? (Dünden devam ediyoruz)
İstanbul'a gelen Mehmetçikler içindeki genç subaylar, ülkenin nasıl kurtulacağını aralarında konuşup, çareler ararken birbirlerine; "Bu işleri yapabilecek kim var? Kazım Paşa iyidir, hoştur da bu işlerin üstesinden gelemez. Bu iş başka iştir. Ali Fuat Paşa desen, iyi cephecidir; ama bu iş şimdi yalnızca cephecilikle olmaz. Ver ona bir bölük, İstanbul'un altından girsin üstünden çıksın. Lakin o iş ayrıdır. Fevzi Paşa da var; ama o da olmaz. Bu işleri ancak Mustafa Kemal Paşa yapar." diye kendi aralarında konuşuyor görüş alış verişi yapıyorlardı.
İşte bu ortamda Haydar Paşa Garı'ndan otele vapurla geçerken düşman donanmasını gören Mustafa Kemal, yaveri Cevat'a dönerek "Geldiler, ama geldikleri gibi gidecekler", diyerek bağımsızlığa olan düşkünlüğünü ortaya koyuyordu.
M. Kemal, İstanbul'da kaldığı sürede kurtuluş mücadelesini yapmak için bir dizi çalışmalar yapmış, bu çalışmalar neticesinde kendine bağlı zabitlerden oluşan bir Kuvva hareketi oluşturmuştu. Bütün amacı vatanın hürriyet ve istiklalini yeniden sağlamaktı.
Mustafa Kemal, İstanbul'da iken Harbiye Nezareti'ne bilgi almak için sık sık gidiyordu. Harbiye Nezareti de sanki işgal altındaydı. Büyük kapıdan işgal devletleri subaylarının otomobillerinin biri girip, biri çıkıyordu.
Harbiye Nezareti'ndeki genç subaylar, Mustafa Kemal Paşa'nın koridorlardan geçtiğini gördüklerinde umut dolu gözlerle ona bakmaktaydılar. Mustafa Kemal Paşa, birden bir binbaşının önünde durmuştu. Binbaşıyı tanımıştı. Mustafa Kemal Paşa, Binbaşıya: "Çanakkale'den öyle değil mi?" diye sordu.
Binbaşı, "Evet paşam" dedi ve yavaşça sordu: "Şimdi ne yapacağız?" Mustafa Kemal Paşa'nın cevabı kısa oldu: "Bekleyiniz."
Ama kendisi durmuyordu, Karakol Cemiyeti üyeleri, Milli Müdafaa Grubu üyeleri ve Hamza Grubuyla gizli gizli bir araya geliyor, vatanın kurtuluşu için hazırlık yapıyordu. Bu arada Anadolu'ya gizlice gönderdiği Binbaşı Tahsin aracılığı ile de Anadolu'da Kuvva hareketini başlatacaktı.
Mustafa Kemal'in adını duyan Anadolu halkının tükenen ümitleri yeniden yeşerecekti. Çünkü Mustafa Kemal Paşa mücadele edeceğini söylüyordu. Anadolu halkı, Mustafa Kemal'i Çanakkale kahramanı olarak tanımıştı. Kafkas cephesinde yenilmez kahraman olarak biliniyordu. Suriye'de, Çanakkale'de olduğu gibi İngiliz'i yendiği haberi Anadolu'da büyük coşku yaratmıştı. Anadolu artık Mustafa Kemal'i bekliyordu.
İstanbul'daki çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişliği görevine atanacak ve 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatacaktı.
Bağımsızlık benim karakterimdir, diyerek 'Ya İstiklal Ya ölüm' sloganıyla yola çıkan Mustafa Kemal Paşa, hürriyeti yeniden tesis ederek yeni bir devlet kuracaktı.
Kendine güvenen, milleti ile birlikte düşmanı denize döküp, işgale son veren Mustafa Kemal kurduğu ülkenin yönetimini de yine çok sevdiği milletine bırakacaktı.
Şimdi bizlere düşen Mustafa Kemal'in bize bıraktığı bu ülkeyi onun fikirleri doğrultusunda korumak ve onun Milleti için istediği, düşündüğü hayalleri gerçekleştirmektir.
