Müslüman, kardeşinin ihtiyacını karşılar

Eban b. Tağlib rivayet eder:

Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum:

"Kim Kâbe'yi bir hafta boyunca tavaf ederse, Allah Azze ve Celle ona altı bin iyilik yazar ve altı bin kötülüğünü de siler, derecesini de altı bin derece yükseltir."

Râvi der ki: "İshak b. Ammar, bu hadise şu ifadeleri de eklemiştir: "Onun altı bin ihtiyacını giderir."

Sonra şöyle buyurdu: "Bir mü'minin ihtiyacını karşılamak ise, bir tavaftan sonra bir daha tavaf etmekten -ona kadar saydı- daha faziletlidir." (Usul-i Kâfi, c.2, s.364365).

Bekr b. Muhammed rivayet eder:

Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Bir Müslüman diğer bir Müslümanın ihtiyacını karşıladığı zaman, Allah Tebâreke ve Teâlâ ona şöyle seslenir: Sana sevap vermek Bana düşer ve senin için cennetten başka bir şeye razı olmam." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 365).

İshak b. Ammar rivayet eder:

Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Bir kimse Kâbe'yi bir kere tavaf ederse, Allah Azze ve Celle, ona altı bin sevap yazar, altı bin kötülüğünü siler ve onu altı bin derece yükseltir. Nihayet Mültezim (Kâbe'nin komşusu olunca ve hemen yanı başına gelince) (Mustafavhi, Usul-i Kâfi Terc. ve Şerhi) olunca, Allah onun için cennetin kapılarından yedi tanesini açar."

Dedim ki: "Sana feda olayım. Bu faziletlerin tümü tavafta mı vardır?"

"Evet. Sana bundan daha faziletlisini de haber vereyim. Müslümanın ihtiyacını karşılamak, bir tavaftan, iki tavaftan, üç tavaftan -ona kadar saydı- daha faziletlidir." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 365).

İbrahim el-Harikî rivayet eder:

Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum: "Bir kimse, Allah katındaki sevabı umarak bir mü'minkardeşinin ihtiyacını gidermek için yürür ve onun ihtiyacını giderirse, Allah Azze ve Celle, bu ameline karşılık ona, kabul edilmiş bir hac ve bir umrenin, haram aylarda tutulan iki ay orucun, iki haram ayda Kâbe'de itikâfa girmenin sevabı ka dar sevap yazar. Kim de bu niyetle yürür de mü'min kardeşinin ihtiyacını karşılayamazsa, Allah bu davranışından dolayı ona kabul edilmiş bir haccın sevabı kadar sevap yazar. Hayra rağbet edin." (Usul-i Kâfi, c. 2, s. 366).