Başbakan Erdoğan hala ekonomide pembe tablolar çizedursun gerçek ekonomik tablonun hiç de öyle olmadığını bütün rakamlar gösteriyor.AKP hükümeti 220 milyar dolar borçla ülke yönetimini ele aldı ve bugün itibarıyla 800 milyar dolar borcu olan bir ülke haline getirdi.Devlet borçlandı, şirketler borçlandı, vatandaş borçlandı, borçlar 2002'den bu yana katlanarak arttı. Bu borçlanma döneminde herhangi bir yatırım yapılmadığı gibi var olan dev yatırımlarımız da elimizden kaydı gitti.Bu arada Türk Telekom Lübnanlılara, Telsim İngilizlere, Kuşadası Limanı İsraillilere, Avea Lübnanlılara, Petkim Azerilere, Tekel'in içki bölümü önce Amerikalılara sonra İngilizlere, Tekel'in sigarası yine ABD ve İngilizlere, İzocam Fransızlara, Demir Döküm Almanlara, Döktaş Fransızlara, POAŞ Avusturyalılara gitti.Tabii, bunlar haraç mezat satılan karlı kuruluşlarımızdan sadece bir kaçı?Bu ve benzeri onlarca dev kuruluş 2-3 yıllık karına elimizden çıkarken, dahası tamamı kar olan yer altı zenginliklerimiz toprak fiyatına yabancılara devredilirken borçlarımızın böyle katlanarak artması oldukça düşündürücü?Tekel'in içki bölümünün satışı özelleştirmelerin nasıl yapıldığı konusunda çok önemli ipuçları barındırmaktadır. Bu kamu kuruluşu önce 2004 yılında 292 milyon dolara Limak-Özaltın-Nurol ortaklığına satıldı. İki yıl sonra bu ortaklık, kuruluşu 810 milyon dolara Amerikan Texas Pasific Group'a devretti. Ve geçtiğimiz hafta bu kuruluş 2,1 milyar dolara bir İngiliz şirketine satıldı.Şimdi bu satışı biraz yorumlayalım. 2,1 milyar dolara satılabilen dev bir kuruluş 292 milyon dolar gibi çok komik rakama haraç mezat satılmış. Yandaşı, Amerikalısı ve İngiliz'i kazandı ama kaybeden bu devlet ve millet oldu. Bu satışla şu gerçeği öğrendik ki, hükümetin "yerli şirketlere satıyoruz" ifadeleri de hikayeden ibaret. Önce yerliler satın alsa da kısa bir zaman sonra hemen kuruluşları yabancılara paslıyorlar.Hatta bir komplo teorisi üreteyim, belki de kamu kuruluşlarını satın alan yerliler kendi sermayeleriyle değil de ileride devredecekleri yabancıların sermayeleriyle bu ihalelere giriyorlar. Öyle ya da böyle fark etmez, sonuçta bu kuruluşlar yabancıların eline geçiyor. Her şeyi resmi olan bu dev kuruluşlar bile Türk milletinin gözü önünde böyle garip satışlarla satılıyorsa, siz bir de maden satışlarındaki boyutu düşünün. Yabancılar madenlerimizi çaktırmadan, milleti uyandırmadan, hatta gayri resmi olarak hortumluyorlar. Trilyonlarca dolar para kazanıyorlar. Milletin yapılan hortumlamaların boyutunu kavraması oldukça zor, adamlar kamyonlara, tırlara, gemilere toprak olarak atıp ülke dışına kaçırıyorlar.Dışarıya kaçırılan madenlerimizin belki yüzde birinden bile haberimiz yok. Onlara bu madenleri peşkeş çekenler de durum ortaya çıkmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar.Madenleri alan razı, veren de razı çünkü bir şekilde nemalanıyorlar, ama gerçekleri fark ettiğinde asla memnun olmayacak, bu madenlerin asıl sahibi olan Türk milleti?Bu aziz millet derin uyku içinde borç batağında yaşamaya mahkum edilmişken, aslında maden zengini olduğunun farkında bile değil, işin garip tarafı duyuyor da inanmıyor.Prof. Dr. Haydar Baş gibi millete ait olan liderler, yapılan küresel hortumu durmadan ilan ederken, millet kendi kabuğuna çekilmiş durumda? Yıllarca bu millete o kadar çok yalan söylenmiş ki söylenen doğrulara da bir türlü inanamıyorlar. Millet doğruya değil, yalana itibar ediyor.İnşallah bu aziz milletin uyanması ve gerçek lideriyle buluşması daha fazla gecikmez. Ne yazık ki her geçen gün milli servetimiz eriyip gidiyor. Kaybeden hep bu millet oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025