İstanbul'a gelen Mehmetçikler içindeki genç subaylar, ülkenin nasıl kurtulacağını aralarında konuşup, çareler ararken birbirlerine; "Bu işleri yapabilecek kim var? Kazım Paşa iyidir, hoştur da bu işlerin üstesinden gelemez. Bu iş başka iştir. Ali Fuat Paşa desen, iyi cephecidir; ama bu iş şimdi yalnızca cephecilikle olmaz. Ver ona bir bölük, İstanbul'un altından girsin üstünden çıksın. Lakin o iş ayrıdır. Fevzi Paşa da var; ama o da olmaz. Bu işleri ancak Mustafa Kemal Paşa yapar." diye kendi aralarında konuşuyor görüş alış verişi yapıyorlardı.
İşte bu ortamda Haydar Paşa Garı'ndan otele vapurla geçerken düşman donanmasını gören Mustafa Kemal, yaveri Cevat'a dönerek "Geldiler, ama geldikleri gibi gidecekler", diyerek bağımsızlığa olan düşkünlüğünü ortaya koyuyordu.
M. Kemal, İstanbul'da kaldığı sürede kurtuluş mücadelesini yapmak için bir dizi çalışmalar yapmış, bu çalışmalar neticesinde kendine bağlı zabitlerden oluşan bir Kuvva hareketi oluşturmuştu. Bütün amacı vatanın hürriyet ve istiklalini yeniden sağlamaktı.
Mustafa Kemal, İstanbul'da iken Harbiye Nezareti'ne bilgi almak için sık sık gidiyordu. Harbiye Nezareti de sanki işgal altındaydı. Büyük kapıdan işgal devletleri subaylarının otomobillerinin biri girip, biri çıkıyordu.
Harbiye Nezareti'ndeki genç subaylar, Mustafa Kemal Paşa'nın koridorlardan geçtiğini gördüklerinde umut dolu gözlerle ona bakmaktaydılar. Mustafa Kemal Paşa, birden bir binbaşının önünde durmuştu. Binbaşıyı tanımıştı. Mustafa Kemal Paşa, Binbaşıya: "Çanakkale'den öyle değil mi?" diye sordu.
Binbaşı, "Evet paşam" dedi ve yavaşça sordu: "Şimdi ne yapacağız?" Mustafa Kemal Paşa'nın cevabı kısa oldu: "Bekleyiniz."
Ama kendisi durmuyordu, Karakol Cemiyeti üyeleri, Milli Müdafaa Grubu üyeleri ve Hamza Grubuyla gizli gizli bir araya geliyor, vatanın kurtuluşu için hazırlık yapıyordu. Bu arada Anadolu'ya gizlice gönderdiği Binbaşı Tahsin aracılığı ile de Anadolu'da Kuvva hareketini başlatacaktı.
Mustafa Kemal'in adını duyan Anadolu halkının tükenen ümitleri yeniden yeşerecekti. Çünkü Mustafa Kemal Paşa mücadele edeceğini söylüyordu. Anadolu halkı, Mustafa Kemal'i Çanakkale kahramanı olarak tanımıştı. Kafkas cephesinde yenilmez kahraman olarak biliniyordu. Suriye'de, Çanakkale'de olduğu gibi İngiliz'i yendiği haberi Anadolu'da büyük coşku yaratmıştı. Anadolu artık Mustafa Kemal'i bekliyordu.
İstanbul'daki çalışmalarını tamamlayan Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişliği görevine atanacak ve 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatacaktı.
Bağımsızlık benim karakterimdir, diyerek 'Ya İstiklal Ya ölüm' sloganıyla yola çıkan Mustafa Kemal Paşa, hürriyeti yeniden tesis ederek yeni bir devlet kuracaktı.
Kendine güvenen, milleti ile birlikte düşmanı denize döküp, işgale son veren Mustafa Kemal kurduğu ülkenin yönetimini de yine çok sevdiği milletine bırakacaktı.
Şimdi bizlere düşen Mustafa Kemal'in bize bıraktığı bu ülkeyi onun fikirleri doğrultusunda korumak ve onun Milleti için istediği, düşündüğü hayalleri gerçekleştirmektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019