bulunması da etkili olmuştur. Atatürk, 21 Şubat 1931'de, Mevlana Türbesi'ni ziyaret etmiştir. "Atatürk, müzede tam 3 saat kaldı. Sergilenen halıları, yazma eserleri teker teker inceledi. Özellikle 14. ve 15. yüzyıllarda Türkçe'ye çevrilmiş Kur'an yazmaları dikkatini çekmişti. 'Demek atalarımız yüzlerce yıl önce Kur'an'ı tercüme etmişler. Buna memnun oldum' dedi.
Atatürk, müze salonlarındaki incelemelerinden sonra, eski çelebi dairesi olan müdür odasına geçmiştir. Odanın, Mevlana'nın sandukasının yer aldığı türbeye açık niyaz penceresi kemeri üzerine yıllar önce yeşil destarlı bir Mevlevî sikkesi (Mevlevî başlığı) resmedilmiş ve sikkenin üzerine de talik yazı ile Mevlana'nın Farsça bir rubaisi yazılmıştır. Yazı Atatürk'ün dikkatini çekmiş ve yanında bulunan Hasan Ali Yücel'e okumasını ve tercüme etmesini emretmiştir. Hasan Ali, rubaiyi okumuş ve Türkçe'ye şöyle çevirmiştir: 'Ey keremde, yücelikte nur saçıcılıkta güneşin, ayın, yıldızların kul olduğu Sen (Allah), Garip aşıklar Senin kapından başka bir kapıya yol bulmasınlar diye öteki bütün kapılar kapanmış, yalnız Senin kapın açık kalmıştır.'" (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020